66. Bölüm "Mehlikâ"

15.3K 938 230
                                    


Son bölümde attığım kesitten başlamıyor orayı daha sonra göreceksiniz!

Lütfen satır arası yorum yapın. Tepkilerinizi merak ediyorum. Keyifli okumalar :)

 Keyifli okumalar :)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Daha başını doğrultup gözlerini açmadan eliyle yatağın yanını yoklayıp Toprak'ı aradı Eylül

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Daha başını doğrultup gözlerini açmadan eliyle yatağın yanını yoklayıp Toprak'ı aradı Eylül. Zaten üzerinde kol, bacak ya da kafa hissetmediği an anlamıştı Toprak'ın yatakta olmadığını.

Önce gözlerini kısık bir şekilde açtı, değişik sesler çıkartıp gerinerek yatakta doğruldu.
Ellerini birleştirip kucağına koyduktan sonra öylece etrafa bakmaya başladı.

Baktı, baktı, baktı... Boş gözlerle bir süre karşısındaki dolabı inceledikten sonra ayağa kalkıp aynanın karşısına geçti. Biraz da aynada kendini ve kocaman olmuş karnını inceledi.

Kilo almıştı haliyle. Bacakları kalınlaşmış, ayakları ödemle şişmişti. Hele elleri Aden' in elleri gibi tombiş tombiş olmuştu. Göğüsleri de gebeliğin son dönemlerinde iyiden iyiye büyümüştü. Birazcık da yüzünde farklılıklar vardı. Yanakları daha etliydi artık, daha çok kızarık ve Toprak için daha iştah açıcıydı.

Eylül kendini saatlik farklarla bile bazen çirkin bazen tatlı bulurken Toprak'ın bakışları hiç değişmemişti. Hâlâ aynı gözlerle, aynı bakışlarla izliyordu Eylül'ü.

Hâlâ o ilk lunaparka gidip aniden elini tuttuğu andaki gibi bakıyordu. Hatta ayrı pırıltılar yerleşmişti o bakışın yanına. Şefkatli, çokça merhametliydi bakışları.

Eylül ve Aden bazen birbirine dalmış sohbet ederken ya da öylesine bir şeyler yaparken Toprak'ın bakışları çekiyordu Eylül'ün dikkatini. Genelde yüzünü eline yaslıyor sanki anın büyüsüne kapılmış gibi hülyalı hülyalı onları izliyordu.

Aynı zamanda bu sıralar Eylül'ü bir yemekten farksız gördüğü de açıktı. Onu görür görmez ya yanağını ya çenesini ısırıyor üzerine bir de öpücük bırakıyordu. Eylül mutfakta uğraşırken birden arkasından yaklaşıp omzunu ısırıveriyordu.

SINIR |Tamamlandı|Where stories live. Discover now