Bölüm 26

1.7K 85 26
                                    

"Hata nasıl yapılır?" diye bana sorsalardı eğer onlara hayatımdan bu küçük kesiti sunup bilgilerini oldukça kalıcı bir hale getirebilirdim.Çünkü hata tam olarak böyle yapılırdı.Kardeşine kaldıramayacağı bir haberi ağzından kaçırıp o haberi duymaması gereken bir diğer kişinin de duymasını sağlamak şu an için yapabileceğim en büyük hataydı.Bilmek hakkıydı ama duymamalıydı, burada bu şekilde duymamalıydı.Belki de duymamıştır, diye ümit ettim içimden.Bir umut yüzündeki ifadeyi kardeşiminkiyle karşılaştırıp söylediğim şeyi duyup duymadığı konusunda küçük bir karşılaştırma yaptım ve bunun sonucunda kesinlikle duyduğu kanaatine varmıştım.Başımı yana atıp kardeşimin duymayacağı şekilde fısıldadım.

"Serhan."

Adam fevri tavırlarla içeri girmek için bir hamle yaptığında ondan önce davranıp kapıya sırtımı yaslayarak kapattım.Bu sırada Serhan'ın beni kapının arkasından anlamasını umarak gür bir tonda kardeşime durumu izah etmeye çalıştım.

"Berke.Durum çok karışık biliyorum ama bu konuda bana güvenmeni istiyorum.Ortada bir suçlu yok çünkü.Kızma bana ablacım, olur mu?İşine git sen.Döndüğünde konuşuruz, tamam mı?"

Küçük kardeşim orada o halde beklerken onun bu halinden yararlanıp daha fazla konuşmadan dışarıya çıktım.Serhan ortalarda görünmüyordu.Beni duymuş ve gitmiş olmalıydı.Bu iyiye işaretti, en azından bu zaman içerisinde Berke'yi işe gönderebilir ve bebeğin babasına da ne söyleyeceğimi düşünebilirdim.Derin bir nefes verip etrafıma boş boş bakınırken bu umudum konusunda da hayal kırıklığına uğrayıp bana işaret veren arabayı fark ettim.Serhan gitmemişti, aksine orada bir şeyleri açıklamamı büyük bir sabırsızlıkla bekliyordu.Bunu sürmediği arabasının aynalarını sürekli kontrol etmesinden anlayabiliyordum.Berke çıkmadan önce arabaya doğru ilerleyip içine girdim.Zamanlama konusunda ne kadar şanslı olduğumu saniyeler sonra kardeşim evden çıktığında öğrenebilmiştim.Koltukta Serhan'a rezil olmayacak kadar ama kardeşimin de beni göremeyeceği bir şekilde eğilip Berke'nin beni aramasını seyrettim.Bunu yapmaktan vazgeçtiğinde durağa doğru yürüdüğünü görüp kendimi koltukta toparladım.Bu adımı başarıyla tamamlamıştım.Şimdi sırada ikinci adım vardı.Serhan'a açıklamak...O, büyük bir ciddiyet ve sabırsızlıkla ağzımdan dökülecek birkaç kelimeyi bekliyordu.Şirin görünmeye çalışıp şansımı denedim.

"Senden değil, desem inanır mısın?"

Serhan gözlerini baygın bir halde kapayıp başını yana çevirdiğinde bana inanmadığını anlamıştım.Elimi alnıma götürüp kendimi daha fazla küçük düşürmeden, durumu açıklayacağımı söyledim.

"Tamam, saçmaydı kabul ediyorum.Sana her şeyi anlatacağım ama burada olmaz.Başka bir yere gidebilir miyiz, lütfen?"

Serhan bu isteğimi kırmamış beni evimizin önünden alıp götürmüştü.Sahildeki çay bahçesine gittiğimizde tenha bir yer seçip orada durumu tane tane anlattım.Beni evden kovduktan sonra Berke'nin yanına gittiğimi, orada beni doktorun aradığını, bebeğin dört haftalık olduğunu, ona söylemek için fırsat bulamadığımı; hoş, bulsam da ona söylemeye pek de gönüllü olmadığımı...Konuşmam bittiğinde şeker atmadığı çayının kaşığını karıştırmayı bırakıp bana baktı.

"Aslı...Öncelikle sana o şekilde davrandığım için özür dilerim.Ben, kendimi nasıl o kadar kaybettiğimi anlayamıyorum.Gözüm dönmüştü, öfkeliydim.Her şeye karşı çok öfkeliydim.Yasemin'in yaptıkları canımı çok yakmıştı.Onun hatalarının bedelini sana ödettiğim için özür dilerim.Sen bu davranışları hiç hak etmemiştin.Bu olaylarda en çok mağdur olan kişinin sen olduğunu biliyorum.Yasemin'in sana yaptıklarını düzeltmek de istiyorum.Zaten evine de bu yüzden gelmiştim.O şeyi duymadan önce...Bunun için gelmiştim.Yasemin'in yaptıklarına karşılık şirketten pay alabileceksin ve şirkette çalışabileceksin.CV'ni biliyorum ve gönül rahatlığıyla sana o pozisyonu teslim edebilirim.Yasemin'e de söyledim bunu.O da böylelikle vicdan azabımı bir nebze dindirebilirim belki, dedi.Tedavi olmak istediğini söyledi, bir şeyleri başarmak istediğini ve daha iyi biri olmak istediğini...Kliniğe kapatılmayı istemedi ama onun için tahsis ettiğimiz özel bir yerde inzivaya çekilip kontrollü bir şekilde tedavi olmayı kabul etti.Onun öncesinde de...Evrakları imzalayıp bize teslim etti.Kendi hissesinden sana devredilecek paylar ve...Bizim boşanma evraklarımız.İyi biri olmak için beni özgür bırakması gerekiyormuş, öyle söyledi.Yani...Eğer istersen...Bebek için istersen..."

Hayatı YalanWhere stories live. Discover now