3. Bölüm " Toprak ve Ben "

73.9K 3.5K 363
                                    


                      [DÜZENLENDİ]

Dede biz...biz evleneceğiz."

Şaşkınlık dolu bakışlar ikili arasında gidip geldi. Muhsin Bey sesindeki şaşkınlığı gizlemeyerek konuştu.

" Oğlum çok sevindim. Ama siz emin misiniz? Yani bir yerde oturup konuşun önce. Aceleyle karar vermeyin."

Tüm sorulara Toprak yanıt veriyor Eylül'ü büyük bir yükten kurtarıyordu.

" Dede yanlış anlamayın ama biz daha önceden tanışıyorduk. Ben Eylül olduğunu bilmiyordum ama bugün burada da karşılaşınca tam anlamıyla tanışmış olduk. Yani siz de onaylarsanız eğer..."

Toprak'ın sözünü kesen Mehmet Bey'in soru yüklü sesiydi.
" Eylül." dedi yanıt beklercesine.

Eylül ağır ağır bakışlarını çevirdiğinde çatık kaşlarının altından yanıt bekleyen gözlere baktı.

" Hayır amca yanlış anlamayın. Sadece yardım etmişti Toprak bana."
Ellerini itiraz edercesine sallayarak kendini ifade etmeye çalışmıştı.

" Efendim yanlış birşey yapmadık sadece tanışıyorduk." dedi Toprak yanlış anlaşılan cümlesini düzelterek.

Büyükler gençleri birkaç kez daha konuşup emin olmaları için tembihlese de ikili emin olduklarını söyleyerek itiraz etti.

Hafta sonu için isteme merasimi düzenlemeye karar verdiler.
Eylül ve Toprak'ın zamanı erkene alma çabalarına şaşırsalar da ses etmeden kabul ettiler.
" Biz de kalkalım artık. Yorduk seni Muhsin Amca." dedi Mehmet Bey.
Vedalaşıp çıktılar hastaneden. Arkalarına bıraktıkları Muhsin Bey aldığı haberle yorgunluğu umursamıyordu bile.

Tüm itirazlarına rağmen Toprak eve bırakmak istemişti.
Şuan Eylül camdan dışarı bakıyor gibi görünse de aslında bir yandan amcası ve Toprak'ın sohbetini dinliyor bir yandan da bundan sonra ne olacağını düşünüyordu.

Toprak'ın çevreye karşı efendi tavrı Eylül'ün yanıda bir anda sönüyor ateş topuna dönüyordu sanki.
Gerçi Eylül'ün de ondan kalır yanı yoktu. Bu ilişki en başından sorunlu başlamıştı ya sonları hayr olsundu.

Duran araba ile başını camdan kaldırıp kapıyı açtı.
Toprak'ın yengesinin kapısını açtığını görünce garipsesede de çaktırmadan bakışlarını çekti.
Bu çocuk da beşon muydu yoksa nazik bir insan mı karar vermeliydi canım.

İçeriye girmesi için teklifte bulunulsa da nazikçe reddetti Toprak.

Mehmet Bey ve Aynur Hanım selamlaşıp binaya doğru adımladılar.
Eylül de peşlerine takılacağı sırada yengesinden yediği dirsek ile 'müstakbel eşi!' ile vedalaşması gerektiğini anlayıp onların içeriye girmesini bekledi.

Onlar içeri girince ne diyeceğini bilemeyen ikili bir süre etrafı izledi.
Eylül sessizliği bozup:"Allah'a emanet ol. Ben gideyim." dedi bakışlarını değdirmeden.
"Görüşürüz." dedi Toprak.
Eylül binaya girene kadar bekleyip arabasına bindi.
Asfaltta tiz bir ses bırakarak uzaklaştı.

Dairenin önüne geldiğinde kapıda bekleyen amcasına anlamaz bakışlar attı Eylül.
" Yengeni bekliyorum. Ali'yi almaya gitti. Bende anahtar yok."diyerek uzun bir açıklama yaptı amcası.

Anlaşılan çikolata stoklarının baş düşmanı Ali'yi komşuya emanet etmişlerdi.
Uzun uğraşlar sonucu bulduğu anahtarı çantasından çıkarıp kapıyı açtı.

Kapının girişinde yengesinin ima dolu bakışlarına aldırmadan feracesini çıkartıp askıya astı.

Sorguya çekileceğini biliyordu ve bunu olabildiğince ertelemeye çalışıyordu.

SINIR |Tamamlandı|Where stories live. Discover now