bitti mi gerçekten?

367 40 85
                                    

Öncelikle bölümden sonra bu satırları okumaya geldiğiniz için çok teşekkür ederim, düşüncelerimi önemsediğiniz anlamına gelir bu.

Hellevator... ismi bile çok şey çağrıştırıyor insana. Bir şaheser olan o şarkıdan sonra zihnime giren bu kurgu...

Kendimden büyük parçalar eklediğim bir kurguydu, benim için kurgu bile değil gerçeklikle sahiplendim sanki her bir karakterimi. Özellikle Hyera... içimde olan ve benim uyandırdığım farklı bir yönüm gibi Hyera.

Hellevator'a başladığım ilk günü hatırlıyorum, o kadar heyecan doluydum ki. Yazım aşaması çok zorluydu. 4 Ocak 2022'de başlamıştım yazmaya. Ve bugün 15 Mayıs, yaklaşık bir buçuk yıl...

Hyera olarak kurguda yazdığım her sahne iç dünyama indiğim bir terapi anı gibiydi benim için. Sanki Hyera kurgulanmış bir karakter değil de benden bir parçaydı, hep vardı. Onu yazdıkça kendimi keşfettim, keşfettikçe kendimi dinledim. Size ulaştırdığım o bölümlerin hepsi defalarca kez yazıldı, final bölümü beş kez yazıldı ve çöpe gitti şu an yayınlanan hariç. Hellevator'da olan bir durumda bu, tatmin olmuyordum yazdıklarımdan. Duyguları nasıl daha iyi yansıtabilirim diye saatlerce düşündüğüm oluyordu bazen.

Bazı bölümlerde gözyaşlarına boğulduğum oldu, yapım gereği kolay ağlayan ağlamak istese bile ağlayamayan bir insanım. Bazen tek gözyaşı dökmediğim aylar bile oluyor. Biriktirip bir olayda patlayan kişilerdenim. Ama Hyera'nın İtalya'dan döndüğü bölüm de düşüncelerini aktarırken o kadar çok üzüldüm ki ağladım. Onu ben yazmıyordum sanki o an yalnızca dinliyordum cümlelerle.

Hyera'ya olan bağlılığımı biliyorsunuz zaten çoğunuz, en azından beni tanıyanlar.

Biraz bilim kurgu, biraz dram, biraz da aşkın harmanlandığı bir kurguydu Hellevator. Ama aktarmak istediklerim çoktu, kendinizden bulabileceğiniz parçalar da.

Bu satıra herkes Hellevator'dan nasıl bir çıkarım yaptığını yazarsa gerçekten çok mutlu olurum. Size ne aktardığımı bilmek istiyorum.

Yazım sürecim boyunca beni destekleyen herkese minnettarım. Gerek oylarla, gerek yorumlarla, gerek panoma yazarak ya da özel mesajlardan yazan herkese çok teşekkür ederim.

Belirli bir kesim vardı son ana kadar desteğini benden esirgemeyen, hepsinin kim olduğunu da çok iyi biliyorum. Kendilerini de biliyorlar zaten.

Zaman zaman çok üzüldüm, çünkü onca emek verdiğiniz bir şeyin geri dönüşsüz okunarak geçilmesi insanı üzüyordu. Yapım gereği de kurguyu karşılıklı iletişim halinde ilerletmek daha sağlıklı ve mutluluk verici olanıydı.

Kızdım da çünkü bu platformda yazarları robotmuşcasına gören bir kesim okuyucular var azınlık da olsa ve bir anda tüm gününüzün içine edebiliyorlar. Genelde yapıcı bir şekilde konuşmak prensibimdir ama bunlar karşıma çıktığında doğal olarak sinirime hakim olamıyorum. Bunu genel olarak algılamayın lütfen yalnızca içimi dökmek istiyorum, beni anlayacağınızı biliyorum.

Onları bir kenara atarsam çok sevdiğim okuyucularım da var beni hep anlayan, destekleyen, bölüm yollamasam bile mesajlardan hal hatrımı soran...

En baştan beri dile getiriyorum bunu buraya yalnızca bölüm atmak, okutturmak amacıyla başlamadım. Başlama anım o kadar kötüydü ki, batmış gibi hissediyordum. Burası bir el oldu uzanabileceğim, çok güzel insanlarla tanıştım.

Daha yazacak çok şeyim var fakat bu kadarı da yeterli bence.

Nehrin içindeki canavarların kulağınıza fısıldadığı o cümlelere aldanmayın. Bir gün asfaltta, bir gün toplu taşımada, bir gün evde, bir gün okulda, bir gün hiç beklemediğiniz bir yerde... izin vermeyin sizi zehirlemelerine.

Lütfen içinizdeki Hyera'nın uyanmasına izin verin ve defterinizin son sayfasının kirleneceği, kapağının kapatılacağı güne kadar umutla savaşın.

"Umut zehirli bir kelimedir fakat yaşamanı da sağlayabilir."

Bu sözü ise unutmayın.

Hellevator ile ilgili genel görüşlerinizi merak ediyorum, benimle paylaşırsanız çok mutlu olurum. Ya da iletmek istediğiniz herhangi bir şey.

Sorularınız olursa da alabilirim.

Hikayemizin son sayfasına kadar savaşmak dileğiyle.

Sizi seviyorum. ❤️

Amaris

Hellevator • HyunjinWhere stories live. Discover now