BÖLÜM 25

319 76 408
                                    

Herkese merhaba arkadaşlar. 

Size yeni bölüm getirdim. O zaman keyifli okumalar. 

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen!!!

Bölüm Şarkıları: 

Yaşlı Amca "Yıldızlara Bak, Ve Ben" 

Teoman "Bazı Yalanlar"

Mor ve Ötesi "Güneşi Beklerken"

Bazı yalanlar güzel
Bazı gerçekler acıymış
Bazı ölümler uzun
Bütün hayatlar kısaymış

*** 

08.12.2020 İstanbul

"Belki de yeni bir başlangıç yapmanın vaktidir. Yeni bir başlangıç için her şeyi yıkmanın vakti." Demiş Sabahattin Ali.

Yeni bir başlangıç yapmak için hep kötü şeyler mi yaşanmış olması gerekir? Yoksa yeni başlangıçlar yapmanın ardında iyi şeyler de var mıdır?

Ya insanın hayatında hiç iyi şeyler olmadıysa? Hep kötü, karanlık, hatırlamak dahi istemediği şeyler yaşamışsa?

Benim gibi...

Hatırladığım, nadir iyi anılarım vardı benim. Bu anılarımı çıkardığımda elimde kalan sadece kötü ve karanlık yaşanmışlıklarımdı. Hafızamı gerçekten kaybetmek isterdim. Çünkü yeni bir başlangıcın temeli hafızanı yenilemekten geçerdi.

Bunu gerçekleştiremiyordum. Ancak hayatımı yeniden şekillendiriyordum. Hatta ben istemeden değişiyordu ailem, çevrem.

Bu yeni bir başlangıç sayılır mıydı? Yeni, iyi bir başlangıç...

Gözlerime büyük bir ciddiyetle bakan lacivert gözler yeni hayatımın en iyi başlangıcıydı. O lacivert gözlere tutundum. O bazen koyu mavi bazen de puslu mavi gözler beni geçmişte yaşadığım kötü hatıralarımdan kurtarabilecek tek kişiydi.

Az önce sinirlenip bağırdığım gözlere şimdi konuşamıyordum. O da ne diyeceğini bilmediğinden konuşmuyordu. Ya da benden konuşmamı bekliyordu.

Bir kafeye gelmiştik rahat rahat konuşmak için ama kimseden tek bir ses çıkmamıştı geldiğimizden beri. Şimal bu sessizliğe bir son verdi.

"Elvin, sana inanmam için bana her şeyi en başından anlatman gerekiyor. Sonunu anlattığın bir hikâyenin gerçekliğine inanmamı bekliyorsun benden. Bana her şeyi en başından, bu aileye dâhil olduğun ilk andan itibaren her şeyi anlatır mısın?" dedi.

Sanırım en doğrusu da buydu. En başından her şeyi anlatmak... Belki benim kaçırdığım bir ayrıntıyı o yakalayabilirdi. Ya da beni gerçeklere yaklaştıracak biri çıkardı karşımıza.

"Olur. Anlatırım." Dedim sakince. O ise "Seni dinliyorum." Demekle yetindi. Arkasına yaslandı ve beni dinlemeye başladı.

"Ben 4 yaşındayken Reşat beni bir yurttan evlat edinmiş. Ben o zamanlarımı hatırlamıyorum. Yurtta kaldığım zamanlarımı dahi hatırlamıyorum. Yani çok kesik kesik bazı görüntüler var. Sanki sadece birkaç günümü orada geçirmiş gibiyim." Dedim.

Gerçekten de böyleydi. Sanki orada hiç yaşamamış gibiydim. Beni almışlar ve bir biblo gibi yerleştirmişlerdi. Sonra da o biblonun birdenbire alıcısı çıkmıştı ve yok olmuştu. Rüyamda gördüğüm bedenime yapılan iğnenin hatırlamıyor oluşumda bir etkisi var mıydı? Bilmiyorum.

"Yurt müdürü bana ailemin bir trafik kazasında öldüğünü ve arabadan bir tek benim kurtulduğumu söyledi. Arabada 3 kişiymişiz onların anlattıklarına göre. Yani bir kardeşim yokmuş. Diğer aile üyelerim kim onları da bilmiyorum. Beni sahiplenecek kimse ortaya çıkmamış o zamanlar. Bir gün Reşat yurda gelmiş. Yurt müdürü tanıştırmıştı beni onunla. Bir ailem olacağı için sevinmiştim. Çok korkuyordum yurtta ve yabancılık çekiyordum. Çünkü çok tuhaftı. Sanki 4 yaşında doğmuş gibi hissediyordum. Trafik kazasını bile hatırlamıyorum. Annemi, babamı hiçbir şeyi hatırlamıyorum."

ELVİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin