lovers

1K 110 250
                                    

Yorum ve oy işi sizde.😉
(Aslında bunu yazmamdan umarım rahatsız olmuyorsunuzdur. Yazdıklarımdan geri dönüş almayı çok sevdiğim için yazıyorum bunu. Yorum okumayı çok seviyorum.😸 Umarım anlarsınız beni.🍀)

Okul çantamı sırtıma yapıştırmış yağan karın buzlaştırdığı yerlerden kaymamaya dikkat ederek yürüyordum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Okul çantamı sırtıma yapıştırmış yağan karın buzlaştırdığı yerlerden kaymamaya dikkat ederek yürüyordum. Düşüp bir yerlerimi kırmak istemiyordum. Bu ayakkabıyı giymekle akılsızlık etmiştim.

Yere o kadar çok odaklanmış olmalıydım ki başımı çarptığım bedeni bile fark edememiştim.

Neden önümde dikildiğini sormak için kafamı kaldırdığım an onu görmüştüm.

"Günaydın Hye."

Gülmüştü beni sinir etmek istercesine küçük kardeşim. Tabii beden olarak ne kadar küçüktü orası ayrı meseleydi.

"Günaydın noona."

Arkadaki Seungmin'e gülümsemiştim.

"Günaydın aşkı bulan insan."

Jisung'un sözleriyle kaşlarımı çatmış neyden bahsettiğini anlamamıştım.

Kahkaha atmaya başlamışlardı. Yerden avucuma aldığım karları kafalarına fırlatmıştım.

"Neyin dalgasını geçiyorsunuz siz?"

Omuz silkip ilerlemeye başlamışlardı. Anlamadığım şey nasıl bu kadar özgüvenli bir şekilde yürüyor ve düşmüyor oluşlarıydı. Tuhaf olan bendim sanırım.

Adımlarımı izleyerek onlara yetişmeye çalışıyordum. Han Jisung bombayı patlatıp kaçmıştı her zamanki gibi.

"YAA BENİ DE BEKLEYİN. CHANGBİNAH ABLANI BEKLE DE KOLUNA GİREYİM."

Bağırmamı da umursamıyorlardı. Onlardan umudu kesmiş dikkatli bir şekilde yürüyordum. Bir anda başıma yediğim kar toplarıyla dengemi kaybetmiş kalçamın üstüne düşmüştüm. Üstelik bunu yapacaklarını gösteren bir düşünce de geçmemişti akıllarından. İyi alışmışlardı benimle uğraşmaya.

Tekrar gülmeye başlamışlardı. Islanan üstüme mi acıyan kalçama mı ağlayacağımı bilmiyordum. Sırılsıklam olmuştum.

Seungmin onlardan önce davranıp elini uzatmıştı. Arkadan ağırlık yapan çantamla zorlanarak da olsa kalmıştım.

"Off noona çok özür dilerim. Düşeceğini tahmin edemedik."

Kıkırtıları arasındaki konuşmaları hiç inandırıcı gelmiyordu bana.

Ters bakışlarımı onlara atmamla sessizleşmişlerdi. On altı yaşında olmalarına rağmen hala böyle şakalar yapıyorlardı bana.

Mahcup olmuş gibi bakıyorlardı şimdi de. Gözlerimi devirmiştim her seferinde ki bu hareketlerine.

Hellevator • HyunjinWhere stories live. Discover now