Bölüm 35

1K 54 4
                                    


"Serhan geldi mi?"

Sorulması gereken soru tam olarak bu değildi.Asıl sorulması gereken "Eylül iyi mi?" daha mantıklısı "Eylül nerede?"ydi.Ama şu an elimizden ancak bunu sormak geliyor ve kös kös oturup teorilerin içinde boğulmak nasıl bir duyguymuş onu tatmak kalıyordu.Aysun, kardeşi Mine'nin sorusuna cevap verdi.

"Karakola gitti belki bir haber gelmiştir diye ama gelseydi haber verirlerdi zaten.O da net düşünemiyor, psikolojisi bozuldu kardeşimin.Ah Sabri, bunlar hep senin yüzünden!"

Mine yeğeninin kaybolmasının gerginliğini hissettiriyor, ayağını sürekli olarak sallıyordu.Birkaç gündür iş seyahatinde olan adamın yokluğunu fırsat bilip ablasına yüklenmeye başladı.

"Canımız, eniştemiz nerede?Neden gelmiyor?Neden yanına gelip destek olmuyor?Neden kumar masasında kaybettiği paralarının bedelini kendi başına ödemiyor?"

Yine yanlış sorular...Eylül saatlerdir ortalarda yok!Aç mı, susuz mu, bizi özlüyor mu?Aysun kardeşinin salladığı bacağını durdurup öfkesini kibar bir biçimde belli etti.O da stresliydi, eşinin yaşattıklarının sonucunu görmeye onun da tahammülü yoktu.

"Mine, kendine gel!Sabri'nin yaptıklarını onaylamıyorum farkındaysan.Bu kaçırılmanın sorumlusu Sabri ve kaybettiği paralar olabilir ama bir de Yasemin'in defteri var unutma!Her şeyin onun başının altından çıkmış olma ihtimali var."

Kadın, kocasının ne kadar suçlu olduğuna bakmaksızın her şeye rağmen kocasını savunuyordu.Bunu bilinçsiz olarak sorgulamadan yapıyor, ona körü körüne destek veriyordu.İşte, al birini vur ötekine!Ötekinin eşi Bora boğazındaki gıcığı temizleyip bir yorum da o getirdi.

"Deftere yazılmış bir yazı Yasemin'in hayatta olduğunu gösterir mi?Bence hayır.Polis daha çok Sabri'nin üzerine yoğunlaşacak.Bu kumar olayı ortaya çıktıktan sonra ben gidebilirim deyip ısrar etmeme rağmen iş seyahatine gitmesi de oldukça ilginç.Size ilginç gelmedi mi?"

Deren kaşlarını dikleştirip bacak bacak üstüne attı.Bora'nın imasını o da bizim gibi fark etmişti ama aramızda Aysun'un yanında bu konuyu sesli ve direkt olarak söyleyecek tek kişi kendisiydi.

"Sabri Bey Eylül'ü kaçırtıp parayı alacak, sonrada bizim paramızla kumar borcu ödeyecek öyle mi?Film senaryosu gibi!He o, borcunu ödemez bir daha kumar oynar orası ayrı.Eylül'ü sağ sağlim teslim etse bari."

Aysun sesli bir nefes verip şaha kalkacakken kardeşim Berke araya girip iki tarafı da susturdu.Doğru soruları sorup doğru cevapları bir tek o veriyordu.

"Deren herkes gergin, lütfen böyle yapma!Sabri Bey'in öyle bir şey yapacağını düşünüyor musun cidden?He, o yapmış olsa da üzülme çünkü böyle bir durumda Eylül tehlikede değil demektir.Yasemin için de aynısı geçerli, o da Eylül'e zarar vermez ama borç taktığı birileriyse konu can sıkıcı yerlere gidebilir...Bakın, bir şey diyeceğim!Benim aklıma takıldı.Bu Fırat konusu yeniden hortladı ya, acaba o yapmış olabilir mi?Beş parasız ya hani..."

Berke haklı olabilir miydi?Fırat bana bir kez daha kazık atıp kızımı kaçırmış olabilir miydi?Restoranda özür dilerken o kadar üzgün görünüyordu ki ona inanmak üzereydim.Şimdi düşününce ise bundan şüphelenmeden edememiştim.Mine'ye Ebru'yu aratıp Fırat'ın yeni numarasını öğrendikten sonra bahçeye çıkıp telefonda tuşladım.Açar açmaz içimde biriktirdiğim tüm öfkeyi bir anda ona haykırdım.

"Bana bak!Eğer bana bu kez de kazık attıysan...Bu kez de beni kandırdıysan...Sana öyle şeyler yaparım ki benim yerimde Yasemin'in olması için dua edersin anladın mı beni?Kızıma bir zarar verirsen mahvederim seni!Duydun mu?Mahvederim!"

Hayatı YalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin