BÖLÜM 42 -FİNAL-

875 31 25
                                    

Herkese kucak dolu merhaba arkadaşlar.

Söyleyecek o kadar çok sözüm var ki buralar dolup taşar benim hislerimle. Bugüne kadar bana destek olan ve Elvin'i seven, okuyan herkese minnettarım. İnanın hepinizi ayrı ayrı çok seviyorum.

Bu zamana kadar yorulduğum oldu, sıkıldığım oldu, yazmak istemediğim hatta bırakmak istediğim bile oldu. Ama pes etmedim. Elbette bunun da bir sebebi var. Yanımda olan ve daima hep destekçim olan canım arkadaşım aydakikelebek 'e çok teşekkür ediyorum.

Bir önceki bölümde de söylediğim gibi. Bu bir son değil. Ben Elvin'e bir son bulamadım. Daha doğrusu bir sonu yakıştıramadım. İstedim ki hep yaşasın. Onu hep biz farklı farklı sonlarla yaşatalım. (Bu dediğimi son cümleleri okurken daha iyi anlayacaksınız.)

O halde biz onları yaşatalım. Elvin ve Demir, Özgür ve Leyla, Kuzey ve Şimal hep bir yerlerde olsunlar ve yaşasınlar.

Çok uzatmak istemiyorum ancak özürlerimi de belirtmek isterim. Sürç-i lisan ettiysem affedin. Birinizin bile isteyerek kalbini kırmak istemedim. İnanın yazmak o kadar da kolay bir şey değil. Bunu işin içine girdikten sonra daha iyi anladım. Bu yüzden bir hatam olduysa kusuruma bakmayınız.

Tekrar tekrar söylüyorum. İnanılmaz çok seviliyorsunuz.

Başka başka hikayelerde görüşmek dileği ile...

O zaman son kez yorum yapmayı ve yıldızımızı parlatmayı unutmayınız lütfen!!!

Bölüm Şarkıları:

Emir Can İğrek "Defoluyorum"

Perdenin Ardındakiler "Beni Kendinden Kurtar" "Uzaklara Savrulalım"

Pinhani "Dünyadan Uzak"

***

30.04.2022 İzmir

Bir kere kendini kaybetmiş insan bir daha benliğini bulamaz

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bir kere kendini kaybetmiş insan bir daha benliğini bulamaz.

Bir kez ailesini kaybetmiş insan tekrar ailesini kaybedebilir.

İlk ailem; annem, babam, kardeşim... Ben onlardan sadece kardeşimi kazanmıştım.

İkinci ailem; Demir. Ben onu kendim kaybetmiştim.

Yol boyunca gözyaşlarımı içime akıtmıştım. Sanki onun yanında ağlarsam yaptığım haksızlık sayılacaktı. Benim onun yanında ağlamaya bile hakkım yoktu.

O hapisteyken her gün sorduğum soruyu şimdi kendisi bana soruyordu. Her gün kendime sorduğum sorudan yine kendim kaçarken şimdi ondan da kaçıyordum.

Gerçekten hastalığım yüzünden miydi ona olan ihanetim? Yoksa beni tetikleyen başka bir şey mi vardı?

Bundan emin olamıyordum. Onu seviyorum. Onu delicesine seviyorum. Onu, ona canımı verecek kadar seviyorum. Peki ya neden? Bu kadar mı tüketti hastalığım beni? Bırakmadı mı içimde Elvin'den bir parça?

ELVİNWhere stories live. Discover now