42. Bölüm "Biz Biriz"

20.8K 1K 120
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum°
Keyifli okumalar°

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum°Keyifli okumalar°

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Toprak

Belimdeki havluyla çıktım banyodan. Odaya girdiğimde sessizce bir köşede dikilip yatağımda uyuyan dünya güzelimi izledim.
Öyle masumdu ki. Kahverengi saçları beyaz yastıkta dağılmıştı. Yüzü yan bir şekilde yatıyordu.

Yüzünü buruşturup sırtüstü döndü. Usulca yanına ilerleyip açılan omzunu ve bacağını örttüm.
Burnumu saçına götürüp derin bir soluk çektim içime.

Sessizce mutfağa girip çay suyu koydum. Bugün kına gecesi vardı Eylül'ü Erva'nın yanına bırakacaktım. O yüzden erken kalkmıştım.

Odaya dönüp yanına uzandım. Bensiz uyansın istemiyordum. Biz artık iki kişi değildik. Biz birdik. Gözünü açtığında ilk beni görsün istiyordum. Diğer yarısını...

Yavaşça kulağına doğru yaklaşıp
"Güzelim." diye fısıldadım.

Yüzünü buruşturup dudaklarını büzdü. Omzunu koklayarak bir öpücük daha kondurdum. Bana kalsa bugün onu uyandırmazdım ama eğer bunu yaparsam beni kör bıçakla doğrayacağını biliyordum.
"Birtanem. Hadi kalk."

Birkaç mırıltı çıkarıp yönünü bana döndü. Gözlerini açmadan elini yüzüme koydu. Tekrar açılan omzuna örtüyü çektim.
"Toprak." dedi uykulu sesiyle sonunu uzatarak.

"Efendim." dediğimde gözlerini açmadan kıkırdayarak yüzünü boynuma gömdü.

"Ne oldu?" diye sordum ben de gülüşüme engel olamadan.

Bir çocuk gibi kelimeyi uzatarak karşılık verdi. "Hiç."

"Baksana bana. Yüzünü niye saklıyorsun?"

Aniden başını boynumdan çekip telaşla konuştu.
"Ne saklayacağım? Sadece uykum açılsın diye bekliyorum."

"Hı hı." dedim inanmadığımı belli edip başımı sallayarak.
Ardından başına bir öpücük kondurup ayağa kalktım. Dolaptan kendi tişörtlerimden birini elime aldığımda Eylül'ün tiz sesini duydum.

"Üstüne birşey giy!" diye bağırdı.

Elimde tişörtle arkamı dönüp ona doğru ilerlerken "Havlu var ya." dedim umursamazca.
Yandaki yastığı eline alıp üzerini açmamaya dikkat ederek bana fırlattığında, tek elimle tutup göz kırparak yastığı yere bıraktım.

Çıldırıyordu. Utanıyordu. Yüzü kıpkırmızı oluyor diyecek laf bulamıyordu. Ama en çok da tatlıydı...

Yüzümde gülümseme ile yanına gidip daha fazla utandırmamak için tişörtü başından geçirip giydirdim.
"Sen duşunu al. Namaz kılalım. Sonra da hazırlanmaya başlarız. Geç kalıp da Erva'nın 'arkadaşımı çaldın'  cırlamalarını dinleyemeyeceğim."

SINIR |Tamamlandı|Where stories live. Discover now