22

2.4K 155 246
                                    


İyi okumalar...❤

***

Ve her şeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
Sevdiğin kadar sevilirsin...

***

Hayatımın en güzel saatlerini geçirdiğim restorandan çıktık. Arka kapı klişesini gündeme getirmemişti bile.

Muhtemelen birkaç saniye sonra hiç görmediğim kadar kamerayı bir arada göreceğim. Belki çığlık atan hayranlar da olurdu ve üstüme atlarlardı. Tanrım, yardım et.

Dışarı çıktığımızda bedenimi saran soğuk hava üzerimdeki ince cekete daha çok sokulmama neden olmuştu. Buna ek olarak karşımdaki kalabalık, gecenin sessiz gürültüsü, muhabirlerin ardı arkası kesilmek bilmeyen soruları, kameraların flaşları ve hayranların heyecanlı konuşmaları beni Harry'nin arkasındaki yerimi korumaya zorluyordu.

Çatılmış kaşlarıyla etrafında beni arar gibi döndüğünde arkasındaki yerimi belli etmek istercesine hafifçe öksürdüm. Beni bulunca yüzüne içimi ısıtan o büyük gülümseme hakim oldu. Üzerimizde patlayan flaşlar varlığını belli ederken elini elime uzattı ve parmakları sağ elimin parmaklarıyla buluştu. İşte o an dış dünyayla olan tüm bağımı kesmiştim.

O günden itibaren, sevgilim
Kenetlenen sadece ellerimiz değildi.

Yanımdaki bedenin gergin olduğunu hissedince içime bir huzursuzluk çöktü. O alışkındı elbette ama belki de benim düşüneceğim şeyler daha yeni aklına geliyordu. Sonuçta çıkış konusunu konuşmamıştık, ince düşünerek buna canını sıkmış olduğuna neredeyse emindim. Ona bir sorun olmadığını hissettirmek ister gibi birbirine geçmiş parmaklarımıza baktım, parmaklarımla elinin üstünü okşadım.

Soruları cevapsız bırakıp herkese iyi akşamlar dilerken siyah Range Rover'ının yanına gelmiştik. Gerimizde kalan kalabalığa bakıp iç çektim.

Sevdiğim adamı tüm dünyayla paylaşıyordum.

Harry benim kapımı açmak amacıyla bu tarafa yöneldiğinde kalabalıktan sıyrılıp çıkan küçük kız çocuğunu fark ettik. Utana sıkıla bize doğru yürüyen kız yanımıza ulaştığında Harry elbette ilk adımı atmıştı.

"Gel bakalım güzellik. Senin adın ne?"

Sarışın kız tacından kurtulan kıvırcıklarını kulağının arkasına sıkıştırdı. Harry de onunla göz kontağı kurabilmek için dizlerinin üzerine çöktü.

"A-adım Sally. Sen de Harry'sin..."

Küçük kızın elini tuttu ve onu kucağına aldı. Birlikte ayağa kalkarlarken ben, onları büyük bir hayranlıkla izliyordum.

"Evet ben de Harry'yim..."

Harry kıkırtılarla cevap verdiğinde Sally elindeki kalemi ve albümü Harry'ye gösterdi.

Harry anlayışla kafasını sallayarak onu yere indirdi ve arabanın kaputundan yararlanarak albümü imzalamaya başladı.

Küçük kızı bu sefer de ben kucağıma aldım.

"Çok tatlı bir kızsın Sally..."

Utangaç bir tavırla kafasını öne eğdiğinde onu şakağından öptüm. Harry kafasını kaldırıp bize baktı ve dudakları güzel gülümsemesiyle bir kez daha kıvrıldı.

"Teşekkürler efendim."

Harry kısa bir süre sonra imza ve not işini bitirip albümü sahibine uzattı.

"Harry, benim hiç albümüm yok."

Dalgınca konuştuğumda Sally albümü eline alıp üzerindeki yazılara bakmaya başladı. Harry elini belime attı.

Melody | Harry StylesWhere stories live. Discover now