BÖLÜM 13

1K 668 524
                                    

Merhaba arkadaşlar.

Biliyorum bölüm biraz, belki de fazla gecikti fakat son iki hafta çok fazla işim vardı ve hiç müsait olamadım.

Şu an kendime bir boşluk yarattım ve bölümü yüklemeye karar verdim.

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen!!!

İyi okumalar :)

Bölüm Şarkıları:
Sezen Aksu "Çocuklar Gibi" , Adamlar "Yoruldum" ve "Doldum"

İç içeyiz ama, bir arada gibi değil
Varlığımız kiralanır yalanlara bizim
Yolu bulan kendini sahibi sanınca
Başımıza gelen taşlar bir ömürlük dizi

***

Ahmet Arif hiçbir zaman karşılık göremeyeceği büyük aşkı Leyla Erbil'e şöyle der:

-"Bir daha dünyaya gelsem aynı hayatı, daha ustaca ve korkusuz yaşarım. Ama bu sefer seni tanımakta gecikmem..."

Bu cümle aklıma geldiğinde her zaman dünyaya tekrardan gelsem gerçekten aynı hayatı yaşamak ister miydim diye soruyorum kendime.

İsterdim herhalde. Çünkü ben ne yaşamış olursam olayım yaşadıklarım beni ben yaptılar. Ben yaşadıklarım sayesinde dimdik ayaktayım.

Yaşadığım şeyler beni daha korkusuz hale getirdi. Ustalaştım diyebilirim. Tek bir fark vardı. Evet, korkusuzuz ama bu Demir için korkmuyorum anlamına gelmiyordu.

Ben kötü insanlara karşı korkusuzdum. Söz konusu Demir olduğunda, onun olmama düşüncesi olduğunda ben korkuyordum.

Ben Demir'i tanımakta iyi ki gecikmedim. İyi ki onunlayım ve iyi ki onu çocuk yaşımla tanımışım.

Tek bir dileğim vardı benim. Her doğum günümde de bunu dilerdim zaten. Onunla olmak. Bu sevgili gibi olmak değil ama. Onunla birlikte yaşamak, mutlu olmak, yaşlanmak, huzur bulmak, hep yanında olmak...

Böyle uzatıyordum tek dileğimi. Şimdi yine yanımdaydı. Her zaman olmasını istediğim gibi.

Bir dizi de şöyle diyordu:

-"Dünyanın en güzel hissi, sen ona bakarsın ve o sana çoktan bakıyordur."

Tam olarak bu cümleyi yaşıyordum. Bana hayranca bakıyordu. Hayran kalınası bir şey yaptığımı da düşünmüyordum ya.

Tam şu anda durduramaz mıydık zamanı? Bazen keşke sihirli bir değneğim olsaydı diyorum. O sihirli değnek ile Demir ile olan zamanlarımı uzatırdım. Sevdiğim kısımları durdururdum.

Ne bileyim yani, bunun gibi birçok şey var onunla ilgili yapmak istediğim. Acaba fazla mı seviyordum onu? Çok mu abartıyordum ona olan sevgimi? Hissediyor mudur acaba?

Sana da teşekkürler Osho, kendi ötemde sevebileceğim insanı bulmama yardımcı olduğun için.

"Sen nasıl bir insansın böyle? Nasıl bu kadar ince düşünebiliyorsun?" dedi gözlerinin içi gülümseyerek.

"Ben mi? Bilmem nasıl bir insanım sen söyle?" dedim cevabının ne olacağını deli gibi merak ederek.

"Sen... Sen hayatımda tanımış olduğum en, en, en güzel kalpli kadınsın. Kalbin o kadar güzel ki..." dedi. Kısa bir süre duraksadı. Doğru kelimeyi bulmak için düşünüyordu sanırım.

"Ya sen nasıl bir şeysin böyle? Aklımı durduruyorsun ve seni tarif bile edemiyorum. İşte yine durdu. Ben, anlatabildim mi?" dedi kendine kızarak.

ELVİNWhere stories live. Discover now