Bölüm 15

1.9K 89 16
                                    


Kaza zamanı vücudumun birçok yerinde sargı bezleri, yara bantları ve türevleri şeyler vardı.Bunlar geçiyor derken yerini, merdivenden düşmemle bileğimdeki alçıya bırakmıştı ve şimdi...Alçıdan kurtulmamış olduğum gibi bir de pek çok yerimde kazadakilerin üstüne bazı morluklar eklenmişti.Tişörtümü düzeltip hastane odasından içeri giren Serhan'ı izledim.Çıkış işlemlerini halletmişti artık çok özlemesem de şu süre zarfında gitmeyi dört gözle beklediğim evime gidebilirdim.Serhan ceketimi alıp omzuma bıraktı ve odadan çıkmadan önce bir de güzel nutuk attı.

"Bu işi yapan kişi henüz yakalanmadı, biliyorsun.O yüzden evdeki önlemleri iki kat artırdım.Zorunda olmadıkça dışarı çıkmayacaksın, çıkacağın zaman ise korumalar sana eşlik edecek.Bu iş ciddi."

Her şeyin başında yani o saldırma sırasında bana bunu yapan kişinin şoförüm Mesut olduğunu düşünmüştüm.Adam komikti ve sürekli gülüyordu.Öğrendiğim geçmişiyle birlikte kendi içinde psikolojik bir travma yaşamış herhangi birinin özelliklerini haddinden fazla taşıyordu.Bir de Serhan'la yaşadığı olay vardı.Ya şoförlükten kovulduysa ve bana yalan söyleyip sahile getirdikten sonra da bana saldırdıysa, diye istemeden geçmişti aklımdan ama sonra onun sesini duymuştum.Saldırganı kaçıran ses ona aitti.Beni kurtaran adama sırf mahalle geçmişi var diye kötü gözle bakmış, ona bayağı önyargılı davranmıştım.Bu konuda kendimi asla affetmeyecektim.

Kötülük yapan kötülük bulur, iyilik yapan iyilik...Her şey dışarıdan bakıldığında ne kadar da basit duruyor.Gerçekten de öyle mi?Yani kötü olan biri acı çektikçe onun zarar verdikleri mutlu olabilir mi?Bunun cevabını normal şartlarda "hayır" olarak cevaplasam da kendi durumuma uyarlayınca cevabı "evet"miş gibi algılamaya başladım.Hafıza kaybımı sadece evdekiler ve hastanedekiler bilirken bunlara maruz kalmıştım ya dışarıdaki düşmanlarım...Onlar bu durumdan haberdar olsalardı ne yaparlardı?Bilmedikleri halde ne yaptıkları ortadaydı ya bilselerdi...Ya bilselerdi...Düşünmek bile istemiyorum.Serhan sırrımı tutmam konusunda o kadar haklı ki.Beni korumaya yetecek gücü olsa bile olası bir düşman birleşmesine karşı duramazdı.Dururdu, benim için her şeyi yapardı ama bir şekilde benimle birlikte zarar görürdü, işte.Bazı yerlerimde morluklar bazı yerlerde kırıklarım var, bunların hepsinin ağrısına katlanabilirim ama Serhan'ın zarar görmesi...Hele ki benim yüzümden zarar görmesi...Bu dünyada katlanamayacağım nadir şeylerin arasında neredeyse birincisi.Tam olarak birinci diyemiyorum çünkü benim yüzümden bir de kızımın zarar görmesi var.Ben ikisine de benim yüzümden bir şey olmasını istemiyorum.Hiçbir şekilde...Çünkü ben...İkisini de...İkisini de çok seviyorum.Kalbimin derininden ve her gün yeniden...Yeniden seviyorum.

Serhan odaya girdiğinde günlüğümsü defteri kapatıp yatağın başındaki çekmecenin içine yerleştirdim.Elinde evraklarla geldiğinde konunun benimle ilgili olduğunu anlamam çok da uzun sürmemişti.Ona imalı imalı baktığımda çekmeceyi işaret etti.

"O neyin nesi?"

Demek asıl konuyu konuşmaktan kaçmaya çalışıyordu.Geçmişe dair çoğu şeyi unutsam da saldırı sonrası belleğimde fazladan bir sorun oluşmamıştı.Aramızın boşanma yüzünden bozulduğunu unutmamıştım, yani.

"Hiç...Birkaç karalama...O elindekiler ne?"

Koyu renk gözlerini yere indirip anlamlı anlamlı orayı izledikten sonra gözlerini tekrar üzerime çevirdi.Bir şey söylemek isteyip de söyleyemediği açıkça belliydi.

"Bunlar boşanma belgeleri.Bak, Yasemin...Biz anlaşamıyoruz yani...Hatırlarken anlaşamıyoruz.Bu halini çok sevdim inan bana.Safsın diye değil, kötülükte kullandığın tüm o gereksiz bilgileri kafandan sildiğin için, kendin olduğun için, anne olduğun için, bir alkolikten fazlası olduğun için...Çabalıyorsun görüyorum ve saygı duyuyorum da ama...Bu halin...Bu halin kalıcı değil ne yazık ki!Bir gün uyanacağız ve her şey eskiye dönecek.Sen o eski Yasemin olacaksın ve ben de her zamanki Serhan.Biz birlikte devam edemeyiz, bu evliliği yürütemeyiz.Daha önce denedik ama olmadı o yüzden...Bu belgeler sende kalsın istiyorum.Şimdi değil, şimdi imzalama ama hatırladığın gün bunu imzalı bir halde masama bırakmanı rica ediyorum senden."

Hayatı YalanDove le storie prendono vita. Scoprilo ora