14. Bölüm " Allah'a emanet ol "

45.3K 2.8K 500
                                    

# EYLÜL #

Aradan bir kaç gün geçmişti. Çok şaşıracaksınız ama hiç bir olay olmamış , sakince gecmişti. Staj günleri de gelip geçmiş şu anda okulun bahçe kapısında Erva'yı bekliyordum.

Erva demişken nerede kaldı bu kız yaa. Bi poğaça alıp gelecek alt tarafı.

Eveet tahmin ettiğiniz gibi yine okula geç kaldım 😁Biz de Erva ile birlikte poğaça alalım yiyelim dedik ama hanımefendi ortalarda yok.

Onu beklerken kaldırım taşlarına çıkıp çizgilere basmadan yürümeye çalıştım, ayağım feraceme takıldı düştüm falan😂Yani çok birşey olmadı , her zamanki halim.

( Siz de kaldırım taşlarında çizgilere basmadan yürüyor musunuz ya. Ben bu yaşa geldim hala yapıyorum valla😂 )

......

Erva gün boyu dalgın dalgın gezdi.
Akşam Muhsin dedenin dükkanına uğrayıp oradan da sohbete geçtik.
Bugünkü sohbetin konusu en sevdiğim " Tesettür " idi.

Kur'an'dan tesettür ayetlerini okuyup tek tek anlattık. Herkes bildiğini anlatıyor böylelikle de daha çok bilgi edinmiş oluyorduk.

Zaten gençler tesettürü Armine ' den Vakko' dan değil. Nur-31 , Ahzap-59 dan öğrenmeli. Tesettürün net çizgileri bu ayetlerde belirtilmiş iken nasıl oluyor da moda adı altında bu tarz giysiler giyebiliyorlar.

''Mü'min erkeklere GÖZLERİNİ harama bakmaktan sakındırmalarını ve mahrem yerlerini korumalarını söyle.
Bu onlar için en güvenceli arınma yoludur. Hiç şüphesiz onlar ne yaparsa Allah ondan haberdardır.''
NUR-30

''Mü'min kadınlara da söyle, GÖZLERİNİ haramdan sakınsınlar, IRZLARINI korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Zinetlerini, kocalarından, yahut babalarından, yahut kocalarının babalarından, yahut oğullarından, yahut üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut müslüman kadınlardan, yahut sahip oldukları kölelerden, yahut erkekliği kalmamış hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri zinetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar.
Ey mü'minler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz!''
NUR-31

Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına (bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman) dış örtülerini üstlerine almalarını söyle. Onların tanınması ve incitilmemesi için en elverişli olan budur. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.)
AHZAP-59

Görüldüğü gibi Kuran'da herşey açık ve net yazıyor. Taktığınız başörtüyü boynunuza dolayın demiyor, göğüslerinizi örtün diyor. Dar pantolonun üzerine " tuniik!" giyin demiyor, ferace- çarşaf yani dış elbise giyin diyor. Takı toka takıp topuklu ayakkabı giyin demiyor, ziynetleriniz görünsün diye ayaklarınızı vurmayın diyor.

Yani tesettür sade olun diyor. Günümüzde araba lastiği reklamında bile zayıf , açık saçık kadınları oynatıyorlar. Çok saçma değil mi. İnsanlar sadece dış görünüşten mi ibaret. Sadece dışı güzel olursa mı değerli.

İşte bu zihniyet beni tesettürüme daha çok bağlıyor. Kendimi değerli hissediyorum. Düşünsenize Rabbimiz bizlerin ayağının altına cenneti , başının üstüne de ayeti sermiş.
SÜPHANALLAH
Ne güzel bir din. Hak din.

( Kardeşlerim ben de doğru tesettürü Wattpad den okuduğum bir kitap sayesinde öğrendim onun sayesinde araştırmaya başladım. Daha öncesinde kendimi tesettürlü sanıyordum. Ama tesettürün gerekliliğini dahi bilmiyordum. Ama elhamdülillah öğrendim. Olur da bir kardeşim doğru tesettürü bu yazdığım yazıdan öğrenir diye yazıyorum. Eğer sorusu olan,aklına birşey takılan veyahut daha fazla bilgi edinmek isteyen bir kardeşim olursa bana özelden veya buraya yorum olarak yazabilir. inşAllah yardımcı olmaya çalışırım 😊)

Elhamdülillah çok güzel bir sohbetin ardından herkes evine dağılmaya başlamıştı. Bir süre Erva ile yürüdükten sonra birbirimizi Allah'a emanet edip dolmuşa bindik.

