ŞARAPNEL +18

42

Kutay arkasından kapanan kapıya aldırış etmeden hızla aşağıya indi. Gözleri Sumru'yu aradı. Konuşmaları bu şekilde sona eremezdi. Sevgili?

Sevgilisi mi vardı yani?

Haspam, daha neler!

" Kardeşim, gidelim mi? " diyen Berkle irkilerek kendine geldi. Biraz önce Sumru'nun odasında olan kadın hala buradaydı. Gözleri kasa tarafında duran adama kaydı. Onun da hala burada olduğunu görünce Sumru'nun nereye gitmiş olduğunu düşündü. Ama düşünceleri yetmiyordu.

" Sumru nerede? " diye sorduğunda Berk derin bir nefes verdi.

" Ortam sakinleşince gelsek iyi olacak Kutay. " dedi bir şeyleri ima etmeye çalışarak. Ama Kutay onu dinlemedi. Gözlerini Sumru'nun yanındaki kadına çevirdi.

" Sumru sizin neyiniz oluyor? " yüzünde ciddi bir ifade vardı Kutay'ın. " Ve şu an nerede? " sertçe yutkundu. " Ben bilmiyorum diyerek beni gönderemezsiniz, Bildiğinizi biliyorum. Ama sizinle burada neden kalıyor onu bilmiyorum. " gözleriyle arkalarındaki masayı işaret etti.." Sizden dinlemek isterim. "

" Kutay.."

" Sadece konuşmak istiyorum Berk. " diye mırıldandığında David Jess'in yanına gelerek belinden tuttu.

" Sumru size gereken her şeyi isterse kendi anlatır. " dedi başını dikleştirerek. " Şimdi karımdan da benden de uzak durun. "

Karım?

Karım mı demişti o?

" Karın mı? " diye sordu gülümsemek için kendini sıkarak. " Sumru'nun sevgilisi sen değilsin yani? "

" Sumru'nun sevgilisi mi varmış? " diyerek soludu bir anda Jess. Kendini ele verdiğini fark edince kendine tokat atmak istedi ama artık her şey için çok geçti.

" Demek Sumru'nun sevgilisi yok. " Kutay'ın dudakları kıvrıldı. Bir nevi gülümsüyordu. Bunu duyduğuna sevinmişti. Zaten böyle bir duruma ihtimal dahi veremiyordu. Ama yine de o an duyunca sinirlenmeden edememişti.

" Var. " dedi David. " Vardı. " diyerek düzeltti kendini. " Bunu ancak sana Sumru söyleyebilir. "

" Adın ne? " diye sordu Kutay yüzündeki gülümsemeyi silemeyerek.