Bölüm 62

18.8K 1.3K 401
                                    

İyi okumalar dilerim,♡ bolca yorum ve oy vermeniz dileğiyle bölüme geçelim♧

Medayadaki şarkıyla okumanızı şiddetle tavsiye ederim)))

"Hoşça kal."

"Hoşça kal, Ece."deyip evimin yolunu tuttum. Matematik hocamız gelmediği için erken çıkmıştık bugün.

Artık eve gitme zamanımdı. Bu sefer değişiklik yapıp kulaklık takmadan yolu yürüme kararı aldım. Havanın güzel vakitleriydi.

Ellerime ceplerimden çıkarıp sırt çantamın iki tarafında tuttum. Ellerim de hava alsındı biraz.

Yaklaşık yirmi dakikanın sonunda çelik kapının ağzındaydım. Elimi cebime attım anahtarı çıkarmak için ama bulamadım. Neredeydi bu? Bir kez daha ceplerimi detaylıca yokladım fakat sonuç aynıydı.

Çantamı çıkarıp ceplerine baktım, kitapların arasına baktım. Yoktu. Sıkıntılı bir nefes verdim. Elim zile gitti ancak sonra aklıma annemlerin bu zaman hälä işte olduklarını yani evde olmadığını hatırladım. Zili çalmam gereksizdi.

'Buralarda bir yerlerde yedek anahtar var. onu da ben mi söyleyeyim?!'  Kapa çeneni. Ne çemkiriyorsun üzerime! Norveç havası yaramış.

İç sesime haddini bildirip karşı dairenin kapısına yürüdüm. Yedek anahtar nerede olurdu? Tabii ki paspasın altında. O evde kimse yaşamıyordu yıllardır ve biz de anahtarımızı hep o evin paspasının altına saklardık. Güvenlik işte.

Kahverengi paspasın altından anahtarı alıp kapının önüne geldim tekrardan. Anahtarı deliğe sokup sağa doğru çevirdim. Kapıyı aralayıp bir adım içeri attım.

'Ahenk, onlar ne?' Ne? 'Kenardaki ayakkabıları diyorum.' Dayım evde galiba. 'Dayını ayakları biraz daha büyük gibi ama neyse.' Norveç'te olduğun için unutmuşundur belki. 'Olabilir.'

İç sesimin söylediklerini kulak ardı edip bir adım daha attım. Kapıyı kapatmadan içeri grip anahtarı deliğinden çıkarmaya çalıştım.

"Çok heyecanlıyım."

Salondan gelen annemin neşeli sesi kulaklarımı doldurdu. Annem de mi evdeydi? Hem de bu saatte?

"Bugün seni nihayet Ahenk'le tanıştıracağım. "

'Ayakkabılar dayının değilmiş, içerdeki kim peki?' Gördüğün üzere ben de buradayım ve içeriyi göremiyorum.

Tok bir erkek sesi değdi kulaklarıma. "Ben çok tedirginim, ya beni sevmezse?" Bu ses... Nereden tanıyordum bu sesi? Aklımı kurcaladım ama çıkaramıyordum.

"Onu zaman gösterecek, Akif."dedi annem. Akif kimdi? "Ahenk biraz soğuktur ama yumuşacık kalbi vardır."

'Dayının adı Akif değil.' Çok sağ ol, söylemesen farketmeyecektim. 'Kim bu o zaman?' Cevabını bilmediğim sorular sorup durma.

Daha iyi duyabilmek için seslere kulak kabarttım.

"Ne bileyim"dedi tanımadığım erkek sesi "Kendimi ergenler gibi hissediyorum, yıllar sonra ilk defa böyle şey yaşıyorum. Biraz erken sanırım açıklamamız için."

Neyi açıklayacaklardı?

Tekrar annem konuşmaya başladı. "Akif, birkaç haftaya evleniyoruz, bunca zaman söylememem bir hata."

Bir tane mermi beynime saplandı.

Birkaç haftaya evleniyoruz. Cümle silahın ağzından çıkıp şakaklarımdan içeri girdi.

Dönence/ texting Tamamlandı.Where stories live. Discover now