Dolmuştan indiğimde hava çoktan kararmıştı. Biraz korksam da kulaklığımı takıp hızlıca yürümeye devam ettim. Yolu neredeyse yarılamıştım ki arkamdan bana doğru hızla yürüyen birinin gölgesini gördüm.

Adımlarımı daha da hızlandırdım ve koşarak köşeyi döndüm.
Devam etmek yerine elime bir taş alıp köşeye saklandım.
Beni görmemesini umuyorum eğer görürse de kendimi savunmam gerekecek.

Gölgenin yaklaştığını hissettiğimde neredeyse soluk almayı bile bıraktım.
Omzuma dokunan elle avazım çıktığı kadar bağırmaya başladım. Benim bağırmamla adam ağzımı kapatıp beni kendine yasladı.

Ben kollarında çırpınırken o beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Omuzlarımdan tutup kendine çevirdi.
Aman Allah'ım ee bu Toprak.

" Hiii ! Toprak sen miydin? Niye öyle sinsi sinsi yaklaşıyorsun? Ödüm koptu akşam akşam. Hem sen ne arıyorsun burda beni niye takip ediyorsun?"

" Yahu ne takip etmesi. Sana birşey söyleyecektim. Arkandan seslendim ama duymadın. Ben de seni yakalamak için koştum. E ben koşunca sen de koştun. Ne yapayım? "

" Ne söyleyeceksin. Önemli birşey mi? Yoksa Mu... Muhsin dedeme bişey mi oldu? E ben daha bugün yanındaydım. Allah'ım..... "

Ben onun konuşmasına izin vermeden devam ediyordum ki o konuşmamı bölüp birşeyler anlatmaya başladı.

" Bak Eylül ben... şey... "

Titrek titrek birkaç şey söylemeye çalıştı. Sonra durup derin bir nefes aldı. Elini saçlarına götürüp arkasını döndü ve tekrar hızla bana döndü.

Bu sefer kendinden emin olduğunu belli edercesine iki eliyle omzumdan tuttu. Ve gözlerimin içine bakarak konuşmaya başladı.

" Bak Eylül ben sana önemli birşey söyleyecektim. Ama bu gece şafak sökmeden göreve gitmem gerek. Geri döndüğümde sana anlatacağım. Ama şimdi olmaz tepkilerini görmek istiyorum. "

" Ne anlatacaksan şimdi anlatsana Toprak. Görevden dönmeyi neden bekliyorsun. Hem ben çatlarım o zamana kadar. Hadi anlat "

Dedim. Gözlerimi kırpıştırarak sezercik misali. Omzumdaki elleri tuhaf hissettirse de o göz hareketlerimden caz geçemem😂

" Olmaz dedim ya sakar kız"
deyip küçük bir gülümseme yerleştirdi suratına.

Eskiden onun güldüğünü pek görmezdim. Ama artık daha sık görüyorum ve bu beni mutlu ediyor.

" Olmoz dedom ya sokor koz. Sen kendine bir bak bay ukala "

Evet fok balığı gibi çıkan sesimle onun taklidini yaptığım için çok pişmanım😁

" Hadi yürü bakalım binanın önüne kadar bırakayım seni "

Sağ elini yürümem için yola doğru uzattı.
Ben de komutanımızın emrine uyup yürümeye başladım. Zaten eve pek kalmamıştı. Binanın önüne geldiğimizde

" Görüşürüz Eylül. Amcanlara selam söyle" dedi.
Ve eliyle binayı göstererek

" Hadi girsene" dedi.

Ben de küçük bir gülümseme ile

" Dikkat et. Yaralanma. Daha bana söyleyeceklerin var bak " deyip içeri girdim.

Henüz merdivenleri yarılamıştım ki arkamda soluk soluğa bir Toprak belirdi.

" Ne oldu?"

" Şey ben bişey söylemeyi unuttum Eylül "

" Ne söyleyeceksin de bu kadar koştun ?"

" Allah'a emanet ol diyecektim. Seni en sevgiliye emanet edecektim. "

Ben söyledikleri ile şok geçirirken sadece
" Se.... Sen de Allah'a emanet ol" diyebildim.

Selamın aleyküm kardeşlerim. Evet geç geldim biliyorum ama kusuruma bakmayın affedin lütfen.
KPSS ye çalışıyorum ve özel hayatta da bayağı yoğunum bu aralar.
O yüzden yazamadım. Yoksa hep aklımdaydınız vAllahi.
Not 1: Sizleri seviyorum. Hakkınızı helal edin.
Not 2: Sakın sabah namazını kılmayı ihmal etmeyin e mi? Dualarda buluşalım inşAllah.
Not 3 : Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.




SINIR |Tamamlandı|Where stories live. Discover now