24

72.5K 1.4K 260
                                    

Kutay'ın gitmesiyle birlikte derin bir nefes aldı Sumru. Ama pek de mutlu olduğu söylenemezdi. Bu rahatsız edici bir nefes almaydı. Sürekli Kutayla yakınlaşıyor sonra bir anda uzaklaşırken buluyordu kendini. Artık buna dayanamaz olmuştu.

Bir de Meriç çıkmıştı.

Normal bir zaman diliminde karşısına çıksa boynuna atlayacağı bir arkadaşıydı aslında Meriç. Ama durumlar hiç de normal değildi. İstediği bir şey vardı ve onu almalıydı. İşe girmek gibi düşündü bu olayı Sumru. Yeni mezun olan insanlar sürekli farklı yerlerine başvuru yapardı ve hep aynı cevap gelirdi. ' Biz size döneriz.' Biraz önce Kutay 'ın gidişi de onu andırmıştı Sumru 'ya.

Ne demişti Kutay, onu gönder.

Sırtını yasladığı kapıdan çekerek aynanın önüne geldi. Dudaklarının nemlendirilmeye ihtiyacı olduğunu hissettiğinde her zaman yanında taşıdığı dudak  kremini çıkardı. Dudağına sürdüğünde yüzünde mınzır  bir tebessüm oluştu. Dudak kremi çilekliydi. Acaba şu an Kutay gelse ve kendini öpse, hoşuna gider miydi diye düşünmekten kendini alamıyordu.

Aynada kendine son bir kez bakarak tuvaleti terk etti.

Herkes onun gelmesini bekliyor olmalıydı. Masalarını gördüğünde sertçe yutkundu. Kutay bacaklarını önündeki masaya doğru uzatmıştı. Berk onun yanına oturduğu için kendine sadece Meriç 'ın yanının kaldığını fark etti. İşte bu kötüydü. Kutay 'ın yanına otursaydı en azında ona dokunabilirdi. En azından...aralarında bir temas olabilirdi. Ama bu seçenek şu anlık elenmişti. Oflamamak için dişlerini sıktı.

" Oo, kayıp prensesimiz da gelmiş.. ' diyen kişiye göz devirdi. Meriç 'ın yanına oturmak istemediği için oyalanmak en iyisiydi. Biraz ayakta durmanın kime ne zararı dokunabilirdi ki?

ŞARAPNEL +18 Όπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα