Sumru kendini gergin hissediyordu. Ellerini kapıya dayamış bir şekilde öylece duruyordu. Kutay vücudunu ona tam anlamıyla yaslamamış olsa da yakın olduğu için gerginliği daha da artıyordu.Kutay ise içten içe şu an ne yaptığını sorguluyordu. Berk 'i bir anda kapı dışarı etmesini nasıl açıklayacaktı? Berk boş boş konuşur muydu acaba? Konuşsa bile şu an umrunda olan tek şey neden Sumru 'yu kapıya yasladığıydı. Bunu yapmasa olmaz mıydı ? Aklı ve bedeni farklı çalışıyordu. Artık buna yüzde yüz emindi. Ona dokunmak için deliren vücuduna bir dur demeliydi ama zihni bunu reddetmeye devam ediyordu.
" Neden kovdun onu ? " diye sordu Sumru daha fazla konuşmadan duramayacağını fark ederek. " Üstelik yeni gelmişti. Ayıp oldu. "
Kutay Sumru 'nun sesini duydukça kendine hakim olmakta zorlanıyordu. Neden konuşup duruyordu ? Ayrıca neden hesap sorarcasına konuşuyordu ki ? Yoksa Berk 'e karşı bir şeyler mi hissediyordu ? Kutay 'ın zihninde yer edinen sahneler onu çıldırtmakla eş değerdi. " Olmaz. " dedi sert bir sesle.
Sumru 'nun bileğini kapıya bastırdığında inleme sesiyle kendine geldi. " Nasıl olmaz ya arkadaşın o senin.."
" Evet sadece benim arkadaşım. " dedi Kutay başını sallayarak. " Kimsenin değil. Hatta senin de arkadaşın. Baksana benden bile iyi aranız. Mesajlaşmalar, gecenin bir vakti yanına gelmeler, daha ne var göreceğim ? "
" Ne görmek istersin ? " diye sordu Sumru onu gaza getirmek istercesine. İçinden geçenleri söylesin istiyordu. Her şeyi açıkça belirtsin istiyordu. Keşke dedi içinden, keşke beni kıskansa. Ama deri belliydi Kutay 'ın. Kendi arkadaşlarıyla Sumru 'nun arkadaş olmasını istemiyordu.
Neden istemiyordu ki ? Sumru çok mu kötü biriydi ? Bu denli kendinden uzaklaştırmak da niyeydi ?
YOU ARE READING
ŞARAPNEL +18
Teen Fiction" Dokun bana, " dedi Sumru bunu yapmamak için kendini zor tuttuğunda. " Sumru.." " Sen sus, elin konuşsun Kutay. Dudakların, ellerin...sadece onları istiyorum. " Kutay bu emri bekliyormuş gibi ellerini kızın beline koyarak onu kendine çekti. Artı...