Melody | Harry Styles

46 | dinner

Sürpriz :)
Bol yorum ve oy istiyorum.

***

Hayatımda daha kötüsü olamaz dedikten sonra daha kötüsünü yaşamıştım ve şimdi mutsuzluk beni terk ediyor gibiydi. Karşımda kahvaltısını eden Harry de bunun kanıtı olmalıydı.

Bu akşam Anne'in daveti üzerine akşam yemeğinde onda olacaktık. Annem Amerika'ya dönmeden önce onunla vakit geçirmek istemişti ve bu çok tatlı bir hareketti. Harry sabahtan benim evime gelmiş, kahvaltıyı bizimle ediyordu. Az sonra beni hastaneye bırakacaktı. Haftanın son günü, kutsal cuma gayet güzel başlamıştı.

"Harry, çok az yiyorsun."

Harry hiç de az yememesine rağmen annem sevgilimin tabağını bir kez daha doldurdu. Onları gülümseyerek izlediğimde Harry bana bakıp göz kırptı. Hâlinden memnun gibiydi.

"Uçak biletini aldın mı Molly?"

Harry'nin annemle sohbet ettiğini görmek çok küçük bir şeydi belki de, beni bu kadar etkilemesi normal miydi? Yaptığı her hareket, kurduğu her cümle ve ona ait her şey beni kendine bir kez daha aşık ediyordu.

"Melody geçen hafta almıştı, değil mi kızım?"

"Aldım anne. Keşke biraz daha kalsan..."

Annem çatalını bırakıp elimi tuttu.

"Babanı çok yalnız bırakmak istemiyorum kızım, biliyorsun."

Kafamı salladım. Bu kadar kalması bile mucizeydi. Harry'yle olanları duyunca... ve benim ne halde olduğumu görünce kalkıp geldiği için ona minnettardım.

"Öyle, ama bu zor günlerde bana ilaç gibi geldin."

Kalkıp ona sarıldım. Harry buruk bir tebessümle bizi izlediğinde ona gülümsedim. Artık üzülmek yoktu!

"Ama şimdi ben giyinsem iyi olacak, geç kalacağım yoksa."

Harry kahvesinden bir yudum alıp tabağını tezgaha bıraktı.

"Sen hazırlan, çıkalım. Biz de o sırada burayı toplayabiliriz değil mi Molly?"

Annem yerinden kalkıp Harry'ye oturmasını söylerken ikisini yalnız bırakıp keyifle odama gittim. Kalkınca duş almış, saçlarımı düzleştirmiştim. Üzerimdeki tayt ve tişörtü çıkarıp dolabıma ilerledim. Boğazlı siyah bir triko ile kahverengi kısa eteğimi aldım. Siyah ten çorabımı giyip ikisini de üzerime geçirdim. Makyaj masama ilerleyip hafif bir makyaj yaptım. O sırada kapım tıklatıldı ve Harry içeri girdi. Arkasından kapıyı kapatırken beni süzüyordu, ona gülümsedim.

"Harika görünüyorsun sevgilim."

Arkamda durup kendisini bana yasladı ve kafasını omzuma koydu. Kokusu ve temasımız kalp atışlarımı hızlandırırken yanaklarımın ateş bastığını görebiliyordum aynada.

Kafamı hafifçe yana çevirdim ve omzumdaki yanağını öptüm.

"Sen de fena değilsin."

Gülümsedi ve ellerini belime yerleştirip karnımı okşadı.

"Çıkalım mı?"

Hazırdım, kafamı salladım. Üzerime ceketimi aldım ve el ele odamdan çıktık. Mutfağa ilerledim.

"Anne, biz çıkıyoruz."

Annem yanına gelip beni öptü ve sarıldı. Burada olduğu süre boyunca ben her işe giderken bunu yapmıştı. Harry'yi de öptü ve bizi geçirmek için kapıya geldi.