☬51☬

1.3K 146 845
                                    

Jungkook

"Eğer canının yanacağını söyleseydim yine de devam eder miydin? Yine de beni sevmeye devam eder miydin?"

Etrafıma bakmaya çalıştım. Her yer bulanık görünüyordu, ama o netti. Tüm odağımın onda olması gerekiyordu sanki. Yüzüme çarpan soğuk bir hava dalgası vardı. Saçları yüzüme doğru savruluyordu ama bana ulaşmıyordu. Yüzünde tuhaf bir gülümseme vardı. Üzerinde ne olduğunu bilmiyordum, etrafımı dahi göremiyordum ama tuzlu bir koku olabilirdi. Dalga sesleri?

Bir şey söylemek isteyerek dudaklarımı araladım ama mırıldanamadım bile. Ne diyeceğimi dahi bilmiyordum ki. Neler oluyor?

"Eğer yanacağımızı söyleseydim... Yine de beni sever miydin?"

Kaşlarım çatıldı. Sonunda kaşlarımı çatsam dahi bir tepki verebilmiştim. Ona ulaşmak üzere ileri doğru bir adım attım. Neden konuşamadığımı bile bilmiyordum. Bir adım ileri attığımda gülümsemesi aniden soldu. Zemin sallanmaya başladı. Bakışlarımı yere çevirdim. Yüksek bir iskele? Altımızda delicesine kayalara çarpan devasa dalgalar vardı. Kemiklerimin titrediğini hissettim. Bakışlarımı kaldırdığımda yüzünde hüznün en belirgin ifadesi vardı. Kalbimde derin bir soğukluk hissettim. 

Dengede kalmakta zorlanıyordum. Görüş alanım gittikçe daralıyordu ve önümü göremiyordum. Sadece onun üzgün bakışlarını görebiliyordum. Kırgın... 

"Sever miydin?!"

Şimdi haykırıyordu. Bana döndü ve öfke dolu bakışları sürerken gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Derin derin nefesler alıyordu. O nefes aldıkça dalgalar daha da şiddetleniyordu.

Bir adım geri attığında elimi ona doğru uzattım. Ben zaten ayakta kalmakta zorlanıyordum, o iskelenin ucundaydı. Düşecekti!

İskele şiddetle sallandığında sendeledim ama mucizevi bir şekilde ikimiz de düşmemiştik. Dudaklarımı araladığım sırada kollarını iki yana açtı. Bana sarılacağını sandım.

Ama kendini geriye attı. Konuşma yetim yeni gelmiş gibi hızla iskelenin ucuna koştum ve bağırdım. "Yanardım!"

Havada süzülürken hiç düşünmeden kendimi ardından attım. Büyük dalgalar onu yutacak gibiydi. 

"Sever-"

Gözlerimin önünde karanlık bir delik dalgaların arasından yükseldi ve onu yuttu.

***

Normalde bu tip kabuslardan derin nefesler eşliğinde huzursuzca uyanırdım. Ama bu sefer uyandığımda nedense bunların hiçbiri olmamıştı. Omzumda ve ensemde sıcak bir esinti hissediyordum. Gecenin bir yarısı yanımda kanlı bir bıçakla uyandığım zamandaki soğuk ve sert esintiye oldukça zıttı. Yumuşak ve sıcaktı.

Güne kabusla başladığım için uyanır uyanmaz gözlerimi aralamamıştım. Ama bu yumuşak esintinin kaynağı ve burnumdaki çiçeksi koku gözlerimi açmam için beni zorluyordu. Gözlerimi araladığımda bakış açıma direkt olarak tanıdık sarı saçlar çıktı.

Chaeyoung?

Bakışlarımı heyecanla hafifçe indirip omzumdaki sıcak nefesin sahibine baktım. Çok yakın olduğumuz için sadece kapalı gözlerini görebiliyordum. Sıcak elini sırtımda hissediyordum. Çenesi boyun girintimdeydi ve dudakları tenime değiyordu. 

Gerçek miydi tüm bunlar? Yaşanan onca şeyden sonra hayalimde bile kuramayacağım kadar umutsuzluğa kapıldığım anda, gerçek miydi?

𝘀𝗶𝘆𝗮𝗵 𝗽𝗲𝗹𝗲𝗿𝗶𝗻'ʳᵒˢᵉᵏᵒᵒᵏ'Where stories live. Discover now