Bölüm 55

20.6K 1.2K 122
                                    


İki hafta sonra

"Ben çantalarımızı odaya bırakıp geliyorum. Sen ikimize çay al." Kırmızı sırt çantamı Ece'ye verip kantinin yolunu tuttum. Kalabalığın içinden geçip, iki çayı alıp ve dökmeden masaya ulaştırabildiğim için kendimle gurur duyuyordum. Artık ben Superman'im.

Sabah sabah bu kalabalığın sebebini anlamıyorum. Hayır yani evde kahvaltınızı yapıp gelsenize!

'...'

Bekledim ama cevap yoktu. Tam da şu anda İç sesimin gelip Sanki sen evde yaptın mı? Çayını neden burada içiyorsun demesi lazımdı ama yoktu. Neredeydi? Piknik gününden bu yana iki hafta geçiyordu ve bu süreç zarfında İç sesimden ses soluk yoktu.

Ece kendini karşımdaki masaya attı. "Tüm gece paragraf çözmekten gözlerimi aktı. Sabah birini masanın altından diğerini test kitabının arasında buldum."

"Al benden de o kadar. Sıcaklar da iyice başladı. Tüm okuma hevesim kaçıyor. Bıktım yemin ederim."dedim.

"Sınavlar bitince evde otursam veya film, dizi izlemeden, magazini takip etmeden tek gün geçirsem namerdim. Hepsini yapacağım vicdan azabı çekmeden."

Biz de Emre'yle çok planlar yapmıştık yaz için. Bolca birbirimizle vakit geçirecek, doyasıya sevgili olmamızın tadını çıkaracaktık. Yalnız. İkimiz. Yanımızda kimse olmadan. Arkadaş ortamı güzel, eğlenceli ama biraz da yalnız kalalım. Özellikle aramızda Anıl diye birisini görmek istemiyorum kardeşim!

"Senin Can'la aran nasıl?"

"Can deme bana! Can deme! Ayyy sinirlerim hopladı gene!"

Ece'nin ani değişimi dikkatle ona bakmama sebep oldu."Ne oldu Ece. Daha dün aranız çok iyiydi."

Piknikten döndükten beş gün sonra Can Ece'ye çıkma teklifi etmişti. Ece de kendisine karşı boş olmadığı için teklifi kabul etmişti.

"Dün gece saat biri on geçe Elle Fanning'in İnstagram'da paylaştığı fotoğrafını beğenmiş."

Ne yani buna mıydı bu kadar tepki?

"Eee? Ne var bunda Ece? Kız oyuncu neden beğenmesin?"

"Oyuncu moyuncu bilmem ben. Beğenmesin. Haa," dedi işaret parmağını kaldırıp sondaki a harfini uzatarak "Çok istiyor gitsin esmer kızların fotoğrafını beğensin. YA KIZ SARIŞIN!"

"Esmer olsa sorun yok yani?"

"En azından bana benzediği için gitti beğendi derdim. Bağ kurardım aramızda. Kendimi avuturdum, anla işte, ama yok bu gitmiş sarışın kızı beğenmiş." Derin nefes aldı "Bu ne demek biliyor musun?"

Kafamı olumsuz anlamda salladım. "Ne demek?"

"Ben sarışın seviyorum ama birisini bulana kadar esmer biri idare eder demek."

"O, o demek miymiş? Acilen Emre'yi stalklamya başlamam lazım!"dedim çayımı sertçe masaya koyarak.

"Yap, yap. Sonra da diyorlar stalk yapmak kötü. Sen stalk yapmazsan, ben stalk yapmazsam, nasıl çıkar sırlar aydınlığa!"

Ece hararetli hararetli konuşurken Can'ın yanımıza geldiğini fark bile etmemişti.  Yanındaki sandalyeye oturdu. "Ece konuşabilir miyiz?"

Ece edayla saçlarını savurdu "Ahenk, çayımızı içecek bir şey yok, keşke birileri ölse de helvayla içsek." Can'ı muhatap olarak almıyordu bile.

"Ece seni on beş kızla aynı anda aldatmışım gibi davranma. Alt tarafı bir oyuncu kızın fotoğrafını beğendim."

"He yani beni on beş kızla aldatma gibi fantazilerin de var!"

Dönence/ texting Tamamlandı.Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora