38

48.8K 1.6K 365
                                    

Başında büyük bir ağrıyla uyanmıştı Sumru. Dün gece yine o dağıttığı gecelerden biri olmuştu demek ki. Yüzünü buruşturdu. Aşağı indiğinde kimse dünü hatırlatmayacaktı kendine biliyordu. Jess ve David yaşanılan kötü günleri asla konuşmazdı. En çok da bu huylarını seviyordu. Yataktan kalktığında gözlerini tam karşısında duran aynaya çevirdi. Göz altları bir bağımlının göz altlarıyla yarışırdı. Gözlerini usulca kapattı. Kendini görmek hiç de iyi gelmemişti. Ona birini hatırlatmıştı.

Gittikçe ona benziyordu Sumru.

Sertçe yutkundu. Onun gibi olmayı neden devam ettiriyordu? Umursamaz gibi görünmeye çalışmak çok ama çok zor değil miydi?

Zordu.

Yataktan kalkarak banyoya doğru adeta sürünürcesine yürüdü. İçkiyi ağzına bile almayan Sumru, artık neredeyse içkikolik olmuştu. Gerçi belli günler içiyordu.

Onu terk ettiği güne yaklaştığı günler..

Yüzüne su çarparak kendine gelmeye çalıştı. Burada Jess ve David ile birlikte yaşıyordu. Küçük çaplı otel de denilebilirdi buraya. Aşağıda da küçük kafe tarzı bir yerleri vardı. Küçük bir tatil kasabasında başka nerede kalabilirdi ki?

" Sumru, gelebilir miyim? " diyen sesi duyunca başını salladı ama onu görmeyeceğini anlayınca " Gel. " diye seslendi.

İçeri giren David, Sumru'yu sessizce bir süre izledi. İyi görünmüyordu ama daha da kötülerini gördüğü için bu en iyisiydi. " Sana sıcak bir şeyler yaptım. " dedi çenesinin ucuyla aşağıyı göstererek. " Hadi gel, benimkiler hala uyuyor tek kaldım. "
Sumru gülümsedi. Jess uykusuna düşkündü. Asla erken kalkmazdı, bazı zorunluluklar dışında.

" İnelim o zaman. " diyerek birlikte merdivenlere yöneldiler. Kahvaltı için kimse gelmemişti. Kafe hala boştu. " Bugün daha kimse gelmemiş. " diye mırıldandı Sumru.

ŞARAPNEL +18 Where stories live. Discover now