37. Bölüm "Eli Elimde"

21.8K 1.2K 289
                                    

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum•
Keyifli okumalar°

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum•Keyifli okumalar°

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

" Toprak." diye mırıldandım çatlayan sesimle. Bir kolunu dirseğinden bükmüş yüzüme doğru eğilmiş bana bakıyordu.
" Efendim güzelim." diyerek karşılık verdi. Sesi uyku mahmurluğundan çok uzaktı.

" Ne yapıyorsun?"

" Seni izliyorum." dediğinde çok yakınımda olan yüzünden utanarak gözlerimi kaçırıp sakallarına çevirdim bakışlarımı.

" Sakalların uzadı iyice." dedim yüzünü avuçlarım arasına alarak.

" Hmm." diye mırıldandı boğuk bir sesle.
Baş parmaklarımla elmacık kemiklerini okşarken " Yat hadi yorma kendini." dedim kısık bir sesle.

Hiçbir harekette bulunmadan bakmaya devam ettiğinde "Hadi." diye ısrar ettim.
Gözleri yüzümde son turunu tamamlandığında burnumun ucuna bir öpücük kondurup " Yattım." diyerek kendini yatağa bıraktı.

" Sırtın acımıyor mu böyle?" diye sordum bu sefer ben tek kolumun üzerinde yükseldiğimde.

" Hayır güzelim. İyiyim ben." dedi yumuşak bir sesle.
" Melih aradı. Bizimkilerle geliyormuş." diye ekledi.

" Pekâlâ kalkalım o zaman." diyerek yerimde doğruldum. Bacaklarımı yataktan sarkıtıp ayağa kalktım.

Toprak da doğrulup oturduğunda koltuğun üzerindeki tişörtü alıp tekrar yanına döndüm.
" Ben giyerim." diye itiraz etse de bakışlarımla pes edip kollarını kaldırdı.
Ben lavaboya gidip geldikten kısa bir süre sonra kapı tıklatıldı.
Muhsin dede yavaş adımlarla içeriye girip Toprak'ı gördüğünde çoktan gözleri dolmaya başlamıştı bile.
O sırada Toprak üzerindeki örtüyü atıp ayağa kalktı.
" Oğlum." dedi Muhsin dede şefkatle kollarını açarken. " Nasıl oldun?"

Toprak gerçekten Muhsin dedeye benziyordu. Boyu, vücut yapısı neredeyse kopyasıydı. Sadece Muhsin dedede yaşlılığın verdiği çökmüşlük vardı. O yüzden şuan boyu Toprak'tan oldukça kısa görünüyordu.

" İyiyim dede endişelenme." dedi Toprak biraz eğilip dedesine sarılarak.

O sırada ben de arkadan giren yengeme sardım kollarımı. Günlerdir onlar da gelip gitmekten helak olmuşlardı.
" Geçmiş olsun oğlum." dedi yengem benden ayrılıp bakışlarını Toprak'a çevirerek.
" Sağolun." demekle yetindi Toprak.
Erva gelip kollarını belime sardığında tüm yorgunluğum silinmişti sanki.
Deniz de o da günlerdir gözlerini çekmemişlerdi üzerimizden.

" Güzelim?" dedi Erva benden ayrılırken. " Sen nasılsın?"

O da biliyordu. En çok o anlıyordu beni. Her gün her an aldığım her nefeste biraz daha canımın yandığını o da biliyordu.
Herkesi toparlayıp bu günlerin geçeceğine inandırsam da kalbimin binbir parçaya ayrıldığını o biliyordu.

SINIR |Tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin