☬59☬

899 117 674
                                    

Sonumuzu görmeye bir adım kaldı.

Hazır mısın?

Ya da hazır mıyız?

***

"Çünkü biraz eğlence herkesin hakkıdır, Park Chaeyoung."

Chaeyoung kaşlarını çattı. Rahatsız olmuştu. Zaten Jungkook yokken ekstra korumasız hissediyordu. Her ne kadar hissiz bir hale bürünmüş olsa da karşısındaki kişinin tavırları onu endişelendirmişti.

Fısıldadı. "Adımı nereden biliyorsun?" Yatağında biraz da geriye çekildi. Gözlerine bakmaktan dahi çekiniyordu. Tuhaf bir şey vardı onda. Gözleri ürkütücü bir şekilde parlıyordu, onun dışında simsiyahtı. En ufak bir renklilik dahi yoktu. 

Genç adam Chaeyoung'un bu sorusunun üzerine gülümsedi ve zaten dağınık olan dalgalı saçlarını iyice karıştırdı. "Merak etme, seni uzun süredir takip falan etmiyorum. Yalnızca birkaç gündür biliyorum adını. Flave Klanı temsilcisi olduğunu biliyordum, orası ayrı mesele."

"Ne istiyorsun benden?"

Genç adam somurttu. "Çok gergin sorular sormuyor musun sence de?" Başını yana eğdi ve küçük bir çocuk gibi dudağını büzdü. Oysa Chaeyoung bu halinde bile masumluk görememişti. Öyle bir aurası vardı ki ben tehlikeliyim diye bağırıyordu. Chaeyoung kapıya kaçamak bir bakış attı. Annesine kızgın olsa da onu çağırmayı çok kısa bir süre düşünmüştü.

"Annen gelene kadar kötü bir şey yapacak olsam zaten on kere yapmış olurum, Chae."

Chaeyoung korku dolu bakışlarını ona çevirdi. İşte şimdi gerçekten çok gerilmişti. O az önce zihnini mi okumuştu? Niger olup olmadığını soracaktı ki genç adam yine ondan erken davrandı.

"Okuldan değilim. Okuldan olsam herhalde Jungkook ölüm döşeğinden kalkıp beni öldürmeye gelirdi." Çok komik bir şey söylemiş gibi kahkaha attı. Chaeyoung yumruklarını sıkarak dudaklarını sertçe birbirine bastırdı.

"Neden bana bunu yapıyorsun?" Gerginliği Chaeyoung'un sesine yansımıştı. Çok güçsüz hissediyordu, bitmiş durumdaydı. Bir de korkutucu ama aynı zamanda sinir bozucu derecede alaycı birinin onunla uğraşması onu çileden çıkartıyordu. Sesinin titremesine engel olamadı. "Dalga geçecek biri arıyorsan başka kapıya git!"

"Ah şu duygusal haller... Hiçbir zaman anlayamayacağım." Derin bir iç geçirdi ve tekrar saçlarını karıştırdı. Kendini açıklamak ister gibi ellerini havaya kaldırdı. "Bak, böyle psikolojiye yönelik konuşmaktan pek anlamam. Sabırsız birisiyimdir, isteğim doğrultusunda gelişine hareket ederim bu yüzden. Kafanı karıştırmayalım, ben açık açık konuşayım. Jungkook'un durumu hakkında sana haber uçuracağım, sen de savaşa biraz eğlence katarsın." Çok basit bir şey söylüyormuş gibi omzunu silkti.

"Savaşa eğlence katmak?"

"Çok da zor bir şey değil. Eğlence katabilmen için sana yardım edeceğim. Bir oyun gibi-"

"Oyun mu? Bu savaş oyuna mı benziyor sence?" Chaeyoung sertçe yutkundu. 

Genç adam tek kaşını kaldırdı ve konuşma başından bu yana ilk defa alaycı bir ses tonu kullanmadı. "Bu kadar ciddi olmak sana zarar vermiyor mu?" 

𝘀𝗶𝘆𝗮𝗵 𝗽𝗲𝗹𝗲𝗿𝗶𝗻'ʳᵒˢᵉᵏᵒᵒᵏ'Kde žijí příběhy. Začni objevovat