Okuyan, oylayan, yorum yazan herkese çok teşekkür ederim. Sıfırdan başladığım yolda yanımda olduğunuzu bilmek mutluluk kaynağım, inanın.
İyi okumalar!❤

***

Hava soğuk olmasına rağmen güneşliydi. Bir haftadır kendini göstermeyen güneş, bugün Londra semalarında süzülüyordu.

Güneşli havalar favorimdi. Hava kapalıysa içim kararır, o gün evden çıkmak istemezdim. Elimden gelse öyle de yapardım zaten.

Ama benim bir işim vardı.
Hastalarım...

Ve Harry Styles'ın annesi Anne Twist de benim hastalarımdan biriydi. Onu gidip odasında kontrol etmiştim fakat odada Anne Twist dışında hiç kimse yoktu. Nerede olduklarını sormadım, soramadım daha doğrusu. Ne diyecektim kadına, 'oğlun nerede' mi?

Kolumdaki saate baktım. Saat 18.30'du. 1 saate çıkmam gerekiyordu. Daha sonra aklıma Richard geldi, ben apar topar ameliyata girince yemeğe çıkamamıştık ve onunla o andan beri görüşmemiştik.

Aklıma gelen fikirle odamdan çıktım, başhekimin odasına doğru gitmeye başladım. Onun odası bir üst kattaydı. Asansörü meşgul etmemek adına merdivenleri hızlıca çıktım. Kapıyı çalarak 'gir' talimatından sonra içeri girdim. Beni görünce gülümsemişti, ben de ona sıcak bir gülümsemeyle karşılık verdim.

"Sen gittikten hemen sonra bir hemşire geldi ve aceleyle ameliyata girdim. Daha sonra da bir şey diyemedim, tamamen aklımdan çıkmış. Kusura bakma, daha sonra bir gün birlikte yemek yesek olur mu?"

"Sorun değil, gerçekten. Ameliyata girdiğin haberini aldım zaten. Daha sonra bir gün çıkarız birlikte. Hatta istiyorsan akşam bana gelebilirsin?"

"Çok isterdim ama bu akşam olmaz. New York'tan bir arkadaşım geldi. Evde beni bekliyor. Akşama planlarımız var. Bak ne diyeceğim... Bu akşam Candlelight Bar'da bir arkaşımın doğum günü partisi olacak. Bize katılmaya ne dersin?"

"Sizin için sorun olmayacaksa..."

"Olmayacak."

"Neden olmasın? Saat kaçta orada olmalıyım?"

"20.00'de başlayacak."

"Tamamdır, akşam görüşürüz."

"Görüşürüz."

***

Odadan çıktıktan sonra adımlarımı kafeteryaya yönlendirdim. Göz kapaklarımı açık tutmakta zorlanıyordum, 2'de uyursam olacağı buydu zaten.

Sıcak, şekersiz bir kahve aldıktan sonra odama gitmeyi planlarken, Harry Styles'ı kafeterya masalarından birinde tek başına otururken buldum. Aynı anda o da kafasını kaldırıp beni gördüğünde eliyle bir işaret yaparak yanına çağırdı.

Bu kadar heyecanlanmam ne kadar normaldi?

Gülümseyerek bir sandalye çekip oturdum yanına. Konuşmaya başlayan o oldu.

"Nasılsınız?"

"İyiyim Bay Styles, siz?"

"İyi olmaya çalışıyorum, sağ olun. Bu gece ben kaldım annemle, az sonra Gemma gelecek evden, ben gideceğim."

"Oh, anladım. Ben de az önce Bayan Twist'in yanındaydım. Rutin kontrolleri yaptım. Bir sorun yok. Odada yalnız görünce merak etmiştim."

"Lavaboya gitmiştim, o da uyuyordu. Siz gitmeden önce uyanmış olmalı."

Kafamı sallamakla yetindim. Konuşma ilerlemiyordu. Annesinin sağlık durumundan başka konumuz yoktu ve bu da biraz acı vericiydi haliyle.

Neden, Melody?

Melody | Harry StylesWhere stories live. Discover now