3

134K 2K 164
                                    

Sumru 'nun gözleri sürekli yoldaydı. Sonunda geldiklerinde arabadan inmiş valizini getirmesi için Kutay 'ı bekliyordu. Yolculuk ikisi için de zor şartlar altında ve sessizlik içerisinde geçmişti.

" Burada mı kalacağım ? " diye sordu Sumru gözleri otele kaydığında. Çok güzel bir yer değildi ama gideri de var olan bir oteldi. Zaten sadece 3 gün burada olacağı için ona yeterdi de.

" Evet, burası uygun olur diye düşündüm. " diye söze girdi Kutay kıvırcık saçlarında elini gezdirerek. " Sorun olmaz değil mi ? "

" Hayır. " diye mırıldandığında biraz daha inceledi oteli. Kendine ait bir havuzu bile vardı. Ama o yüzme bilmiyordu zaten orayı kullanamazdı. Yine de bu ayrıntı hoşuna gitmişti. Otelin sol tarafında da deniz vardı. Dudaklarını öne doğru büzerek dikkatle oteli incelemeye devam etti.

Arkasına baktığında Kutay' ın elindeki valizle onu takip ettiğini gördü. Ne kadar da değişik bir şeydi bu böyle ? Arkasından onunla birlikte gelmesi bile tuhaf bir hisle doldurmuştu genç kızın içini. Ne zaman itiraf edecekti Kendine Sumru  ?

Sanırım itiraf falan etmeyecekti.

Otele girdiklerinde resepsiyondan daha önceden rezerve edilmiş oda anahtarını isteyen Kutay 'ı inceledi bir süre. Dışa görünüş olarak dikkat çekebilecek bir tipti ve şu an onunlaydı. Sonra bir de kendine baktım ne kadar da paspal bir haldeydi öyle? Onun yanına yakışmayacağını düşündü. Sonra da onların zaten arkadaş kalacaklarını düşündü. Ama ne demişti Kutay seninle arkadaş olamayız. O halde onlar ne olacaktı ?

Flört ?

Sevgili ? Ah hayır bu seçenek asla ve asla olmayacak bir hayaldi Sumru için. Bir keresinde bunun muhabbeti geçmişti ve her ikiside sevgili olmak istemediklerini birbirlerine net bir şekilde dile getirmişlerdi. Hem Sumru onun isteklerini yapabilecek biri değildi ki ne sevgilisi olacaktı ?

Kutay 'ı biliyordu. O farklıydı, kendisine uygun değildi. Ve Sumru da Kutay 'a.

" Bu oda senin. " diyen sesle dünyaya geri döndü Sumru. Oda gayet büyük rahat ve geniş görünüyordu. Pencereye doğru yaklaştığında havuzu görebildiğini görünce içi kıpır kıpır oldu.

Suyu seviyordu ama yüzemiyordu. Ve bu ayrıntıyı Kutay biliyordu. Acaba bilerek mi bu yeri tercih etti diye düşündü içinden. Bunu ona sormalı mıydı  ?

" Bilerek. " diyen sesle Kutay 'a döndü Sumru. Acaba sesli mi sormuştu bu soruyu ?

" Sesli mi düşündüm? " dedi gülümseyerek.

" Hayır, hissettim. "

Kutay 'ın dedikleriyle içinde bir kıvılcım oluştu Sumru 'nun. Onu hissetmiş miydi yani ? O böyle şeyleri biliyor muydu ki diye düşünmeden edemedi. Kapalı bir kutu gibiydi o. Ne zaman ne yapacağını kestiremiyordu. İçinden geçenleri söylemeyen biri. Onun hissetmesi Sumru için bir umut kaynağıydı. Kendini çok kaptırmamaya çalışsa da her türlü kaptırıyordu sanki. Ona giden yollar varmis gibi hissediyordu önünde. Ve bu yollara engel olmak istemiyordu.

" Ee, söyle bakalım Kutay şimdi ne yapıyoruz? " diye heyecanla soludu Sumru. Rahat duracaklarını sanmıyordu. Kutay ne zaman hayatını aksiyonsuz, sade bir şekilde geçirmişti ki ? Hicbir zaman diye kendi cevapladı sorusunu.

" Önce yemek yiyelim. " diye teklifte bulunmasıyla odaya yemek siparişi verdiler.

Yemekler geldiğinde her ikisi de birbirini unutmuş gibi yemeğe odaklanmıştı ama herkesin aklı aslinda baksa bir mevzudaydı.

Sumru gideceği günü düşünüyordu şimdiden. Oysa bu güne baksa ve yaşasa olmaz mıydı sanki ? Aslında Kutay gibi olmak bu da demekti. Ama bunu bir türlü başaramıyordu. Sanırım o bu yürüdüğü yolda başarısız olacaktı. İçinden bir ses sürekli ona bunu hatırlatıyordu ama o duymak istemiyordu. Yapacağına inanmaya çalıştı. Çaktırmadan Kutay 'a bakmak istediğinde onun zaten kendisine baktığını görünce yanakları pembeleşti. Utanmış mıydı ? Hani utanmak yoktu bu yolda ?

