BÖLÜM 33

214 31 123
                                    

Herkese merhaba arkadaşlar.

Size yeni bölüm ile geldim. Her ne kadar okunmamız, oy sayımız ve yorum sayımız az da olsa bölümü atmak istedim. Çünkü artık sona doğru yaklaşıyoruz. Ve ben sizleri sona doğru giderken fazla bekletmek istemiyorum. 

Keyifli okumalar :)

Oy atmayı ve yorum yapmayı unutmayınız !!!

Bölüm Şarkıları:

Haluk Levent "İçimde Ölen Biri"

Levent Yüksel "Yas"

Yalın "Ki Sen" 

Her yanımda susmuş insanlar susmuş

İçimde ölen biri var

*** 

21.12.2020 İstanbul

"Her şey göründüğü gibi olsaydı, eline aldığın deniz suyu mavi olurdu." Demiş George Orwell.

Yalanlar, sırlar, entrikalar... Daha başka bir sürü kelime...

Daha ben doğmamışken yaşananlar, belki de planlananlar sayesinde bugünümüz paramparça olmuştu. Artık adını ağzıma almaya bile tenezzül etmediğim şahsın, bir çocuk hırsızının hayatımızı mahvetmesine hepimiz seyirci kalmıştık.

İyi bir insanmış gibi görünen bu çocuk hırsızının aslında ikiyüzlünün biri olduğunu çok geç fark etmiştik hepimiz. Sadece bizi ailemizden kaçırmamıştı. O pislik Demir'in de elinden gerçek ailesini almıştı.

Bununla kalmayıp onun babasını öldürmesini sağlamıştı. Bu çok canice bir şeydi. İçimde anlamlandıramadığım bir his vardı. Bu neydi? İçimdeki bu his, neydi?

Acıma? Burkulma? Anlayış? Bilmiyorum. Adlandıramıyorum.

Bazen sevgi yetmez diyorlar. Sanırım o noktada hissediyorum kendimi. Sevgim yetmiyordu. Demir'i seviyorum. Buna eminim. Hiçbir şeye emin olamadığım kadar eminim. Ama ona kırgınım. Ona artık güvenip inanamıyorum.

Demir, Reşat'ın oğlu olmasa bile durum değişmez benim için. Çünkü Demir'i, Reşat ve Hale büyüttü. Evet, Demir onlar gibi olmadı hiçbir zaman. Ama o da kandırdı beni. O da yalan söyledi bana.

Ben istesem de bir daha onunla olamazdım ki. Önümüzde kocaman bir engel varken onunla olmamız mümkün değildi. Bizim aramızda basit bir engel yoktu. Aramızdaki engel katledilen ailemdi.

Peki, şimdi ne yapacağım? Öğrendiklerimi ona anlatabilir miyim? Ya da anlatacak mıyım? O, benim hastalığım yüzünden bana söyleyemediği gerçekleri, ben ne sebeple ondan saklayacaktım?

Ondan ailesini saklarsam ödeşmiş mi olurdum? Yoksa onların bana yaptıklarını yapıp onlara mı benzerdim? Zaten bu yola çıkarken onlar gibi davranacağıma söz vermemiş miydim?

Ben çoktan onlar gibi olmuştum. Evet, katil değildim. Çocuk hırsızı da değildim. Ancak artık bende yalancıydım. Ne sebeple olursa olsun ben de artık yalan söylüyordum. Biliyorum, söylemeye de devam edecektim.

Bir gün Demir, susmak yalan söylemek demek değildir, demişti.  Susmak, kaçmaktır demiştim bende ona. Bundan sonra susarak kaçmıştı benden. Şimdi bende ondan susarak kaçacaktım. Buna mecburum. İntikamımı alana kadar susmaya mecburum.

"Elvin, gelmiyor musun?" diyerek seslenen Şimal'in sesini işittiğimde bilgisayardan hard diski çıkarıp kasaya geri koydum. Zamanı geldiğinde onu tekrar buradan alacaktım.

ELVİNWhere stories live. Discover now