☬50☬

1.6K 165 573
                                    

Bölüm içeriğinde yüksek dozda +18 bulunur, şimdiden uyarımı geçeyim yine de başladığı yere de koyacağım.

***

Chaeyoung

Gün boyu aklımdan atmaya çalışmıştım ama atamıyordum işte. Tam başka bir şeye odaklandım diyordum ve ta-dam yine ortaya o çıkıyordu. Zihnimi meşgul ediyor, tüm duygularımı altüst ediyordu.

Bahsettiğim tek bir kişi olabilirdi: Jeon Jungkook.

Derin bir nefes verdim ve saçlarımı karıştırdım. Odamda oturmuş kitap okumaya çalışıyordum. Wendy ve Lalisa aşağıda diğerleriyle sohbet etmeye inmişti. Kitapta en ufak Jungkook'la alakalı bir cümle geçse yine hemen zihnimi işgal ediyordu. Bu sürekli oluyormuş gibi konuşuyordum ama yalnızca üç sayfa okuyabilmiştim. Tanrı aşkına kitapta karakteristik olarak Jungkook'a çok benzeyen biri vardı! Sanırım bu kitabı bir daha okumayacaktım.

Kitabı kapatıp aldığım rafa geri koydum ve telefonuma baktım. Kendimi saate bakma bahanesiyle kandırıyordum ama Jungkook'tan bir mesaj beklediğim açıktı. Kendi kendimi bile kandıramıyordum. Ne komik!

Telefonu yatağıma bırakıp odadan çıktım. Temiz hava almak için dışarıda yürüyecektim. Henüz merdivenleri iniyordum ki aklıma bir şey geldi.

Jungkook'un sargısının değişmesi gerekiyordu. Yugyeom'u söylediğimde yapamayacağını söylemişti. O halde kendi kendine yapmaya uğraşıyor olmalıydı. Pekala, sargısını hemen yapar ve gelirdim. Sonuçta yardıma ihtiyacı vardı. Ona kızgın olabilirdim belki ama yardımımı esirgeyecek değildim.

Adımlarımı hızlandırdım, koltuklardaki Wendy ve Lalisa bakış açıma girdiğinde onlara çaktırmadan çıkmayı düşündüm ancak beni fark etme ihtimalleri yüksekti. Bu yüzden beni görmeleri için yavaşladım. Lalisa beni fark ettiğinde eliyle yanına gelmemi işaret etti. "Sonunda teşrif edebildin." Gülerek dillendirdiği söz üzerine hafifçe tebessüm ettim ve onlara yaklaştım.

"Biraz bunaldım da dışarıda yürüyeceğim. Sonra otururum." Bir cevap vermelerini engellemek için hızla oradan ayrılacaktım ki Wendy kolumdan tutup ayağa kalktı. "Ben de geleyim."

"Yalnız yürüsem iyi olacak, Wendy. Düşünmek istiyorum biraz. Burada diğerleriyle vakit geçirmen daha iyi olur."

Wendy düşünceli bir şekilde gözlerini kıstı ama sonra elini kolumdan yavaşça çekti ve geri oturdu. Geri oturduğu anda içimde tuttuğum nefesimi rahatlayarak dışarı verdim. Elimde olmadan aniden rahatlamıştım ama neyse ki bunu fark etmiş gibi davranmıyorlardı. Diğerlerine selam verip dışarı yöneldim. Adımlarım hızlandıkça kalp atışlarım da ona eşlik ediyordu. Oysa sadece sargısını değiştirecektim, neden bu kadar abartıyordum ki?

Dışarı çıktığımda gecenin ayazı beni etkisi altına almış; kemiklerime kadar titrememe sebep olmuştu ama yine de soğuktan nefret eden ben, bu durum için biraz olsun kötü hissetmemiştim. Kalbimdeki hareketlilik, sanki kötü düşünmemi engelleyen bir kalkandı.

Geçidi geçip ortak alana girdim. Bir an unutup neredeyse üzerimde parıldayan altın sarısı pelerinimle Niger alanına dalacaktım. Ortak alanın binasından yayılan ışık birkaç metre ilerisini aydınlatıyordu. Nihayet kapısının önündeki merdivenlere geldiğimde ikişer ikişer çıktım. Üst katlarda kütüphane de olduğu için oralara çıkmak kimsenin dikkatini çekmezdi.

İçeri girdiğim anda sağ tarafta karşı karşıya tek kişilik koltuklarda oturan Yugyeom ve Taehyung dikkatimi çekti. Jungkook'la Taehyung'un arasının bozulduğunu biliyordum ama Taehyung ve Yugyeom oldukça yakın görünüyordu. Nedense tuhafıma giden buydu. Genelde üç kişilik gruplarda iki kişi kavga ettiğinde, üçüncü kişi doğal olarak birini suçlu bulur ve ondan uzak dururdu. Böyle büyük kavgalarda -hala net nedenini bilmiyordum- bariz hatalar bulunurdu çünkü. Ama Yugyeom tuhaf bir şekilde ikisiyle de yakın görünüyordu. Yine de bana kalırsa Taehyung'la daha samimiydi. Kopmuş görünen Jungkook'tu. Genel olarak soğuk görünüyordu, dışarıda da öyle. Taehyung'la kavgalı olmuş olsalar bile Taehyung aynı görünüyordu. En azından bunca zaman hareketlerine tanık olduğum Taehyung'la aynıydı. Soğuyan, sertleşen Jungkook'tu. Soğumuş görünüyor olsa da hala yüreğimi eriten de o'ydu. Gerçekten başlı başına tuhaftı.

𝘀𝗶𝘆𝗮𝗵 𝗽𝗲𝗹𝗲𝗿𝗶𝗻'ʳᵒˢᵉᵏᵒᵒᵏ'Where stories live. Discover now