13~Yüzük

10.3K 332 89
                                    

(Multimediya Gaye)

~
Biri gelir seni sen eder,

Biri gelir seni senden eder..

~

Hani bir söz vardır,

"Hafta boyunca cumayı,

Yıl boyunca yazı,

Ömür boyunca mutluluğu bekleriz." diye. Ben artık ne cumayı, ne yazı, ne de mutluluğu beklemiyordum.

Bugün günlerden Cuma, mevsimlerden kış, aylardan aralıktı. Hiç beklemesem bile gelip çatmıştı bundan sonraki günlerimi karartacak olan tarih. Hoş, sanki iki yıldır yaşadığım günlerim çok mu güzeldi?

Esvedle el ele bir şekilde merdivenlerden inerken iki kaşımın ortasında olan derin çizgiyi düzelttim. Yüzüme zoraki bir tebessüm koyarak, ifademi stabil tutmaya çalıştım. Yanımdaki iblise dönüp bakmıyordum. Dünyadan aldıklarını cehenneme taşıyan bir azrail gibi avuçlarındaki cansız ben ile yürümeye devam ediyordu.

Görüşüme giren yüzlerle bakışlarımı herkesin üstünde dolaştırmaya başladım. Çok kalabalık değildi. Tanıdığım yüzlerdi hepsi. Merdivenlerin başında görünmemizle ortalıkta bir alkış tufanı yükseldi. Gözlerime hücum eden yaşları geri göndermek istercesine kırpıştırdım. Bu yaşlar mutluluğumun değil, kederimin gözyaşlarıydı. Merdivenleri bitirdiğimizde aniden patlayan konfetilerle irkildim. Sonunda dinen saçıntıların ardından, annem, babam, Fırat ve İlhan amcanın yanımıza gelmesiyle hepimizi bir ağızdan tebrik etmeye başladılar. Çok ama çok yapmacık geliyordu bana her şey. Zaten iki hafta önce boğazıma dizilen kahvaltıda benimle birlikte hepsi şaşırmamış mıydı bu olaya? Sanki iki yıldır bu anı bekliyorlarmış gibi duran halleri midemi bulandırıyordu. Onların yanımızdan ayrılacağı sırada Esved,

"Hemen takalım yüzükleri." dedi babasına ithafen.

Onun bu aceleci ve sabırsız tavrına gözlerimi devirmek istesemde yapmadım. Rolüme devam etmem gerekiyordu. İlhan amcanın,

"Tamam oğlum." deyip yanımızdan ayrılmasıyla kesik bir soluk aldım. Daha iki dakika bile geçmeden, salonda duyulan sesle herkes susup dikkatini İlhan amcaya verdi. Aldığım kesik soluk bile çoktu bana sanki.

"Herkese yeniden merhaba. Geldiğiniz ve bu mutlu günümüzü bizimle paylaştığınız için hepinize minnettarız.

"Oğlum Esved," dedi Esvede bakarak, bir saniye geçmeden gözlerini bana dönüp,

"Gelinim Gaye," diyerek konuşmasını sürdürmeye devam etti.

"Evliliğe giden ilk adımı bugün atıyorsunuz. Hayatınızın her anında şimdiki gibi elleriniz bir birinden hiç ayrılmasın. Ömür boyu mutluluklar dilerim. Dünürüm, hadi gel de yüzükleri takalım çocukları bekletmeden. Daha sonra gençler eğlencelerine kesintisiz devam ederler." deyip konuşmasını sonlandırdı. İlhan amcanın konuşması üzerine herkesten yeniden bir alkış tufanı yükseldi. Olanları sanki benimle hiç alakası yokmuş gibi izliyordum sadece. Gözlerim etrafta Laleyi aramaya başladı ama bulamadı. Mutfaktan elinde tepsiyle çıkan arkadaşımı görünce gözlerimi tepsinin içindeki kırmızı iplerle bağlanmış yüzüklere indirdim. Sabahtan beri yüzümde yer edinen gülümsemem usulca silinirken, ızdırap zehirli bir sarmaşık gibi yayılarak tüm ifademi kapladı. O yüzüğü parmağıma takmak istemiyordum. Çünkü biliyordum. O yüzük parmağıma değil, kalbime takılacak, bedenimi değil, aklımı esir alacak, etimi değil, yüreğimi sıkacaktı.

Herkesin başımıza toplanmasıyla, İlhan amca tepsideki yüzüklere doğru uzandı. İstemsizce kasıldım. Kasıldığımı hisseden Esvedin parmakları, etimi sıkıp bana uyarı gönderdi. Gözlerimde her saniye akmaya meyilli olan yaşlar vardı. Kendini bir cümleyle tanımla deseler şöyle derdim;

MerdümWhere stories live. Discover now