8~Anlaşma

11.2K 319 53
                                    




Aşk hevesin bitene kadar,

Sevda nefesin yetene kadar.


Bir kul düşünün, yaradanın yazdığı kadere isyan eden. Bir kul düşünün, yaradanın yazdığı kadere isyan ettiren. Bir kul da düşünün ki, yaradanın yazdığı kaderi değiştirmek isteyen. Hani bir söz vardır;

"Her yürek, kendinin kaderidir." diye.

Peki ya benim kaderim neden yüreğimin istemediği bir insanın avuçlarındaydı?

Allahın bize yazdığı tecelli bizim bir araya gelmemiz miydi? Yoksa, bu dünyada beni imtihan eden sınavım mıydı Esved?

Kader sözünün zıt anlamını bana bir kelimeyle ifade edebilir misiniz?

İşte, Esved benim düşünüpte bulamadığım günahımdı.

Benim kaderimse, konuşarak beni susturanlardandı.

Ve benim kaderim rüzgarın değil, Esvedin ellerinde savruluyordu.

~

Taksi durmuştu. İnmem için beni bekleyen bir taksici, inmem için neyi beklediğimi bilmediğim bir ben vardım. Telefonu kapatır kapatmaz adresi Kılıç Seymene mesaj olarak atmıştım. İşlek bir caddenin işlek bir restoranını seçmiştim buluşmak için. Olası kötü bir durumda rahatça çıkabilirdim. Böylece bana bir şeyde yapamazdı.

Esvedin bu güne kadar yaptığı en iyi şey peşime koruma takmamasıydı ki, bunun sebebi beni yalnız bırakmaması ve bir yere göndermemesiydi. İşi olduğunda bir tek Hilmi beni okula ve eve götürürdü bu kadar. Hilmiden başkasına güvenmezdi.

Burada böyle beklememin anlamsız olacağına karar verip taksiciye parasını uzatıp indim. Kendimden emin bir şekilde restorana doğru adımlar atmaya çalışıyordum ama adımlarım bile titriyordu.

Sonunda içeriye girmemle gözlerim etrafı tarayıp aradığı kişiyi bulmaya çalıştı. Gözlerime takılı bir çift girdap göz görmemle ona doğru yaklaştım. Masada rahat bir şekilde oturmuştu. Önünde yarısı içilmiş kahvesi vardı. Bu da demek oluyordu ki çoktan buradaydı.

Sandalyeyi çekip oturmamla garson gelip,

"Efendim hoşgeldiniz.Ne alırdınız?" diye sordu.

"Teşekkür ederim bir şey almayayım. Çabuk kalkacağım." Başıyla onaylayıp ayrılan garsonun arkasından baktım gitmesini istemezmiş gibi. Duyduğum boğaz temizleme sesiyle harelerimi karşımdaki zâta çevirdim. Ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Benim konuşmayacağımı anlamış olacak ki,

"Bana yardım edeceksin," dedi.

Söylediği sözler üzerine kaşlarımı çattım. Tam itiraz etmek için ağzımı açacağım sırada söylediği sözlerle ilk önce çattığım kaşlarım havalandı, sonraysa açtığım ağzımı yeniden kapattım.

"Karşılığında, bende sana yardım edeceğim."

"Nasıl olacakmış o?" Dirseklerini masaya yaslayıp, kollarının üstünde bana doğru yaklaştı. Bu haraketinden rahatsız olup, sırtımı oturduğum sandalyeye daha da bastırdım.

"Esvedde bir takım belgeler, evraklar var. Bana onlar lazım. Kimi gönderdiysem alamadı. Bunu ancak sen yapabilirsin." demesi üzerine,

"Böyle mi Esvedden kurtulacağım ben? Bende ciddiye alıp belki bir umut diye kalkıp gelmiştim." Dedim ve sözlerimi bitirir bitirmez zaten geldiğimden beri elimde sıkıca tuttuğum çantamıda alıp tam kalkacakken kolumdan tutup beni durdurdu. Dişlerimin arasından,

MerdümWhere stories live. Discover now