39. Bölüm "Dildâde"

21.1K 1.1K 174
                                    


Yeni kitabım EDİBE'ye de uğrayın•
Satır arası yorumlarınızı bekliyorum°
Keyifli okumalar°


Yeni kitabım EDİBE'ye de uğrayın•Satır arası yorumlarınızı bekliyorum° Keyifli okumalar°

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Söylenerek mutfağa girdiğinde bakışları masaya takıldı. Bir süre inceleyip hızla yanıma adımladı.
Ben geriye doğru kaçmaya çalıştığımda ellerini belime atıp beni durdurdu. "Şu andan itibaren affedildin çocuklarımın anası." diyerek yanağımı öptü.

Ellerini belimden çektiğinde kendimi boşlukta hissettim bir an.
Yönünü masaya çevirip ellerini birbirine sürttü.
" Allah'ım ne hamarat karım var. Şükürler olsun." diye ellerini abartılı bir şekilde semaya kaldırarak duasını etti.
" Hadi yiyelim yemeğimizi abartma."
diyerek sandalyeme kuruldum.

O karşıma geçmek yerine yanımdaki sandalyeyi çekip oturdu. Ters bir bakış attığımda başını iki yana sallayarak" Ne?" diye mırıldandı.

Gözlerimle çay bardaklarını işaret ettim. " Kalk çay doldur Bey." dedim sesimi kalınlaştırarak.

Hayran olunası bir kahkaha atıp başımı tutarak kendine çekti. Saçlarımı koklayarak bir öpücük kondurdu.
" Tabi hatun. Bıçak ile elma da uzatayım mı?"

Kıkırdayarak çay bardağını elime aldım. " Çok konuşma da çay koy." diye elimde salladım bardağı.

Sağ elinde demlikle gelip ilk önce demi koydu. Demliği yerine bırakıp suyu koydu. Geri yerine oturduğunda elimi omzuna koyup sıvazladım.
"Üzerini giyinsene, üşümüyor musun?"

Omuz silkip " Hayır." diyerek önüne döndü. Kendi yumurtasının beyazını bana verip, benim yumurtamın sarısını da kendi tabağına koydu. Benim tabağıma siyah zeytinleri koyarken kendi önüne de birkaç tane yeşil zeytin aldı. Sanki bunu alışkanlık haline getirmiş gibiydi. Ne zaman kahvaltıya otursak aynısını yapıyordu.

Eline bir krep alıp üzerine fındık kreması sürdü. Bakışlarını bana çevirdiğinde " Sen de ister misin?" diye sordu elindeki krebi göstererek.

" Yok sağol." diyerek başımı iki yana salladım.
Sessizlik süregelirken "Bugün temizlik yapacağım." dedim sırf ses olsun diye.

Başını aşağı yukarı sallayarak "Yaparız." diye mırıldandı.
Çayından bir yudum alıp bana döndü.
" Bizimkiler evin eşyalarını almaya başlayacakmış."

" Hı hı Erva söylemişti." diyerek bir zeytin attım ağzıma.

Yemeği bırakıp tamamen bana döndü. "Ben de diyorum ki hazır bu sıralar boşken biz de halletsek mi?"

Erva ve Deniz'in düğünü çok yakındı. Ailecek düğün hazırlıklarını neredeyse tamamlamışlardı. Geriye sadece ev eşyaları kalmıştı.
Zaten okul bitince de bizim düğünümüz yapılacaktı. Düğün için hazırlıklara başlamasak da ev alışverişini önceden tamamlamak iyi olabilirdi. Hatta Toprak'ın işe gitmediği şu dönemlerde halletmek çok daha iyiydi.

SINIR |Tamamlandı|Where stories live. Discover now