47. Bölüm "II. Video Kaydı"

12K 1K 146
                                    


Yorumlarınızı bekliyorum•

"Çok değişmişim değil mi?" diye mırıldandım kameraya doğru. Gözlerimden akan yaşları silip elimi küt kestiğim saçlarıma daldırdım.

"Bazen ben bile tanıyamıyorum kendimi. Bak gözlerime morarmış. Dudağıma bak, sen öpmedin şimdi yara içinde. Saçlarımın en son sen okşadın diye örüp kestim. Saklıyorum hâlâ. Beyazlayan saçımı da gördün mü?" diyerek öndeki bir tutamı gösterdim kameraya.

Bir sabah kalktığımda görmüştüm onu. Saçımın önünde bir tutam beyaz saç vardı. Bir günde yaşlanmıştım sanki.

"Hepsi senin yüzünden. Yalancısın işte. Bir hafta demiştin bana. Bir hafta sonra geleceğim demiştin. Beş buçuk hafta oldu Toprak. Benim ölüp ölüp dirildiğim beş buçuk hafta. Gelmedin..." dedim fısıltıyla.

"Yine seni bekliyordum. Gittiğinin ikinci haftasında. Camdan bakıyordum gelirsin diye. Sonra bir araba durdu binanın önünde. Zil çaldı. Yok dedim olamaz, açmadım. Sonra yeniden... Hani bir komutanın vardı ya, sen yaralandığında gelmişti. Yine aynı adam gelip senin şehit haberini verdi bana. Yok dedi. Kocan gelmeyecek dedi. Dondum kaldım Toprak. Günlerce tek kelime edemedim.

Yalan söylüyorsunuz dedim. Hissederim ben çünkü. Hâlâ hissetmiyorum, sanki hâlâ o telefonun ardında gibisin. DNA diyorlar, bomba diyorlar. Saçmalıyorlar Toprak. Madem senin DNA'nı bulamadılar neden böyle söylüyorlar? Neden beni öldürüyorlar?"
Elimi yüzüme kapatıp sertçe sıvazladım. Patlamış dudağım ağrısını belli ederken yüzümü buruşturdum.

"Ben delirdim sanırım." dedim fısıltıyla. "Seni görüyorum... Kimseye söylemedim ama yemin ederim seni görüp duruyorum Toprak. Beni deli sanarlar diye söyleyemedim ama sürekli karşımda sen beliriyorsun.

Yatak buz gibi. Uyuyamıyorum geceleri. Sürekli kusup duruyorum. Canım birşey istemiyor. Yüzüm soldu, zayıfladım. Şimdi sen olsan yanımdan ayrılmazdın.

Ama merak etme, hiç isyan etmedim. Tüm bu olanlar istemsizce oluyor. Yani birden oluyor ama ben isyan etmiyorum. Sana da demiştim ya, Rabbim bizi cennetinde buluştursun diye dua ediyorum.

Kıyafetlerini hiç yıkamadım kokusu gitmesin diye. Yastığındaki kokun silindi biraz ama elimden birşey gelmiyor. Kıyafetlerini idareli kullanıyorum. Onlardan da kokun gitsin istemiyorum.

Artık bu evde yaşayacağım. Tek başıma. Çocuğumuzun odasını da bozmayacağım. Oraya futbol takımımızın üyelerinin el izleri gelecekti. Nasip olmadı. Olsun... Bizim de belki cennette çocuğumuz olur. Olur değil mi? Yani bence olur. Çok istemiştik biz. Çok dua etmiştik.

Ha bu arada Deniz ve Erva'nın bebeği olacak. Amca oluyorsun yani. Barış sade bir nikâhla evlendi. Düğün yapmadılar şu durumda. Senin adına hediye verdim ben merak etme. En yakın arkadaşın sonuçta.

Bir de birşey söylemem lazım sevgilim. Ben yarın gidiyorum. Nereye gittiğimi sana söyleyemem ama 'güzelin' insanlara yardım etmeye gidiyor merak etme. Aynı senin gibi; gizli görev.

O yüzden bu sana evimizden çektiğim son video. Orada da çekmeye çalışırım ama atamam sanırım. Ailemizle bile iletişim sınırlı olacak. O yüzden beni merak etme tamam mı? Seni sevdiğimi biliyorsun.
Rahat uyu birtanem."

Kamerayı kapatıp telefonu bir köşeye fırlattıktan sonra odaya geçtim. Kendi yastığıma yatıp Toprak'ın tişörtünü de elime aldım. Burnuma götürüp silinmeye yüz tutmuş kokusunu içime çekmeye çalıştım. Artık kimse güzelim diye uyandırmıyordu beni. Kimse belime sarılıp uyumuyordu benle.
Kovalamaca da oynayamıyordum o olmayınca. Sessizce, hiç konuşmadan geçiyordu tüm günüm.
Videolarımızı izleyerek, çokça namaz kılıp dua ederek geçiyordu.




Selamın aleyküm kardeşlerim.
Bu bölümden sonra normal bölümlere geçiyoruz. Onun öncesinde bugün bir kesit paylaşacağım azıcık keyfimiz yerine gelsin :)

Sizleri seviyorum Allah'a emanet olun °
11 Nisan 2021

SINIR |Tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin