53 | not very happy returns

746 118 95
                                    


geçiş bölümü. iyi okumalar <3

***

Arabamı park ettim ve hastaneye girdim. Tanıdık dezenfektan kokusu hücrelerime hücum ederken yalnız olmadığımı fark ettim. Artık hiç yalnız olmayacaktım.

Çünkü benden bir parça getiriyordum dünyaya. Elim elimde olmadan karnıma gitti. Harry hayatıma girdiğinden beri yaşadıklarımı düşündüm. Sanki ondan öncesi yoktu. Uykudaydım belki de. O geldikten sonra hayatta hissetmeye başlamıştım. Beni hayata bağlamıştı.

O ve ben. Harry ve ben. Sosyal, yetenekli, girişken, yakışıklı, güzel kalpli Harry ve terazinin öbür kefesinde insanlara tahammül edemeyen ben. Şaka değil, laf olsun diye söylemiyorum bunu. Birkaç kişi dışında etrafımdaki varlıkları bile beni rahatsız ediyor. Herkes kendi işine bakamaz mı?

Peki Harry nasıl geldi hayatıma? Beni nasıl sevdi? Bu belki de uzun süreli sabrımın selamet sonuydu. Evren bana insan ilişkilerini tersinden göstermişti onunla. Onu düşününce nefesim kesiliyordu. Âciz bir varlığın başka bir âciz varlığı bu kadar sevmesi ne kadar garip. İkimizin de milyonlarca yıllık evrende birkaç kemikten başka izimiz kalmayacak. Harry'nin, ek olarak, melodileri yankılanacak uzak boşluğunda kıyamet kopana kadar.

Kafeteryadan çayımı almış, yukarı çıkmak üzereydim ki masalarda oturan birinin bana el kol işaretleri yaptığını gördüm. Yoluma dümdüz devam etmek isterdim.

Çünkü gördüğüm kişi Melany'ydi. Onu hatırlıyor musunuz? Richard ile Melany bizden sadece iki yıl çalabilmişti. Demek ki gerçek sevgi gerçekten tüm zorlukların üzerinden gelebilirdi.

"Doktor Williams, bir bakar mısınız lütfen?"

Çevredeki tüm insanlar bize bakarken  sinirle ona doğru yürüdüm. Ayağa kalkmamıştı, ben de oturmamıştım. Öylece yüzüne baktım. Onunla mümkün olduğunca az muhatap olmak istiyordum.

"Biraz oturmaz mısın Melody?"

Ifadesizligimi korudugumda kafasını iki yana salladı.

"Bu gidişle bu fetüsü de düşüreceksin."

Sözleriyle beynimden vurulmuş dönerek dizlerimin beni taşımaması üzerine önümdeki sandalyeye oturdum. Hamile olduğumu nereden biliyordu? Düşük yaptığımı... Bütün bunları nereden bilebilirdi?

"Ben de öyle düşünmüştüm."

Keyifle kahvesinden bir yudum aldı ve yüzünü buruşturdu.

"Bunu nasıl içiyorsunuz ya?"

"Neden geldin?"

Konuşmamla birlikte şaşkınlıkla yuzume baktı.

"Ah, sesini özlemişim."

Ben göz devirirken o keyifle gülümsüyordu.

"Biraz daha oyalanırsan güvenliği çağıracağım."

Düşünür gibi yaptı.

"Hatırladığım kadarıyla son sefer çağıramamıştın. Sevgilini nasıl yarı yolda bırakıp gittiğini ikimiz de çok iyi biliyoruz bence."

Yerimden kalktım.

"Dur dur, daha söyleyeceklerimi söylemedim."

"Duyma ihtiyacı hissetmiyorum."

"Duyman gerektiğini düşünüyorum."

Ona baktım ve yalan söyleyip söylemediğini anlamaya çalıştım. Sırf merakımdan birkaç dakika daha yanında kalmaya karar verdim. Bir başkası olsa orayı hızla terk etmesi gerektiğini söylerdim. Ne yapalım, terzi kendi söküğünü dikemiyor işte.

Melody | Harry StylesWhere stories live. Discover now