40. Bölüm "Aksiyon"

20.7K 1.1K 315
                                    

Yorumlarınızı bekliyorum•
Keyifli okumalar•

Yorumlarınızı bekliyorum•Keyifli okumalar•

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

5 gün sonra...

" Toprak telefonun çalıyor." diye mırıldandım gözlerimi açmadan. O kadar yorgundum ki kıpırdamaya mecalim yoktu. Toprak'ın da benden farkı yoktu. 5 gündür eşyaların büyük çoğunluğunu halletmiştik. Ivır zıvır küçük şeyler kalmıştı yalnızca.
Dün Erva'nın evini temizlemiştik. Ben, yengem, Erva ve Bahar temizlik yaparken Toprak, Deniz ve Melih eşyalarla ilgilenmişti. Bugün mutfak için birkaç şey almamız gerekiyordu. Yarın da bizim evimizi temizleyecektik.

" Çalar çalar susar güzelim." dedi boğuk gelen sesiyle. Bu sefer o benim göğsümde yatıyordu. Ben sırtüstü yatarken o başını koluma koymuş bir elini belime sıkıca sarmıştı.

Telefon çalmaya devam ederken bıkkınlıkla " Toprak." diye mırıldandım.
" Hay ben bunu icat edenin-" diye söylenmeye başladığında elimin birini ağzına kapadım. " Küfür yok."

Gözlerinin birini açarak telefonu buldu. Gözünü kapatıp tekrar başını boynuma gömdü. Sessizce bekleyip karşıdaki kişiyi dinledi. Bedeni neredeyse bana yapışık olduğu için telefondaki sesi ben de duyabiliyordum. Deniz ne zaman geleceğimizi soruyordu.

" Lan daha saat kaç?" diye sordu. Sesinden uyku akıyordu.

"...."

" Oğlum siz nasıl bir çiftsiniz? Saat dokuzda nasıl hazır oluyorsunuz?

"....."

" Tamam siz gidin ben haber veririm sonra sana. Zaten bizim az bir işimiz kaldı."

"......"

"Uykumun içine-" dediğinde elimi tekrar ağzına kapadım. Başını sallayarak ellerimin esaretinden kurtuldu.

" Tamam sende Allah'a emanet." dedi bu kez. Telefonu komodinin üzerine bırakıp geri bana döndü. Kıpırdanıp bana daha çok yaklaştı ve eli belimi daha sıkı sardı.

"Saat dokuzda nasıl hazır oluyorlar anlamıyorum. Senin beni evde kovalaman bile yaklaşık bir saat sürüyor. " dedi tarazlı bir sesle.

" Farkında mısın bilmiyorum ama onlar bizim gibi aynı evde kalmıyorlar. Eminim senle aynı evde olmasaydık saat yedide kapımda olurdun."

" Haklısın... Hatta bende kalman için yengene duygu sömürüsü yapardım."

Gülerek ona doğru döndüm. Kolum uyuşmuştu. Diğer elimi de boynuna sarıp onu kıskaç altına aldım. Ama o bu durumdan şikayetçi görünmüyordu.
" Kalkalım istersen?" diye mırıldandım. Ama gözlerimi açmıyordum. Uyku sırasında konuşuyormuş gibiydim.

" Hayır uyu." dedi net bir sesle.

" Sen uyu ben kahvaltı hazırlayayım."

" Hayır Eylül. Sen gidersen kime sarılacağım? Yat uyu."

SINIR |Tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin