Melody | Harry Styles

45 | picnic

Herkese merhaba! Umarım iyisinizdir, ben depremi daha atlatabilmiş değilim.

İyi okumalar, lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

***

Harry birkaç dakika içinde burada olacağını söylediğinde gergince aynanın karşısına geçtim ve üzerimi düzelttim.

"Çok güzelsin kızım."

Arkamı dönüp beni izleyen anneme sarıldım.

"Senin sayende her şey, biliyorsun değil mi anne?"

Harry ile beni bir araya getirmesini ima ettiğimde gülümsedi ve saçlarımı okşadı.

"Kendinize o kadar acı çektirecektiniz ki! Seni artık üzgün görmek istemiyorum Melody. Baktın olmuyor... O zaman sonsuza kadar biter bu iş. Tamam mı?"

Kafamı salladım ve dolan gözlerimi tavana diktim.

"Onu çok seviyorum anne. Onu bırakmak istemiyorum."

Beni göğsüne yaslayıp sırtımı sıvazladı.

"Biliyorum kızım, umarım bırakmak zorunda kalmazsın."

Kapı çaldığında annem gidip Harry'yi karşıladı ve ben de mutfağa gidip hazırladığım çantaları aldım. Annem ve Harry sohbet ederek mutfağa girmişlerdi. Kafamı kaldırdığımda beni izleyen Harry ile karşılaştım. Dudaklarımı ısırıp gergince gülümsedim.

"Hoş geldin Harry."

"Hoş bulduk, yardıma ihtiyacın var mı? Ne kadar çok şey hazırlamışsınız! Ellerinize sağlık."

Elimdeki çantaları aldı ve koridora yöneldi.

"Afiyet olsun çocuklar, hava çok güzel, bunu değerlendirin. İyi eğlenceler."

"Gelmek istemediğinize emin misiniz Bayan Williams?"

Kapıdan çıktıktan sonra asansörü çağırdım. Annem ve Harry kapıdaydı.

"Sağ ol Harry, evde birkaç iş var. Malum Melody doğru düzgün eve gelemiyor..."

Asansöre binmeden önce annemle vedalaştık ve kabine girdik. Ayaklarımı izlerken Harry elindeki çantalarla karşımdaki duvara yaslanmıştı.

Ayağını izlediğim ayaklarımın arasına soktu. Bu hareketi kafamı kaldırıp ona bakmamı ve göz göze gelmemizi sağladı.

"Nasılsın?"

Omuzlarımı silktim.

"İyiyim Harry, biraz yorgunum. Sen?"

Gülümsedi. Kızarmış mıydı o?

"Şey... senin yanında daha iyi oldum diyebiliriz."

Gülümsememe engel olamadım ama sonra aceleyle somurtmaya geri döndüm. Bugün için çok gergindim.

Arabaya bindik ve kemerlerimizi taktık.

"Üşüdün mü?"

Kafamı salladığımda ısıtıcıyı çalıştırdı.

"Böyle iyi mi?"

Bir kez daha kafamı salladım. Derin bir nefes aldı ve hızla soludu.

"Bütün gün konuşmayacak mısın Melody?"

Ellerimi ısıtmayı bırakıp kafamı ona çevirdim ve endişeli bir şekilde ona baktım. Kafamı iki yana sallayarak cevap verdim.

"Çok gerginim Harry... Yani ben, eğer yapamazsak bugün-"