☬25☬

1.8K 223 560
                                    

Nefesimi tuttum. Belki de delicesine titriyordum, ama o bunu görmüyordu.

Jungkook gerçekte kimdi? O tanıdığım kişi miydi? Yoksa Seha'ya rakip olacak kadar tanımlarımın dışında birisi miydi? Tanrı aşkına bunu nasıl yapabilmişti?!

Beni nasıl görünmez yapabilmişti?

Şok içindeki bakışlarım yüzünde dolanırken sanki ben orada yokmuşum gibi inatla bana değil yere bakıyordu. Seha'dan zifiri karanlığa bürünmüş gözlerini mi saklıyordu? Sahiden, Seha'nın bu durumdan haberi var mıydı?

Belki de haberi vardı ve Jungkook sadece beni görünmez yaptığını gözlerinden anlamasını istemediği için gözlerini saklıyordu. Cidden düşünecek halde değildim. Beynim kırmızı alarmlar veriyordu. Ve başıma şiddetli ağrılar giriyordu.

Sertçe yutkundum ve kurumuş boğazımda bir yanma hissettim. İçim yanıyordu ama soğuk soğuk terlediğimi hissediyordum. Sanki hayat enerjim ellerimden alınıyordu da, şuracıkta bayılacaktım.

Seha'nın tok sesi soğuk zincirlerde yankılandı. "Hala oldukça dinç görünüyorsun, Jungkook."

Sen dalga mı geçiyorsun?

Jungkook bir şey söylemedi. Öylece yere bakmaya devam ediyordu. Donmuştu sanki. Seha'nın varlığını hemen dibimde hissedebiliyordum. Korkunçtu.

"Seninle hataların hakkında uzunca konuşmuştuk, Jungkook. Ancak inatla kuralların dışına çıkmaya çalıştın ve kendi saçma aklına uydun." Bakışlarımı ona çevirdim. "Ve şimdi buradasın." Eliyle zindanı gösterdi. Sert çehresinde en ufak bir duygu belirtisi yoktu. Varsa da anlamak mümkün değildi. Jungkook'a döndüm. Çenesi kasılmıştı.

Jungkook ne yapmıştı da buradaydı? Hangi kuralları çiğnemişti?

İlgiyle bakışlarım yüzünde dolanırken benim varlığıma dair hiçbir belirti vermiyordu. Ancak bıkkın ve gergin bakışlarından Seha'nın bir an önce susmasını istiyor gibiydi. Benim bazı şeyleri duymamı istemiyor muydu?

Seha belli bir süre Jungkook'un bir şey demesini en azından bir tepki vermesini bekledi ancak Jungkook yine hiçbir şey yapmadı.

"Seni uyarmadığımı söyleyemezsin, Jungkook." Başını iki yana salladı. "Seni seha yapmak istediğimi açık açık söyledim ama sen inatla tersi davranışlarda bulunuyorsun."

Seha, Jungkook'un gelecekteki seha olmasını mı istiyordu?

"Seni seha yapmak istediğimi..."

"yapmak..."

Ne Jisoo ne Yoongi ne de benim bir şansımız vardı demek ki. Hayal kırıklığı içindeki bakışlarımı Jungkook'a yönelttim. Gözlerimin içine bakmasını diledim ama elbette ki bunu yapmadı. Jungkook, demek ki ciddi manada Seha'nın gözdesiydi. Ve biz birer piyonlardan ibarettik. Ne yaparsam yapayım şansım yoktu. Bir sıfır geride olmak değil, yarışı çoktan kaybetmiştim. Ve Jungkook'un kazanmak için hiçbir şey yapmasına gerek kalmamıştı. Hileli yarışın sonucu belliydi. Elimi Jungkook'un ellerinden ayırmak istedim. Seha beni görse ne olurdu sanki? Zaten bir işe yaramayacaktım. Belli ki Seha, yönetim bölümünü tamamen Niger klanından oluşturmak istiyordu. Taehyung'a alışsınlar diye de onu geçici temsilci yapmıştı belki de, kim bilir? Hiçbir halta yaramayacaktım.

Hatta belki de ileride benden kurtulmak bile isteyeceklerdi. Neden çırpınacaktım ki? Neden ömrümü stres altında yıpratacaktım? Varsın şimdi öldürsün. Yaptıklarımın hiçbir karşılığı olmayacaksa yaşamamın anlamı neydi?

𝘀𝗶𝘆𝗮𝗵 𝗽𝗲𝗹𝗲𝗿𝗶𝗻'ʳᵒˢᵉᵏᵒᵒᵏ'Where stories live. Discover now