BÖLÜM 24

325 81 382
                                    

Herkese merhaba arkadaşlar...

Bu girişi yapmayı seviyorum. Her neyse. Size yeni bölüm getirdim. Her ne kadar son bölümler istediğim sayılara ulaşmasa da bölümlere iki haftada bir atmaya çalışıyorum. 

Uzak kalmak iyi gelmiyor diyelim. Değerli yorumlarınızı özlüyorum sanırım. Neyse lafı uzatmayı sevmem. Keyifli okumalar dilerim. 

Vote atmayı ve yorum yapmayı lütfen unutmayınız!!!

Bölüm Şarkıları: 

Şebnem Ferah "Sil Baştan"

Tuna Kiremitçi "İnsan Arar Cevapları"

Jehan Barbur "Kırık Bir Aşk Hikayesi"

***

Sil baştan başlamak gerek bazen,

Her şeyi sıfırlamak... Unutmak... Unutmak...

13.04.2022 İzmir

Frida Kahlo, şu sözlerle sanki beni anlatıyor; "Çok karışığım. Bir yanım olabildiğince huzursuz ve yorgun. Diğer yanım mucizelere ve düşlerin gerçek olabileceğine halen inanıyor ve heyecanını koruyor. Bu iki yan arasında ben, eziliyorum."

Çocukluğumda omuzlarıma binen yükle nasıl devam edeceğimi düşünüp durmuştum hayatım boyunca. Daha sonraları, gençliğimde çocukluğumda çektiğim acıları nasıl hafifleteceğimi düşünmüştüm.

Şimdi, çocukluğum ile gençliğimde yaşadığım kötü, yıpratıcı, acı veren olayların beni bugünümde de yorgun düşürdüğünü hissediyorum.

Sanki bir bataklığa saplanmış o bataklıktan ayaklarımı kurtarmaya çalışıyorum. Birini düzlüğe çıkarsam diğeri batıyor. Ve ben o bataklıktan asla kurtulamıyorum. En sonunda bütün bedenim o bataklığın altında kalacak diye korkuyorum.

Bir mucize olmasını dilediğim şu günlerde geçmişim aklıma geliyor ve ben inancımı yitiriyorum. Zaten çok önceden kaybetmiştim ben mucizemi. Bebeğimi...

Belki de içten içe seviniyorum bu inancı yitirdiğime. Korkuyorum mucize olmasından. Çünkü biliyorum. Bir mucize olurda ben onu tekrar kaybedersem, bu sefer gerçekten ölürüm. Sadece ruhum değil, bedenim de toprak altına gömülür.

İntikamımı alıp her şeyden el ayak çektiğimden beri kendi içimde yaşamıştım geçmişimin karanlığını. İçim karanlık olmuştu. Her bir hücrem karanlıklar altında kalmıştı. Kimseye söyleyememiştim dönüştüğüm kişiyi. Zor geliyordu çünkü artık. Nasıl söyleyebilirdim ki. Şimdi bile söyleyemiyorum. Ama onlar anlıyorlar. Şimal anlıyor. Hissediyor iyi olmadığımı. 

Soyadımı, yaşadığım şehri, evimi, çevremi... Her şeyimi değiştirmiştim. Bana geçmişimi hatırlatan her şeyden uzaklaşmıştım birer birer. Fakat kurtulamamıştım o içimdeki karanlıktan. Bazen düşünüyorum. Demir gelse içimdeki karanlık yok olur muydu diye. Sonra aklıma geliyor, karanlıkta kalmama sebep olanlardan sadece biri olduğu. 

Birkaç kişinin yanında sadece içim biraz renkleniyordu. Fakat o renk gökkuşağı renklerinden birine asla dönüşmüyordu. Siyahın açık tonlarından biriydi sadece. 

Leyla... O benim gençliğimden bir parça. Benim manevi kardeşim. Yanımda olamasa bile her zaman varlığını hissettiğim yegâne dostum. 

Semih abi, babamın tek, gerçek dostu. Bana babamı hatırlatan kişi... Bana ve Şimal'e, bu evi bulup, anne ve babamızın yüzünü, kokusunu geri veren tek kişi.

ELVİNWhere stories live. Discover now