𝘀𝗶𝘆𝗮𝗵 𝗽𝗲𝗹𝗲𝗿𝗶𝗻'ʳᵒˢᵉᵏᵒᵒᵏ'

☬11☬

nigerjeon:

giyindin mi?

flavechae:

alt tarafı kıyafetimin üzerine pelerinini giyeceğim geçitte jungkook

giyindin mi ne

nigerjeon:

ne bileyim kızım işte

yugyeom'u gönderdim geçidin oraya

hazırsan çık

flavechae:

çıktım zaten, yürüyorum

geçit görünüyor orada giyerim pelerini, az kaldı

nigerjeon:

güzel

bekliyorum

(görüldü)

Telefonu stresli bir şekilde elimde sallarken yutkundum ve odada volta atmaya başladım. Yakalanırsak bu bittiğimizin resmiydi. Yugyeom umarım eline yüzüne bulaştırmazdı. Alt tarafı Chaeyoung'u odaya getirecekti. Chaeyoung geleceği için de Taehyung'u odadan kovalamıştım.

Kulağımın biraz altına gelen siyah saçlarımı elimle karıştırdım ve derin bir nefes alıp pencereden dışarı baktım. Üzerime giydiğim dar siyah gömlek ve siyah pantolon beni gerdikçe geriyordu.

Telefonu yatağımın üzerine attım ve volta atmayı keserek pencerenin karşısına dikildim. Yatağın üzerindeki telefon titrediği sırada uzakta görünen geçitten iki kişi çıkmıştı. Biri uzun boylu olduğu için çok rahat seçilen Yugyeom'du, diğeri de başını eğmiş mesaj yazan Chaeyoung'tu.

Yatağa atlayıp telefonu elime aldım.

flavechae:

çıktık

yakalanırsak derini yüzerim jeon jungkook

nigerjeon:

merak etmee

"Öf bu ne böyle ya?" Kaşlarımı çatarak sırtüstü kendimi yatağa bıraktım. Gömlek yerine başka bir şey giyecektim çünkü çok daralmıştım. Kapı kapalıydı zaten, hızlıca gömleğimin düğmelerini açarken elim dolanıyordu. Bir küfür savurup giysi dolabının önüne geldim. Sonunda düğmeleri tamamen açtığımda dolabın kapağını açtım.

Kapağı açmamla birlikte kapı tıklanılınca bir küfür savurup dolabı hızlıca kapattım ve gömleğin düğmelerini tekrar iliklemeye başladım. "Bekle!"

Düğmeleri ilikleyene kadar nefes nefese kalmıştım, terden ıslanmış alnımı sildim ve derin bir nefes aldım. "Gerizekalı Jungkook," diye mırıldandıktan sonra kapıyı açtım. Yugyeom çatık kaşlarıyla bana bakarken Chaeyoung pelerinin başlığı altında başını öyle bir yere eğmişti ki sadece dudaklarını görebiliyordum.

"Girsene içeri, Taehyung'un sana benzer hali yok. İkimizi kapıda daha fazla dikilirken görürlerse kötü şeyler olacak." Yugyeom adeta Chaeyoung'u üzerime doğru ittirince ona vurmak için elimi kaldırsam da göğsüme yapışan Chaeyoung'la birlikte elim havada kalmıştı. Dudaklarımı oynatarak Yugyeom'a baktım. "Chaeyoung bir gitsin de sana unutamayacağın bir gece yaşattıracağım, amına koyduğumun Yugyeom'u."

Chaeyoung hızla geri çekildiğinde dudaklarını birbirine bastırmasından sinirlendiği belli oluyordu. "Yugyeom daha fazla görünmeden git, az sonra geri gelirsin," diyerek bir şey demesine izin vermeden kapıyı yüzüne kapattım.

Chaeyoung'la. Yalnız. Kalmıştık. Siktir.

Salak kafam. Kapının kapanmasından sonra resmen odada ölüm sessizliği oluşmuştu. En azından Chaeyoung rahatsız hissetmesin diye ondan uzaklaşıp pencereye doğru yürüdüm. "Flavechae'den eser yok," diyerek yarım ağız gülümsedim.

Elini pelerinin başlığına götürdü ve yavaşça indirdi. Ortaya parlak sarı saçları çıkınca bakışlarımı kaçırdım. Ama çatık kaşları rahatlamama sebep olmuştu. Garipti.

"Arkadaşlarının da senin gibi salak olacağını düşünmeliydim."

Cevap vereceğim sırada kapının arkasından boğuk bir şekilde Yugyeom'un sesini duymamla birlikte kaşlarımı çattım. "Ayıp oluyor ama yenge."

Yenge mi? Yugyeom sen ciddi misin? Kapıyı açıp Yugyeom'u dövmek için hızlı adımlarımı kapıya doğru atarken bu sefer Taehyung'un sesini duydum. "İyi eğlenceler!"

Ve kapının kilitlenme sesi...

***

biliyorum kısa oldu ama burada kesmem gerektiğini düşündüğüm için öyle yaptım, özür dileriiim

umarım beğenmişsinizdir,

sevgilerle, matmazel.