31

76.9K 1.4K 81
                                    

Kutay beline konan bacakla birlikte kendine geçtiğini hissetti. Dudakları Sumru'nun boynunda bugüne dair bir iz bırakmak istercesine aralandı. Dişleri bu işin ustasıymışcasına yerini bulduğunda Sumru 'dan ufak çaplı bir inleme sesi geldi. " Ah! "

" Madem bu gece bu kadar eminsin.." dedi sertçe yutkunan Kutay. " O zaman bir izimiz de kalsın.." ısırdığı boynunu usulca yaladı.

" Keşke hiç silinmese.." diye mırıldandı Sumru başını geriye doğru atarak. Biliyordu ki birkaç gün içinde yok olup gidecek bir izdi. Kutay gibi o da yok olacaktı zamanla.

" Merak etme.." dedi Kutay kulağına doğru fısıldayarak. Bunu bilerek mi yapıyordu Kutay? Her kulağına yaklaşmasında nefesini veriyordu. Kendini, burada olduğunu biraz sonra da içinde olacağını mı haber veriyordu. Sumru şimdiden ıslanmıştı. " İz geçmeden yenisini de yaparım.." Kutay'ın cümlesiyle ikisi de aynı anda yutkundu.

Mümkünatı olmayan cümleler hep vurgulu olurdu. Bu cümlede onlardan biriydi. Bir şey demedi Sumru. İleri doğru uzanıp Kutay'ın dudaklarını buldu dudakları. Yapabileceği, verebileceği tek cevap buydu.

Hırçın ve sabırsız dudaklar birbirine kenetlendiğinde Sumru artık Kutay'ın kucağındaydı. Kutay'ın elleri ise Sumru 'nun kalçasında. Dudakları onun dudaklarının esiri olmuşken vücudunun da onun vücudu altına girmesi nedense iyi hissettiriyordu. Belki de onu hiç aşık olmayan insanlar anlayamazdı. Yadırgardı, saçma bulurdu. Buna ne gerek vardı diyebilirdi. Ama gerek olmasa onun yanına gelmezdi.

Kutay'ın elleri Sumru'nun küloduna takıldığında artık izin faslının geçtiğini ikisi de biliyordu. Kutay herhangi bir şey sormadan elini külodun içine soktu. Islaktı. 

Sumru ıslanmıştı.

Kutay buna bayılmıştı.

" Islanmışsın.." dedi sertçe yutkunarak. Dudaklarını Sumru'nun dudaklarından çekmek işkence gibiydi. Sürekli birbirini kemirsin istiyordu. " Benim için. " Bir kez daha yutkundu. " Bir kez daha.."

Sumru gözlerine bakamadı. Utanma faslına geçmişti sanırım. Her şeye kafa tutacak kız, Kutay 'ın ellerini kadınlığında hissedince utanmış mıydı? Oysa daha önceden kendi koymamış mıydı o eli kadınlığına?

Kutay elini hareket ettirerek tepesine dokundu. " Ah ! " diyerek kendini havaya kaldırdı Sumru. Unuttuğu sey hala Kutay'ın ellerinin altında olduğuydu. Kaçacak bir yeri yoktu.

" Tepene dokunmam, hoşuna gidiyor mu? " Kutay 'ın sorusuyla birlikte eli bir kez daha hareket etti. Sumru'nun içindeki bağlar birbirine dolanmıştı o an. Kasıklarında bir yangın vardı  ve yangını tutuşturan Kutay'dı. " Söylesene Sumru.." dedi Kutay Sumru'nun gözlerinin içine bakarak. " Hoşuna gidiyor mu? "

" Kutay.." diyerek inlerken buldu kendini Sumru. Onunla bu konuları konuşmak kolaydı. Ama yapmak..yapmak bambaşkaydı.

" Söyle, söyle bebeğim.. "

Bebeğim mi demişti o? Sumru da kayışlar da ipler de kopmuştu.

" Gidiyor.." dedi Sumru kendini hareket ettirerek. " Lütfen devam et.." Kutay elini sadece Sumru'nun tepesinde tutuyordu. Hareket ettirmiyordu. Sumru kendini ileri geri yaptığında Kutay'ın parmağı başka yerlerin de yoluna açılış yapmış oldu.

" Off.." dedi kendine hakim olamayarak. " Seni hissetmek çok güzel.. " avcunu açarak Sumru'nun kadınlığını tamamen avuçladı. İşte şimdi onu kıvrandırabilirdi. Avcunun içindeydi. Her şeyiyle ona aitti. Teslim olmuştu ikisi de birbirine.

ŞARAPNEL +18 Where stories live. Discover now