Bölüm 23

1.7K 87 36
                                    

"Aslı bu kot etek ne kadar da güzelmiş!Bende de bunun benzeri var ama bana bu kadar yakışmıyor.Sen giydiğinde dikkat çekiyorsun sanki herkes sana bakıyormuş gibi geliyor bana."

Başımı eğip iltifat karşısında mahcup, utangaç bir tavır takındım.Babam bu eteği giydiğim zaman eteğin kısalığından dolayı dikkat çektiğini söylediğinde onunla tartışmış ve biraz da kızmıştım.Hatta bugün bu eteği sırf onu kızdırmak ve dikkat çekmediğini göstermek için giymiştim.Haklı olabileceğini...En azından bizim üniversitedeki bu çevre için haklı olabileceğini tahmin edememiştim.O günün akşamında eve gittiğimde eteği çıkarıp bir kenara attım.Yıkanıp temizlendikten sonra da rafların birinin arkasında uyutup uzun bir zaman ortalığa çıkarmadım.Aslına bakarsanız onu bir daha giymediğimden unutmuştum ve hatırlamadığımdan giyme gereksinimi duymuyordum.Hatırlamamaya devam da edebilirdim, aylar sonra onun aynısını Yasemin'de benzer takılar ve siyah kazakla kombinlenmiş bir şekilde görmeseydim...

"Aslı, buna nasıl katlanabiliyorsun?"

Üniversitedeki pek de sık konuşmadığım kızın yanıma gelmesine ve bana böyle bir cümle kurmasına şaşırmıştım.Söylemek istediğini anlayamadığımdan sormak istedim.

"Anlayamadım.Neye nasıl katlanabiliyorum?"

Kız gözlerini devirip kaşlarını kaldırdıktan sonra eliyle Yasemin'i gösterdi.Yasemin okuldan içeri henüz girmişti.Kıyafetleri...Aynı...Benimki gibiydi.Aynı yerlerden alışveriş yapıp benzer kıyafetler giyiyorduk ama bu kadarı...Biraz fazla değil miydi?Yani benim gibi giyinmesi...Benim gibi olması...Siyah kazağı, kot eteği, takısı, elinde kahvesini tutuşu, güneş gözlüklerinin modeli, saçının rengi...Bu kadarı normal miydi?

"Dün seninle bu konuyu konuşacaktım.Yolda giderken seslendim, bakmadın.Omzuna bir dokundum ki ne göreyim?Meğer arkasından gittiğim kişi sen değilmişsin, Yasemin'miş.Ona pardon seni Aslı sandım, dedim.'Öyle mi?' diyeceği yerde 'Ne güzel!' deyip gülümsedi.Yasemin bana biraz takıntılı gibi geldi.Seni uyarmak istedim.Sınav olayını da duyunca...Yani bir insan tarza özenir benzemeye çalışır da yazısını bile birine benzetmek ister mi?Bana korkutucu geldi, yani.Sınıftakiler de böyle düşünüyor, ben söyleyeyim de gerisini sen bilirsin.Senin arkadaşın sonuçta."

Her şey üç yıl önce burnum kırıldığında estetik yaptırmamla başlamıştı.Önce doktorumun numarasını istemişti benden.Sonra sebepsiz yere burnunu aynı doktora benimki gibi yaptırmıştı.Devamında kıyafetler, takılar, konuşma biçimi, yazı stili, zevkler...O latte sevmezdi mesela ama sonraları benimle birlikteyken latte içmeye alışmıştı.Sağlaktı ama bir şekilde ikinci elini kullanmayı öğrenmiş ve o eliyle italik yazmıştı."N"leri yutarak söylerdi ama şimdi benimki kadar baskılı söylüyordu.Bu olabilir miydi?Benim gibi olmak istiyor olabilir miydi? Sınıf arkadaşımın söyledikleriyle Yasemin'in birkaç yıldaki değişimini aklımdan geçirmiş; yavaş yavaş bana benzediği, ben olduğu gerçeğiyle yüzleşmiştim.Bunu yapmasını ne kendime ne de ona yakıştıramıyordum.Bir cesaret yanına gidip onunla konuşmaya karar verdim.

"Eteğin benimkine ne kadar da benziyor.Saçlarının rengi ve boyu da aynı benimki gibi.Benim kahve aldığım yerden kahve alıp her gün okula öyle geliyorsun.Benim konuştuğum insanlarla konuşup sevmediklerime küsüyorsun.Sen ne yapmaya çalışıyorsun, Yasemin?Ben olmak mı istiyorsun?"

Yasemin söylediklerime şaşırması gerektiği halde şaşırmıyor, yüzsüz bir halde kollarını bağlamış sırıtıyordu.Bakışlarına anlam veremeyip sinirlendim.O düşündüğümün aksine bir gram bile masumiyet taşımıyordu.Çantamı yere fırlatmamla birlikte bana doğru ağır adımlarla yaklaştı ve sinsice fısıldadı.

"Korkuyorsun.Sen olmamdan korkuyorsun.Biricikliğini yitirip arkadaşlarını, hayatını elinden almamdan korkuyorsun."

İthamları karşısında yüzümü ekşitip nasıl bir ruh haline sahip olduğunu anlamaya çalıştım.Bunu bu ifadeyle söyleyen bir insan normal olamazdı çünkü.Bunları ancak psikolojik sorunları olan biri söyleyebilirdi.

Hayatı YalanWhere stories live. Discover now