21

2.3K 161 344
                                    


İyi okumalar❤

***

En güzel deniz:
henüz gidilmemiş olanıdır,
En güzel çocuk:
henüz büyümedi.
En güzel günlerimiz:
henüz yaşamadıklarımız,
Ve sana söylemek istediğim en güzel söz:
henüz söylememiş olduğum sözdür...

***

Sonsuzluğa doğru devamlı kötüleşerek akan insanoğlu ne zaman anlayacaktı bazı şeyleri? Düzeltilmesi gereken onca şey varken, yeni problemler doğurmayı ne zaman kesecekti?

Ve o mutlu sonlar, sevgilim, ne zaman yaşanacak?

***

Hastanedeki odamın kapısını açıp içeri girdim. Elimdeki sıcak çay kupamı masamın üzerindeki altlığa bırakıp ikili koltuğuma uzandım.

Ve karşıdaki duvarın orta kısmında bulunan raftaki vazoyu görüp gülümsedim. Gelin çiçeği...

Harry beni evimin önüne getirdiği sırada onu içeri davet edip etmemek arasında kalmış ve tam davet etmeye karar verdiğim sırada Richard'ın aramasıyla hayal kırıklığına uğramıştım. Nazikliğinden ödün vermeyen klasik bir İngiliz erkeği olarak beni gerisin geriye hastaneye götürmüş, ameliyata tam zamanında yetişmemi sağlamıştı. Ben de onun tüm ısrarları karşısında onu evine yollamış, beni eve bırakmak için beklemesinin tamamen zaman kaybı olacağını açıklamıştım. Üzülerek de olsa bayıldığım beyaz takımının içinde evine dönmüştü.

Elimdeki gelin çiçeğini ne yapacağımı bilemeyerek masanın üstüne fırlatsam da ameliyattan çıktığım gibi onu, rafımdaki vazonun kurumuş güllerini çöpe yollayarak içine yerleştirmiştim.

Nasıl olsa burada daha çok vakit geçiriyorum, ondan bir şeyler görmek güzeldi.

Gözlerimi kapatarak kısa bir şekerleme yapmaya karar verdim.

***

Alnımdaki yumuşak hisle gözlerimi açtım.

"Ben... uyandırmak istememiştim."

Endişeli yeşillere kendimi kaptırmamaya çalışarak gülümsedim.

"Sorun yok, zaten kalkmam gerekiyordu."

Bacaklarımı koltuktan indirip aşağı sallandırdım. İkili deri koltukta oturur vaziyete geldiğimde o da yanıma oturdu.

"Nasılsın?"

"İyiyim, sen?"

"Ben de. Ameliyat nasıl geçti?"

Merakla sorduğu soru içimi ısıtmaya yetmişti.

"Ah, iyiydi."

Kol saatime bakıp konuşmaya devam ettim.

"Birkaç saate eve gideceğim."

"Yani bugün boş musun?"

Kaşlarımı çatıp birkaç saniye düşündüm.

"Eve gidip tüm gün yatma hayallerim dışında, evet."

"Bir şeyler yapmak ister misin?"

Teklifiyle gülümsedim.

"Neden olmasın. Aklında bir şey var mı?"

Ensesini kaşıyarak koltukta rahat bir konuma geçti.

"Bak ne diyeceğim. Bence birlikte güzel bir akşam yemeği yiyelim. Hem sen... sen de biraz dinlenmiş olursun evinde."

Melody | Harry StylesWhere stories live. Discover now