Dönence/ texting Tamamlandı.

Bölüm 42

İyi okumalar dilerim Davetsizlerim.

Okuldan geldikten sonra direk olarak odama çıktım. Odama girer girmez kendimi yatağa attım. Yastığımı kollarımın arasına alıp sıkıca sarıldım. Sanırım benden küsmüştü. Ne zamandır onu çok ihmal ediyordum. 'Neden acaba?!'

Yastığıma sarılı bir şekilde gözlerim neredeyse kapanacaktı ve uyuyacaktım ama tam karşımda duran çalışma masamın üstünde olan kitaplarım bana kınarcasına bakıyordu. 'Sanırım onlarda kıskandı.' Yazık ama bana da. Hanginize yetişeyim!

Can veriyormuş gibi yerimden kalkıp üzerimi değiştirdikten sonra masanın başına geçtim. Test kitaplarımdan birisini açıp karşıma koydum. Tüm dikkatimi vermeye çalıştım. Yatağın üzerinde duran telefonumun titremesiyle olan dikkatim de gitmişdi. Kalkıp aldım.

Ece: Selam bebeğim.

Ahenk: Merhaba Ece.

'Ciddiliğinden de ödün verme emi.' Ne yazayım? Bebeğim mi?

Ece: Ahenk ben kütüphane cezasında bana yardım ettiğiniz için Can ve sana yemek ısmarlayacaktım ya hani, onu yarın yapmak istiyorum. Sana uygun mu yoksa işin var mı?

Ahenk: Olur, boşum yarın.

Ece: Süper. Şimdi gideyim Can'la konuşayım. Ay umarım işi olurda gelmez, kız kıza yemek yeriz. Hoşçakal bebeğim.

Ahenk: Hoşçakal:)

Konuşmadan çıkıp telefonu kapatıp kitapların yanına koydum. Test kitabını açıp tekrardan önüm koydum ve kalemi kulağımın arkasından alıp tüm dikkatimi kitaba vermeye çalıştım. Çalıştım çünkü telefonumun yeniden titremesiyle dikkatim dağıldı.

Kalemi tekrardan kulağımın arkasına sıkıştırdım.

Ece: Allah kahretmesin işi yokmuş.

Ahenk: Cümleye öyle bir girdin ki bir şey oldu sandım. Gelsin işte hem o da yardım etmişti. Ne kadar senin zorunla olsa da

Ece: Evet doğru. O zaman Emre de gelsin. Siz ikiniz çift olarak biz de ikimiz çift olarak.

Ece: Yani siz ikiniz biz ikimiz derken kız ve erkek olarak. Yani Emre de gelsin Can yalnız hissetmesin.

Ece: Can erkek ya Emre de erkek, sohbet etmeleri için.

Ahenk: Sakin ol Ece jdshkhfjfkdfjkd

Ahenk: Anladım siz ikiniz biz ikimiz. Kız ve erkek olarak.

Ece: Tabii canım başka ne olabilir ki. İlahi Ahenk sen de alemsin.

Kaşlarım çatıldı. Ben ne demiştim ki? 'Boş ver. Ece'nin şarteller yandı.' Biz bir şeyi mi kaçırdık? Ne var bunların arasında?

Ece: Ben fazla konuştum sanırım. Gideyim en iyisi. Yarın okulda görüşürüz:)

Ahenk: Görüşürüz Ece.

İnsan heyecanlandığında ne kadar da saçmalıyordu. Durdum. Ben de mi böyle görünüyordum kenardan? İç ses neredesin cevap ver çabuk bana. Kahretmesin banyoya gidecek zamanı buldun sende!

'Geldim geldim.'deyip yanıma geldi iç sesim. 'Ahenk o da laf mı? Ece'den hallice oluyorsun sen.' Ne yapayım. Elimde değil. Belki de bu yüzden Ece'yi şu an çok iyi anlıyorum.

Ece'yle olan konuşmamızdan çıkıp Emre'yle olan konuşmamımza girdim.

DOREMİ: İyi akşamlar.