Melody | Harry Styles

32

Wattys'e katıldık, Serendipity de öyle. One shotlar belirsiz aralıklarla gelmeye devam edecek. İkisini de profilimde bulabilirisiniz :)

İyi okumalar❤

***

"Bize aslında kim olduğumuzu gösteren şey yeteneklerimizden çok seçimlerimizdir."

***

"Harry kapat çeneni."

Kafamı yastıkların arasına gömdüm ve rahatsızca kıpırdandım. Banyoda yeni albümdeki şarkılardan birini söylemeye devam ediyordu.

"Uyumama izin verecek misin?"

Banyodan su sesi kesilirken Harry de şarkı söylemeyi bırakmıştı. Sonunda uyuyabileceğimi anlayarak kendimi yastıkların arasından çıkardım ve yatakta sırtüstü yattım. Banyonun kapısı açılınca gözlerimi açtım ve belindeki havlu düşmemek için yerçekimine meydan okurken elindeki havluyla saçını kurulamasını izledim.

"Uyuyacaksın sanıyordum?"

Sırıtarak dalga geçtiğinde yüzümdeki sıcaklıkla gözlerimi geri kapatarak uyuma poziyonuma geri döndüm.

"Şarkı söylüyorsun o karga sesinle, bir uyutmadın ki."

Gülmemek için yanağımın içini dişleyerek konuştuğumda gözlerim kapalı olmasına rağmen yüzündeki şaşkınlık ifadesini tahmin edebiliyordum. Ağzından bir şaşkınlık nidası çıktı ve çok geçmeden yatağımızın ayak ucu çöktü.

"Karga sesimle, ha?"

"Eh, en azından fazla kalın olduğunu kabul et."

"Sen şimdi görürsün."

Belindeki havluyu umursamadan ve dizleri ile kolları üzerinde hareket ederek yatakla kendisi arasında kalmamı sağladı. Hastaneden yeni gelmiştim, saat sabahın 5'iydi ve Harry ben gelene kadar uyumamıştı, beni beklemesi ne kadar gururumu okşasa da ben duşa girdikten sonra kendisi de banyo yapma kararı alarak uyumama engel olmuştu.

Boynuma birkaç öpücük kondurup eliyle karnımı gıdıkladığında gülerek ve kasılarak gözlerimi açtım.

"Ş-şaka yaptım, g-gıdıklama H-harry!"

Kahkahalarıma kendisi daha güçlü karşılıklar veriyordu. Boynumu sertçe ısırıp gıdıklamayı bıraktı ve solukları suratıma çarparken yüzümü incelemeye başladı.

Onunla ilgili bir diğer güzel şey de benim saatlerce onu izleyebileceğim gibi, onun da bana aynısını yapabilecek olmasıydı. Susmak istediğimizde susardık, bazen çok konuşurduk ve bazen de sadece gülümsemekle yetinirdik. Uyumadan önce birbirimize iyi geceler dileyip sırtımızı döndüğümüzde onu beklemediği bir anda yakalamak ve surat ifadesini görmek istemiştim, onu gözleri kapalı, gamzeleri tüm yüzünü kaplayacak şekilde gülerken bulmuştum.

Çoğu zaman birlikte yemek hazırlayıp dakikalar içinde yediğimizde masayı öylece bırakıp uyumaya giderdik ve sabah ben işe giderken yüzümü buruştururdum. Eve geldiğimde ise her yer şaşılacak derecede düzenli olurdu. Gerçi bunu o mu yapıyor, hâlâ emin değildim.

Onunla uyuyup uyanmak, arabada uyuyakalıp birinin sizi taşımasını beklemek gibi bir şeydi. Nasıl, birbirinize hangi pozisyonda sarılmış olarak uyanacağınız belli olmazdı.

Beni izlemeyi bitirip sonunda öptüğünde dün sabahtan beri bunu beklediğim için istekle yanıp tutuşarak karşılık verdim. Benden ayrılıp belindeki havluyu pencerenin önündeki koltuğa attı ve pikenin içine girdi. Gözlerimi kocaman açıp dehşetle konuştum.