Bölüm 28

1.5K 77 27
                                    


Gözlerimi araladığımda hastanedeydim.Bir işlem geçirdiğimi vücudumun her zerresi ağrıdığından hissedebilmiştim.Kendime gelir gelmez elimi hemen karnıma götürüp içindeki bebeği kontrol ettim.

"Bebeğim!"

Serhan'ın yanımda olduğunu o an beni tutup yatağıma sakince geri koyduğunda fark edebilmiştim.

"Serhan, bebeğim..."

Saçlarımı okşayıp yüzüne buruk bir gülümseme koydu.Ben uyurken bir şeyler olduğu açıktı ama ne kaçırdığımı henüz anlayabilecek seviyeye gelmemiştim.

"Bebek iyi.Sen de iyisin, tamam mı?Sakin ol, her şey yolunda.Yanındayım."

Gözlerimi kapayıp derin bir nefes verdim.Göğsüm acısa da bu sefer nefes alıp verebilmiştim.Yastıkta kafamı dinlendirdikten sonra kendimi toparlayıp sordum.

"Ne oldu bana?Ne söyledi doktor?"

Serhan hastanenin tek kişilik koltuğuna sırtını yaslayıp kollarını bağladı.Bir şeyler bildiğini ve söylemeye çekindiğini anlayabiliyordum.Israrım karşısında dayanamayıp söylemek zorunda kaldı.

"Yasemin gitmeden önce bize son oyununu oynadı.Yemeğine bir şeyler kattırmış..."

Gözlerimi kıstım.Yasemin'in bu kadar, "bu kadar" kötü olabileceğine inanamıyordum.Masaldaki cadılar yanında iyilik meleği gibi kalırdı.

"İyi de kim...Kim yapmış?"

Serhan elini kaldırıp yüzünü sıyırdıktan sonra dertlenmesine neden olan şeyi utana sıkıla açıkladı.

"Yıllardır yanımızda çalışan, her gün yemeklerimizi hazırlayan, güvendiğim nadir kişilerden birine yaptırmış.Candan'a yaptırmış.Kadın itiraf etti."

Candan mı?O hiç böyle şeyler yapacak biri gibi değildi?Nasıl olur da böyle bir işe kalkışabilirdi?Hangi vicdanla hangi akılla!Bana saygı duyduğunu, sevdiğini sanmıştım.Belki de sevdiği tek kişi Yasemin'di.O olmadığımı öğrendiğinde de benden kurtulmak istemişti.Davet günü bayıldığım zaman bu içtiğim şeye bir şeyler katanın o olduğunu da gösterirdi.Düşüncelerim Serhan'ın konuşmasıyla bölündü.

"Yasemin ondan bizim evlendiğimizi öğrenmiş.Tedaviyi de bunu öğrendikten sonra bırakmış.Daha önce öğrenseydi belki engel bile olabilirdi."

İşin bu kısımdan sonrasına daha da dikkat kesilmiştim.Yasemin'in ölmesi kötü bir oyun muydu, öldüyse onu ölüme götüren şey neydi; merak etmiştim.

"Neyse, işte...Sonra senin yemeğine bir şey atmasını söylemiş.Kadın pişman olup itiraf etmeseydi ve biraz geç kalsaydık...Olacakları düşünmek bile istemiyorum.Doktor zamanlama konusunda şanslı olduğumuzu söyledi.Yasemin'in planı bebeği düşürtmekmiş çünkü.Ama şimdi iyisin, herhangi problem olmayacakmış, endişelenme.Kontrolleri yaptıracağız, vitaminlerini alacaksın ve buradan sapasağlam çıkacağız.Yasemin'se...O yaptıklarının bedelini çoktan ödedi zaten."

Gözlerimi kısıp Serhan'ın yüzünün bir kısmında burukluk görülürken bir kısmında da hayal kırıklığı ve gelecek kaygısı beliriyordu.Yasemin ölmüştü ve Eylül'e bunu nasıl söyleyeceği konusunda bir hayli gergindi.Çocuk için babasının evliliği, kardeş olayı ve diğer her şey üst üste gelmişti.Bunların arasına bir de annesinin ölümünü katmak babası için çok zor bir şeydi.Ona annesinin yokluğunu hissettirmeyeceğimi bilse de kızı için üzülüyordu, işte.

"Neden ölmüş?Kendine zarar mı vermiş?"

Serhan yüzünü eliyle sıyırdıktan sonra elini çenesinin altında bırakıp derin bir nefes verdi.Bu konu da onun için ayrı bir sıkıntıydı.Yoksa bizim yüzümüzden mi...

Hayatı YalanWhere stories live. Discover now