BÖLÜM 23

348 90 516
                                    

Herkese merhaba arkadaşlar...

Sanırım bu girişi seviyorum. Ancak o kadar da mesut değilim bilesiniz. Neden? Çünkü okunma sayım ve vote sayımdan hiç memnun değilim. Okuyorsunuz ancak yorum ya da vote atmıyorsunuz ve bu benim emeğimin karşılığı olmuyor.

Açıkçası üzülüyorum. Ve sizden rica ediyorum. Yorum ve oy atmayı lütfen unutmayın. Bu benim için oldukça önemli. Eğer onlar az olursa benim hevesim kırılıyor ve bölüm atmak da yazmak da istemiyorum. İçimden gelmiyor. Bu sebeple sizden emeğimin karşılığını istiyorum.

Anlayışla karşılayacağınızı ve ricamı kabul edeceğinizi düşünüyorum.

Oy atmayı ve yorum yapmayı unutmayalım!!!

Keyifli okumalar:)

Bölüm Şarkıları:

Tuğkan "Ele Layık" ve "Unutmak O Kadar Kolay Mı Sandın?"

Alkan Dalgakıran "Ziyan Oldum"

Sezen Aksu "İnsanlık Hali"

***

13.04.2022 İzmir

"Yarı yolda kesilmemek için yeni bir çocukluk bulmak gerek." Denmişti Azizler 'de.

Ben yarı yolda değil, yolun daha çok başında kesilmiştim. Çocukluğuma dair elimde ne varsa alınmıştı. Büyüdüm. Büyüyene kadar da her bir uzvum parçalara ayrılıp etrafa dağıldı.

Hani olur ya çok değerli bir vazoyu yanlışlıkla kırarsın. Sonra onu bir araya getirmeye çalışırsın. Ama sen çabaladıkça o vazonun kırık parçaları bir araya gelmez. Nereden tutsan elinde kalır.

Ben, o vazoydum. Değerli miyim? Bilmiyorum. Ama kırılıp parçalara ayrıldığım su götürmez bir gerçek.

Çok denedim parçalarımı toparlamayı. Toparladım mı, peki?

Sayılır. En değerli parçamı bulmayı başardım. Şimal.

Kırık dökük, parçalara ayrılmış çocukluğumdaki tek değerli şey. Belki de çocukluğuma dair son güzel şey.

"Çiçeğim, hadi uyan artık. Bak öğlen oldu." Diye seslendi içeriden bana. O bana çiçeğim derdi, kardeş olduğumuzu öğrendiğinden beri. Daha doğrusu bana alıştıktan beri.

"Kalkıyorum, yıldızım." Dedim bende. Onun bana çiçeğim dediğinden beridir bu şekilde seslenirdim ben de ona.

İkizim. İkiz ruhum. Anne rahmine birlikte düştüğümüzden doğana kadar ayıramadıkları bizi, tek gecede ayırmışlardı.

Yataktan kalkıp hemen odamdan çıktım. Banyoya gidip işlerimi hallettikten sonra mutfağa geçtim. Şimal çayları dolduruyordu. "Yıldızım, yine döktürmüşsün."

"Dedim bugün izin günüm, güzel değerlendireyim bari çiçeğim."

Bugün izin günü değildi. Bugün benim için izin almıştı. Bunu anlayabiliyordum bana söylemese de. Fakat anladığımı belli etmedim.

"Güzelmiş. Desene akşama kadar evde pinekleyeceğiz beraber." Dedim ağzıma bir parça peynir atarken. O da yerine oturmuş kahvaltısına başlamıştı.

İkimiz de dün akşamdan söz açmıyorduk. Dün akşamın dün akşamda kalması benim için daha iyiydi.

"Pineklemek mi? Bugün dışarı çıkacağız beraber. Günlerin sürekli dört duvar arasında geçiyor. Çöpleri bile ben atıyorum Elvin. Evden dışarı adımını atmıyorsun. O yüzden itiraz kabul etmiyorum. Bugün dışarı çıkacağız."

ELVİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin