BÖLÜM 19

711 342 1K
                                    

Herkese merhaba arkadaşlar.

Öncelikle İzmir'de yaşanan deprem sebebiyle orada yaşayan arkadaşlarımıza geçmiş olsun. Ölenlere ise rahmet diliyorum. Gerçekten çok acı bir durum. Umarım en kısa sürede herkes sağlığına kavuşur.

Okunma sayısına ulaşamadık fakat ben yine de sizleri bekletmek istemedim ki bunun bir başka sebebi de var açıkçası.

ELVİN için ikinci bir kitap düşünmüyorum. Fakat bir sezon finali yapıp belirli bir aradan sonra devam etmeyi planlıyorum. Aslında bir nevi ilk kitap ikinci kitap şeklinde olacak ancak tek bir kitap (başlık) üzerinden ilerleyecek.

Sezon finaline çok çok az kaldığını bildirmek isterim. Birkaç bölüm sonra sezon finali olacak. Daha çok ilerletip sezon finali yapmak isterdim ancak derslerimin yoğunluğundan kaynaklı olarak bu kararı aldım.

Anlayışla karşılayacağınızı düşünüyorum. Şimdiden herkese çok çok teşekkür ederim. Lafı fazla uzatmadan sizlere bölümü taktim edeyim.

Lütfen oy vermeden ve yorum yapmadan geçmeyiniz !!! (İnanın verdiğiniz her oy ve yorum çok kıymetli. Bu yüzden lütfen oy vermekten korkmayın ve az da olsa bana destek sağlayın.)

Keyifli okumalar :)

Bölüm Şarkıları:

Ragıp Narin "Dayanamaz Yüreğim"

Bora Duran "Sen De Gidersen"

Barış Akarsu "Bir Sevmek Bin Defa Ölmek Demekmiş"

***

"Öyle çok yanar ki canın, dünyadaki bütün suçları işlediğini sanırsın, oysa sadece sevmişsindir." Diyordu Fiddler On The Roof'da.

Hangi koşullarda yanar insanın canı? Sevdiklerinin canını yaktığında mı yoksa bir suç işlediğinde mi?

Bu sebeplerden mi kanar insan? Bu yüzden mi sevmekten vazgeçer? Bir günah işlediğini zannedip kaçar mı sevdiklerinden?

Neden başkalarının işlediği kabahatler yüzünden masumlar ceza çekmek zorunda kalıyor? Herkes kendi bacağından asılmalıydı. Kimsenin günahını kimse çekmemeliydi.

Başkaları yüzünden sevmekten vazgeçmemeliydi insan. Vazgeçecekse hiç sevmemeliydi. Böylece kimsenin canı yanmazdı.

Bazen sadece sevmek bile can yakıyor işte. Oysa bu sadece sevmek kelimesinin altında yatan onlarca anlamı atlıyoruz.

"Bazen kendine gelmen için, başkalarından gitmen gerekir. Uzaklaşmak, özgürlüktür." Demiş Charles Bukowski.

Kaçmak, çözüm getirir mi? Uzaklaşmak özgürlükse sevdiğiyle kaçsın o zaman. Ayrılmak zorunluluk mu?

Başka insanların günahlarının bedelini masum insanlar çekmesin. Onların işlediği suçlar yüzünden sevenler sevdiğinden ayrılmasın.

Bir kere olsun bu düzen değişsin. Kötüler cezalandırılsın ve sevenler ayrılmasın. Seven sevdiğinden kaçmasın.

Uzaklaşmak, özgürlük olmasın.

Demir duyduğu kelimenin anlamını düşünüp duruyordu. Gözleri bir noktaya kilitlenmiş öylece bakıyordu.

Olamaz diye mırıldanıp duruyordu. Şimal'in Elvin ile bir bağı olamazdı diye düşündü ama vardı. Demir yanındaki duvardan destek almaya başladı. Olduğu yere çökmemek için ayakta zor duruyordu.

Şimal, Demir'e destek olmak amaçla hemen kolundan tuttu.

"İyi misin?" diye sordu.

"Ben... Ben lavaboya gitsem iyi olacak." Diyerek konuştu Demir güçlükle.

ELVİNWhere stories live. Discover now