70. Bölüm "FİNAL"

25K 1.2K 331
                                    

Belindeki o bilindik ağırlık hissiyle uyandı yeni güne

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Belindeki o bilindik ağırlık hissiyle uyandı yeni güne. Birkaç saniye anı algılamayı bekledi. Gözlerini kısıkca açtı, birkaç kez kırpıştırdı.

Kirpikleri Toprak'ın sakallarına dokundu usulca. Başını biraz geri çekti, dudakları nereye denk geldiğine bakmadan birkaç öpücük bıraktı olduğu yere.

Bir sessizlik hakimdi eve. Saatin henüz erken olduğunu düşündü Eylül. Tek kolunun üstünde doğruldu hafifçe. Toprak'ın eli kaydı bununla birlikte. Birkaç saniye bekledi, izledi onun huzurla inip kalkan göğsünü. Dudaklarını bastırdı usulca.

Uyanmasını istemedi, yavaş yavaş kalktı yerinden. Parmak uçlarında çıktı odadan. Önce çocuklarını kontrol etti. Uyanmalarına daha vardı ama üzerlerini çok açıyorlardı bu sıra. Ardından mutfağa geçti onlara kahvaltı hazırlamak için. Ocağı açtığı an bir tıkırtı duydu hemen arkasından.

Toprak kapının pervazına yaslanmış bir gözü kapalı diğer gözü yarı açık melül melül bakıyordu Eylül'e. Yatakta kıpırdanmaya başladığı anda uyanmıştı aslında. Ama su içmeye gittiğini düşünmüştü başta.

"Eylül..." diye mırıldandı boğuk bir tonda. Sesi yeni uyandığı için tarazlı çıkıyordu. Gözleri hafif şişmiş saçları da biraz dağılmıştı ama Eylül için seyirlik bir manzaraya sahipti.

Çıplak ayaklarının sesi odada yankılanırken birkaç adım attı Eylül'e doğru. "Güzelim..." Omzunun üzerinden uzanıp ocağı kapattı.
"Ne yapıyorsun?"

Parmak uçlarında yükseldi Eylül. Derince bir öpücük kondurdu Toprak'ın yanağına.
"Kahvaltı hazırlayacaktım. Çocukların okulu da yok bugün. Güzel bir kahvaltı yapalım ailecek."

Yarı açık olan tek gözünü tamamen açtı. Uzanıp Eylül'ü kendine çekti hafifçe.
"Daha erken güzelim." Alnına bastırdı dudaklarını. "Sonra hazırlarız kahvaltıyı hadi gidelim yatalım."

Eylül'ün bir şey demesine kalmadan sıklaştırdı kolunu. Beline sardığı koluyla bir çırpıda kesti ayaklarını yerden. "Toprak." diye kısık bir çığlık duyuldu Eylül'den. Dudaklarından bir kıkırtı kaçtı. "Ay ne yapıyorsun? Çocuklar uyanır şimdi ne uyuması?"

"Onlar uyanınca ben hazırlarım kahvaltı." Sanki hiç ağırlığı yokmuş gibi bırakıverdi Eylül'ü. Hemen ardından da kendi atladı yatağa. Rahat bir solukla doldurdu ciğerlerini. "Uykum var benim, kime sarılacağım yoksa?"

Nazlı bir gülüş geldi kondu Eylül'ün dudaklarına. Hülyalı hülyalı baktı şöyle bir.
Hiç karşı koymadan uzandı Toprak'ın yanına. Yanaştı iyice girdi koynuna.

Toprak da belinden tutup kendine çekti her zamanki gibi. Sırtını göğsüne yasladığında sıkıca sardı belini. Bacağını da bacaklarının üzerine bırakmayı ihmal etmedi.

Elini kısa süreliğine çekip ensesindeki saçlarını iteleyerek yer açtı kendine. Şöyle bir burnunu sürüp gıdıklandırdı Eylül'ü, derince koklayıp bir de öpücük kondurdu.

SINIR |Tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin