BÖLÜM 7

1.2K 722 758
                                    

Herkese merhaba arkadaşlar. Size yeni bölüm getirdim. Size dün de bahsettiğim gibi bu hafta iki bölüm yayınlayacağım. Yalnız sizden bir şey rica edeceğim. 

 Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen!!!

Sizi seviyorum ve buraya okurken dinlemeniz için güzel şarkılar bırakıyorum.

Bölüm şarkıları:

Sezen Aksu
"Git" ve  "Sen Ağlama", 
Yüzyüzeyken Konuşuruz "Ölsem Yeridir"

***  

 Erich Fromm'un "Sevme Sanatı" kitabında şöyle yazıyordu, "Seviyorum çünkü seviliyorum. Olgun aşk şu ilkeyi izler: 'Seviliyorum çünkü seviyorum.' Olgunlaşmamış aşk der ki: 'Seviyorum çünkü sana ihtiyacım var.' Olgun aşk ise şöyle der: 'Sana ihtiyacım var çünkü seni seviyorum.'

 Bu yazıyı okuduğumda yine aklımdan Demir'i geçiriyordum. Çünkü onu seviyordum. Çocukken onu kahraman gibi hayal etmiştim ama çok sonradan onun aslında kahramanım olmadığını anlamıştım. Fakat bu benim ona olan sevgimi azaltmamıştı.

 O zamanlar ne kadar birbirimizden uzak olsak da ona karşı içimde hep bir sevgi olmuştu. Büyüyüp aşkın ve sevginin ne demek olduğunu öğrendiğimde ise onu gerçekten sevdiğimi fark ettim. Gerçek, karşılıksız bir sevgi ya da aşk demeliyim, bilmiyorum.

 Şimdi bu hislerimin aslında karşılıksız olmadığını öğreniyorum. Fakat ne kadar çok seversem seveyim ona şu anda karşılık veremeyeceğimi de biliyordum.

 Bunun sebebi ona duyduğum sevginin azalmış olması ya da istemiyor oluşumdan değildi. Ona olan sevgim çocukluğumdan bu zamana her gün artmıştı. Onunla olmayı en çok ben isteyebilirdim. Ama doğru zaman şu an değildi. Belki doğru zaman hiç gelmeyecekti. Bunu zaman gösterecekti.

 Olgun aşkın sözlerini kendi içimde şöyle değiştirmiştim. "Bize yardım etmem lazım. Buna ihtiyacımız var. Çünkü seni seviyorum."

 Videonun ve Reşat babamın söylediklerinin aklıma gelmesiyle hızla Demir'den ayrıldım ve aynı hızla ona tokat attım

Ops! Esta imagem não segue as nossas directrizes de conteúdo. Para continuares a publicar, por favor, remova-a ou carrega uma imagem diferente.

 Videonun ve Reşat babamın söylediklerinin aklıma gelmesiyle hızla Demir'den ayrıldım ve aynı hızla ona tokat attım. Bunu yapmayı hiç istememiştim fakat ona tokat atarsam ancak öyle kendimden uzaklaştırabileceğimi düşünmüştüm.

Özür dilerim...

 Demir'in başı attığım tokatla yana eğilirken yavaş yavaş ondan uzaklaşıyordum. Ne olduğunu anlamayarak hemen bana döndü. "Bu neydi şimdi? Ne oldu?" dedi. Şaşırmıştı, haklıydı. Benden böyle bir tepki beklemiyordu.

 "Ben... Ben istemiyorum." Dedim ne diyeceğimi bilmeden sadece istemiyorum çıkmıştı iki dudağımın arasından.

 "Anlamadım. İstemiyor musun? Nasıl? Neden?" diye sordu. Çok şaşırmış görünüyordu. Attığım tokat için de sinirli gözüküyordu.

ELVİNOnde as histórias ganham vida. Descobre agora