Bölüm 25

41.8K 2.5K 704
                                    

İyi okumalar dilerim benim güzel Davetsizlerimmmm:)

Benden neyi eksik etmiyorsunuz bakayım? Evet, doğru:) oy ve yorumlarınızı:)

Ve son olarak müziği açabilirsiniz umarım:*)

"Çatık kaşlar" lisesinden eve geldiğimde evde hiç kimse yoktu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Çatık kaşlar" lisesinden eve geldiğimde evde hiç kimse yoktu. Annemi aradığımda teyzemin rahatsızlandığını ve biraz geç geleceklerini söylemişti ve en sonda da dolapta yemek olduğunu söyleyip telefonu kapatmıştı.

Odama çıkıp üzerimi değiştirdim. Saçlarımı toplayıp midemin yoğun istekleri üzerine mutfağa indim.

Masanın üzerinde duran meyve tabağından elime bir tane elma alıp buzdolabına doğru yürümeye başladım. Bakalım annem ne hazırlamıştı.

Dolabı açtığımda bir tencere yaprak sarması bana el sallıyordu. Davetsiz'in en sevdiği yemek.

Ne bu şimdi! Evren bana mesaj mı yolluyor. O kadar mesaj göndermiştim yetmemişti görüntülü bile aramıştım ve şimdi bana yaprak sarması ile mesaj mı gönderiyor!

Hadi yaprak sarması ile mesaj yolladı diyelim. Peki bu mesaj ne anlama geliyor?

Aç olmalı Davetsiz.

'Neye aç? Kime aç? Orası muamma.' dedi mutfak masasının üzerinde oturan iç sesim. Sen ne zaman böyle terbiyesizleştin. Ben gece uyurken sen nerelere gidiyorsun? Konuşalım bir ara bunu. Ayrıca in o masanın üzerinden!

Yaprak sarmasını ısıtıp yemeğimi yerken her sarmada Davetsiz geliyordu aklıma. Sonunda bu durumdan sıkılıp televizyon izlemiştim. Telefonumun internetini dün akşamdan beri açmıyordum. Artık yine yanımda saate bakmak için kol saati taşımaya başlamıştım.

Yemeğimi bitirip televizyonu kapatıp odama çıktım. En iyisi ders çalışmak olacaktı. Kafam dağılırdı...

Saat on bire yaklaştığında annem ve dayım gelmişti. göstermelik olarak yanlarına gittim. Çünkü anneme göre evde yalnız kalıyorsam ölme ihtimalim büyük. Yani aslında yaşadığım ve hâlâ bir hırsız tarafından parçalarıma ayrılmadığımı ve tek parça olduğumu göstermek için indim aşağıya.

Biraz daha oyalanıp odama geri döndüğümde saat gece yarısına geliyordu. Elim telefona gitse de cesaret edip açamadım.

Yine kendimi derslere verdim.

En sonunda tüm ödevlerimi bitirip biraz da tekrar yaptıktan sonra kol saatimde gece yarısını çoktan geçtiğini gördüm.

Derin bir nefes alıp telefonu elime aldım ve interneti açtım. Barış, Ceren, okul grubundan mesaj vardı. Ve tabii ki Davetsiz.

Diğer mesajları es geçip Davetsizle olan konuşmaya utana sıkıla girdim. Utana sıkıla girdim çünkü dün gece olan konuşmamızdan sonra yapıp da hatırlayamadığım hareketlerimden dolayı utanıyordum.

Davetsiz: Aktifsin ama yazmıyorsun
:( (02:49)

Davetsiz: Artık aktif de değilsin (02:53)

Davetsiz: Uyudun mu? (02:53)

Davetsiz: Umarım uyumuşsundur. (02:57)

Davetsiz: Umarım yazdıklarım yüzünden bana yazmamazlık etmiyorsundur. (02:57)

Davetsiz: Umarım bu saçma şeyi kafana takmıyorsundur. (02:58)

Davetsiz: Umarım interneti kapatıp vicdanınla hesaplaşmıyorsundur. (02:59)

Davetsiz: Yoksun hâlâ:( (03:30)

Davetsiz: Neyse iyi geceler... (03:47)

Bunların hepsini dün gece yazmıştı. Ben umduklarının hepsinin tersini yaparken.

Davetsiz: Günaydın :) (08:11)

Davetsiz: Cevap gelmiyor... (08:30)

Davetsiz: Tamam. (08:31)

Davetsiz: O gözlerinin hali ne!!! (11:23)

Davetsiz: Neden böyle yapıyorsun? (11:24)

Davetsiz: Aç şu telefonu konuşalım. (11:24)

Davetsiz: Lütfen, böyle yapma. (11:25)

Davetsiz: Sen şu an beni cezalandırdığının farkında mısın?
(15: 13)

Davetsiz: Geçmişte beni üzdüğünü düşünüyorsun ama şimdi böyle yaparak beni daha çok üzüyorsun
:((( (15: 13)

Davetsiz: O zamanlar seninle konuşamıyordum bile, şimdi cevap vermeyerek beni daha çok kırıyorsun. (15: 14)

Davetsiz: Çünkü bana bu kadar yakın olup aynı zamanda bu kadar uzak durman her türlü ceza bana. (15: 14)

Davetsiz: Cevap yok... (22: 27)

Davetsiz: Hadi bana yazmıyorsun anladım. Bir insan gün boyunca internete girmeden nasıl durabilir kafam almıyor? (22: 28)

Davetsiz: Açacağını bilsem arardım ama açmayacaksın biliyorum :(

Parmaklarım klavyenin üzerinde hareketlendi.

DOREMİ: Özür dilerim. (00:17)

Tüm gün düşünmüştüm ama bu iki sözden başka ne yazacağımı bulamamıştım. Bence bu duruma yakışan en iyi çift bunlardı.

Davetsiz: Ben doğru mu görüyorum? Gelmişsin:)

Davetsiz: Dilemene gerek yok

DOREMİ: Kendimi çok kötü hissediyorum.

DOREMİ: Vicdan azabı çekiyorum, utanıyorum... Ama bir şey de hatırlamıyorum

Davetsiz: Söylediğim gibi çok eskiden oldu. Ben de unutuyorum.

DOREMİ: Senin yanında kendimi suçlu hissediyorum. Dün geceden beri ne yazacağımı bilemediğim için yazamıyordum.

Davetsiz: Bak bu olayı unutalım. Senden istediğim tek şey vicdan azabı çekerek bana iyi davranmaman.

Davetsiz: Eskiden nasıl ise şimdi de öyle olalım. Anlaştık mı?

DOREMİ: Anlaştık :)

Davetsiz: Güzel:)

Davetsiz: İyi ki yazdın yoksa evde yalnız olduğun için başına bir şey geldi diye korktum.

DOREMİ: Ne? Sen nereden biliyorsun bunu?

Davetsiz: Oradan geçiyordum :)

Davetsiz: Baktım bir tek senin odanın ışığı yanıyor. Ben de öyle tahmin ettim :)

DOREMİ: Geçiyordun? Yani merak edip evimin önüne gelmedin?

Davetsiz: :)

Davetsizin attığı gülen yüzle ben de otuz iki diş sırıtmaya başladım. Beni merak ediyordu... Önemsiyordu...

Davetsiz: Ve bir daha okula uykusuz gelme. Sonra gidip onun bunun yanında oturuyorsun.

__

Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Ben beğendim:D Siz de beğenin dkskdmd

Görüşmek üzere❤ seviyorum sizi...

Dönence/ texting Tamamlandı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin