33~Plan

8.5K 277 75
                                    

~

Çünkü aşk; onunla yaşamak değil,

onu yaşamaktır aslında..

~

Hayatımızın her dönemi, insanın dayanma gücüne göre sınavlarla doludur. Olaydan olaya, koşuldan koşula ve insandan insana değişiyordu. Bu son diyordun ama yeni bir soru geliyordu önüne. Yapamam diyordun, hayat bir şekilde cevabı önüne getiriveriyordu.

Tam bitti diyordum, daha ne olabilir ki diye düşünüyordum ve buna inat yaşam benim önüme yeni bir bilmece itiyordu sanki.

Kenan bey..

Gönül ve Dinçerin ortasında oturmuş ne idüğü belirsiz bir sohbet içerisindeyken beni ilk gören yanındaki kızın zeytin çekirdeğini andıran gözleri oldu.

"Tatlım?" diye sordu sevimsiz sesiyle dikkatlerin üzerime çekilmesine sebebiyet vererek. Bu kıza gıcık olduğumu daha önce söylemiştim değil mi?

Elindeki telefonuyla uğraşan Nur da kafasını kaldırıp bana baktığında tek tek değdirdim harelerimi aralarında bulunduğum üç beş insana. Murat dışarıda Esvedle sigara içiyordu ama geldiği zaman yerinin neresi olacağını az önce göz göze geldiğim kız vasıtasıyla biliyordum. Gönül benimle göz teması kurmaksızın beni baştan sona süzüyor, Kenan bey sanki beni hatırlıyor ama çıkaramıyor gibi inceliyor, Dinçer ise dümdüz suratıyla sadece bakıyordu.

"Merhaba." dedim sadece bir şey demek için konuşarak. Gözlerimi bir kez daha hiçbirinin üzerinde durdurmadan ışık hızıyla gezdirdiğimde bu seferki bakışlarım oturmak için nereyi seçeceğimden kaynaklıydı. Dinçerlerin olduğu tarafı kafadan elerken Nurun yanına da gidemezdim çünkü Murat geldiğinde biri bir şey demese bile zaten Esved Nuru kaldırarak yanıma oturacaktı. Teknede oturmak için tek boş kalan, fakat diğerlerine kıyasla en dar olan koltuğa ilerledim istemsizce.

"Esved nerede?" Burada bulunma sebebimin ismi Dinçerin sorusuyla kabak gibi ortaya düşerken bu kadar dışlanmamın sebebi elbetteki kendimi dışlatmamdan ileri geliyordu.

"Muratla sigara içiyorlar." dedim ve oturmak için önüne geldiğim küçük koltuğa baktım. Koltuk iki kişilikti lakin kısaydı işte. Diğer şartlarla Nur veya Gönül ile rahatça oturabileceğim koltuk Esvedin heybetli bedeniyle birleştiği zaman bana nasıl yer kalacaktı bilemiyordum. Deli gibi görünmemek adına koltukla olan göz temasımı kesdim ve oturdum. Keşke Nurun yanına otursaydım diye düşündüm içimden. En azından Esved Nuru kaldırırdı, onun Muratla yakın temas halinde oturmaktan zevk alacağı aşikardı zaten.

"Baban çıkmış, geçmiş olsun." Benimle konuşma çabası olmayan iki kızın aksine Dinçer daha insancıl davranırken gülümseyerek başımı salladım. Dinçer başka bir şey demeden önüne döndüğünde Gönül de tırnaklarına bakmakla meşguldü. İkisinin ortasında oturan adamla göz göze geldiğimde ne yapacağımı bilemeden gözlerimi çevirdim hemen. Gergindim, böyle davranmam çocukça bir davranıştı biliyordum, en azından bir selam verebilirdim fakat onun beni hatırlayıp hatırlamadığından emin olamadığımın aksine Esvedin onu hatırladığından emindim ve ben bu gece onunla her hangi bir iletişimde bulunursam Esvedin neler yapacağını kestiremiyordum. Aslında Kenan beyi yüzünden çıkaramazdı zira Esved beni seminerden aldığında iki saniyeye aşkın bir bakışma yaşanmıştı aralarında fakat olurda ismini duyarsa ki duyacağı kesindi işte o zaman hiç hoş şeyler olmazdı benim adıma. Adamdan etkilendiğimi söylemiştim Esvedin gözlerinin en içine bakarak.

Sessiz ortam içeriye doluşan adım sesleriyle şenlendiğinde dudaklarımı kemirmeye başladım. Ne olup bittiğine bakmasam da aramızda bulunan yabancı silüeti hemen fark ettiğine emindim Esvedin. Acaba Dinçerler şu an aramızda olan adamın benim bahsettiğim Kenan bey olduğunu biliyorlar mıydı yoksa saçma kaçacak derecede tesadüf müydü onun burada hangi sıfatla ve neden bulunduğu gerçeği?

MerdümWhere stories live. Discover now