hope was dead

611 73 109
                                    

Yorum ve oy işi sizde. ❤️

"Senai Turizm Acentasının binası bugün öğlen saatlerinde büyük bir patlama ile patladı

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

"Senai Turizm Acentasının binası bugün öğlen saatlerinde büyük bir patlama ile patladı. Yangın üç saat süren çalışmalar sonucunda söndürüldü. Bölge polisi patlamaya sebebiyet veren olayı araştırıyor. İçerde tahminen yirmiden fazla kişi olduğu düşünülüyor. Çoğunun yanmış bedenine ulaşıldı. Cesetler tanınmayacak halde. Son anda binadan ayrılan Kim Yunseok ifade için polis karakoluna götürüldü. MBV ajansından Park Joonhae ve kameraman Lim Yongsun gelişmeleri aktardı. Merkez sizdeyiz."

Haberler açık bir şekilde kanepede uzanmıştım. Karanlık odayı aydınlatan bir tek televizyonun ışığı vardı. Kumandanın kırmızı tuşunu tuşlayıp kapatmıştım televizyonu. Gözlerime kapattığım elimi çekip tavanı izlemeye başlamıştım.

Ondan bir haber almayalı neredeyse yirmi gün olmuştu. Jeongin ve Felix kendi aralarında ölmüş olabileceğini konuşmuştu bugün mutfakta. Öyle miydi gerçekten? Gelirdi yoksa demişlerdi bana.

Kaybetmiş miydim gerçekten onu? Kabul etmek istemiyordum. O yaşıyor diyordu kalbim. İnanmak istiyordum tümüyle buna.

Chan ve Changbin gibi bende kabullenemiyordum asla. Günüm karakolda geçiyordu. Onu bulmak zorundalardı. O benim nefes kaynağımdı, her şeyim olmuştu. Onsuz bir hiçtim sanki ben.

Yattığım kanepeden kalkıp odasına ilerlemiştim.

Onunla sadece bir kez beraber uyumuştuk ve o gece de rahat bırakmamışlardı onu. Ben onunla uyumaya alışmak istiyordum. Yanağıma damlayan göz yaşımı tek elimle silip masanın üzerindeki defterini elime almıştım.

Yatağa oturup elinin değdiği defteri okşamıştım. Defter benim çizimlerimle doluydu. Her bir çiziminde daha da gelişmiş görünüyordu. Onunla geçirdiğimiz zaman arttıkça yüz hatlarımı bile ezberlemişti. Son sayfayı açmamla yarım bir çizimle karşılaşmıştım.

Bu çizimi tamamlamalıydı, beni istediği kadar izlemesine izin vermeli ve çizimi bitirmesini sağlamalıydım. Onu tekrar bana döndürmeliydim.

Defteri kapatıp yanıma bırakmış yastığa uzanmıştım. Yorganı boynuma kadar çekip gözlerimi yummuştum.

Dolu gözlerimden yaşlar yol almaya başlamıştı bile yanağımda. Yastığımın ıslanması umrumda değildi.

Acıydı her şey. Bize bunları yaşatan kimse cezasını sonuna kadar çekmesini istiyordum.

Tanrı'nın Hyera'yı korumasını diliyordum. O hâlâ yaşıyordu biliyordum. Kalbim bana yalan söylemezdi asla. Hyera bir yolunu bulur dönerdi bize.

Yüzümde oluşan tebessümü kaybetmemi istemezdi asla. Kardeşlerini yalnız bırakmak istemezdi bu dünyada. Dostunu bulmuşken kaybetmek istemezdi.

Derin bir nefes alıp sırtımın üzerine dönmüştüm.

Hellevator • HyunjinDonde viven las historias. Descúbrelo ahora