🌟

Kutay arabada oldukça sıkıntılı bir şekilde yolculuk yapmıştı. Yolları birbirine karıştırmış kestirmeye sapayım derken yolu uzatmıştı. Amacı neydi o da bilmiyordu. Yolu uzatıp onunla Daha fazla zaman geçirmek falan olabilir miydi diye söylendi kendi kendine. İnanamıyordu iç sesiyle konuşuyordu. Koskoca Kutay kendiyle konuşacaktı bir gün ha ! Buna kendisi bile inanmazdı.

Duygusuz Kutay 'a ne olmuştu öyle  ?

Otele geldiklerinde arabadan ilk inen Sumru olmuştu. Gözleri sürekli onun üzerinde olmuştu yol boyunca. Şimdi ise ondan önce inmiş olması sinirlerini bozmuş gibiydi. Kalbiyle akli farklı çalışıyor gibi hissediyordu Kutay. Bir an önce kendine gelmeliydi. Yoksa kendini pataklatmak için arkadaşlarından birini çağıracaktı.

Valizi arabadan çıkardığında bir süre arkasından onu izledi. Sumru bir çok kişinin dikkatini çekecekti. Sinirleri çekilmiş gibi hissetti. Ona ne oluyordu böyle ? Bir anda onu sahiplenmiş miydi yani ? İyi de neden ? Sadece üç gün yayında olan bir kız için bunlar fazla değil miydi ? Evet öyleydi. Kendini bu cümlelerle avutuyor gibi gorunsede durum cidden vahimdi. Sanki az bir şey kıskançlık damarı varmış gibi hissediyordu.

Kızın bakışlarını takip ettiğinde oteli incelediğini gördü. Burayı bilerek seçmişti. En güzel ve müsait yer burasıydı Eskışehır de. Bazen kendisi de buraya gelirdi kafa dinlemeye. Yani yabancısı değildi buranın. Sumru 'nun bakışları sanki beğenmemiş gibi görünüyordu.

" Burada mı kalacağım "  diye sormasıyla da bunu  anlamış oldu.

Sorun olup olmayacağını sorduğunda ise onun yüzündeki endişeli ifadesine raģmen Hayir demesi Kutay 'ın gözünden kaçmamıştı. Acaba korkmuş muydu ? Tek kalabileceğini biliyordu. Sonuçta kocaman kızdı. Ama Kutay yabancı bir şehirde tek kalacağını fark edince kızın bakışlarının neden öyle olduğunu az çok anlayabilmişti.

Sumru tek olmaktan değil, güvende olup olmamaktan korkuyordu.

Aslında onunla kalmak gibi bir fikri vardı ama Sumru bunu dillendirmediği sürece kendisi bunu öne süremezdi. Başka şekilde anlaşılmak istenmiyordu. Nasıl bir adam olduğunu Sumru 'ya anlatmıştı. Bu yüzden onunla bir adada durabileceğini sanmıyordu. Arkadaştı onlar değil mi ?

Ah hayır Kutay Sumru 'yu arkadaş olarak görmüyordu. Onlar arkadaş olamazlardı. Kutay 'ın bir sürü kız arkadaşı olmuştu ama hiçbirine böylesine çekilmemişti. Aralarındaki enerji hissedilmeyecek gibi değildi. Bu yüzden Kutay onunla arkadaş kalamazdı. Ama ne olacaklardı ? Onu da bilmiyordu. Çünkü şu an bulundukları durumun pek bir açıklması yoktu. Kimdi onlar ?

İyi geçirebilen mesaj arkadaşları mi ?

Bu cümlede bile arkadaş kelimesi geçiyordu. Kutay delirmek üzereydi.

Odaya çıktıklarında aklında oluşturmuş olduğu plânları uygulamak için ilk başta karınlarını duyurmaları gerektiğini hatırlatarak odaya servis rica etti.

İkisi de yemek yerken birbirilerini unutmuş gibi sessizdi. Ama içten içe ikisi de patlayacak bir volkan gibiydiler. Hele ki Sumru. Yıllarca alevlememiş aktif olmayan bir yanardağ gibi hissediyordu kendini.

Kutay yemeğini yemiş ama hala yiyor gibi yaparak bir yandan da Sumru 'yu izliyordu. Küçük burnunu sıkma hissiyle dolup taşıyor ama bunu yapamıyordu. Şu an en son istediği şey bile olmazdı yanlış anlaşılmak. Kız O kadar yolu gelmişken içindeki canavara bir dur deme vaktiydi.

Sonunda Sumru da gözlerini ona çevirdiğinde yakalanmıştı ama utanan taraf o değil Sumru olmustu. Yanaklarına inen hafif pembe renk onu daha tatlı yapmıştı. Kutay bu kadar ayrıntılı dusunmenin bünyesine ve bulundukları ortama zararlı olacağını hatırlatarak kendine geldi.

Masadan kalkarak " Hadi ilk yapacağımız şeyi göstereyim. " diyerek Sumru 'yla birlikte odadan çıktı.

Bu iş eğlenceli olacağa benziyordu. Tabiki sonunu düşünmeden.

ŞARAPNEL +18 Where stories live. Discover now